9 - Sigaramın Dumanına...

4.1K 215 71
                                    


        Sigaralarımızı içince kızlar mağazalarına gittiler ve benim için yeni bir gün daha başladı. bu yaz çok uzun geliyordu bana. Kim bilir yeni gün nelerle gelecekti, bugün cuma hayırlı gün inşallah hayırlı olacak ama Yasemin geldi aklıma akşam bana verecekti emanetlerimi, benim olmayan Sinem'e ait olanlar onlar. Ben alıp ne yapacağım diye düşünerek girdin eczaneye.

        Bir muammadır dolanıp duruyordu kafamın içinde. Bu Yasemin neden getiriyor ki, bitti diyorsa Sinem getirsin. İlyas'ı arayıp sadece korkutun elemanı demiştim ileri gitmiş olabilirler mi. Belki Mehmet düzelmiştir, eski Mehmet değildir. Bu düşüncelerle yeri süpürürken telefonum çaldı.

İlyas " Musti Mehmet olayı tamam "

" İlyas sadece korkutun diye aramıştım."

" Tamam Musti gece geç saatlerde ilerideki papatya sokaktan geçerken çevirdik önünü, sonra göz dağı verdik. "

" Ne dediniz adama, foyamız ortaya çıkmasın. "

" Onu araştırdık biliyorsun , torbacılıktan tut kendinden yaşça küçüklere zorbalığakadar her şey var bunda. "

" Eee "

" Musti bana kalsa orada onu adam gibi benzetip çöp konteynerine koymak vardı ama senin hatırın yok mu, çiğ tavuk yedirirsin lan adama"

" Allah razı olsun kardeşim, sonuç. "

" Mehmet'i çektik kenara gece karanlık, Mehmet seni buralarda bir daha görmeyeceğiz, git başka taraflarda dolan, bir de mahallenin kızlarından uzak dur, onu üzersen affımız olmaz dedik"

" Tamam abi dedi gitti mi "

" Gidemedi, dayanamadım bir tane vurdum buna"

" Mehmet'te şu kadar yürek yokmuş hemen abi çekti"

" Tamam abi ben ettim siz etmeyin dedi yol verdik"

" İlyas tamamdır, siz çok fazla film izlemişsiniz anlaşılan sade bir şekilde yapmamışsın ama sağ ol cansın "

" Sağ ol Musti var mı istek"

" Sağ olasın İlyas Gökhan'a selamlar"

        Telefonu kapattıktan sonra keşke böyle bir şeye kalkışmasaydık diye düşündüm, ya Mehmet sinirini Merve'den alırsa, ya ona kötü davranırsa. Offf kafam allak bullak yeri mi süpürüyorum yoksa yerimi okşuyorum süpürge ile nalamadım, tozlar olduğu gibi duruyor. Hemen toparlandım Gülderen abla gelmek üzereydi. Etrafı toparladım hemen ve müşteri beklemeye başladım. İlk müşterim 40 yaşlarında bir adam:

"Kardeşim reçetedekileri almak istiyorum " diyerek reçeteyi uzattı bana.

" Tabi ki " reçetedeki ilaçlara baktım ve ilaçları raflardan alıp adama uzattım.

" Teşekkürler " deyip parayı uzattı ve gitti.

        Sonrasında Gülderen abla gelene kadar başka bir müşteri gelmedi ama cuma günleri özellikle öğleden sonraları yoğun olur her zamanki gibi. Bir de bu gece nöbetimiz var, of of işim zor diye düşünürken Gülderen ablanın sesiyle kendime geldim:

" Mustafa bana iki porsiyon su böreği alıp gelir misin"

" Hemen gidiyorum abla" dedim ve fırladım eczaneden. Alıp geldim böreği ve arka taraftaki bölmeye geçip yedi Gülderen abla. Normalde hep evde kahvaltı yapıp gelirdi. Bana enteresan geldi ama bir şey soramıyorum tabi ki. Tekrar seslendi bana:

" Mustafa ben ilaç hazırlama odasında olacağım kimse içeri girmesin"

" Peki abla "

        Eczane bomboş benim hislerim gibi. Kalbim körelmişti bugün, hep sevgi dolu neşeli görünen ben farkında olmadan somurtmaya başlamıştım. Bunu da eczanenin önüne sigara içmeye çıktığımda pazardan bana doğru gelen Meltem'in

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Where stories live. Discover now