Eve gitmeyecektim bu gece. Tek isteğim Denizin yanında denizle beraber bütünleşip her şeyi unutmaktı. Üşüdüm sonra gözlerimi açtım. Uyuyakalmıştım, hafifçe ahmak ıslatan yağıyor üzerime. Benden başka kimse kalmamış sahilde. Telefonu aldım elime saate bakayım dedim. Şarj bitmiş. Kalktım yürümeye başladım. Tişört ve pantolon tamamen ıslanmış. Hafif rüzgarla içime işliyor soğuk. Titreye titreye yürüdüm eve doğru.
Eve geldiğimde yine tektim kimse yok evde. Babam nerede kalıyordu, nereye gidiyordu. Yarın akşam beni çağırıp kiminle tanıştıracak. Yavaş yavaş şekilleniyordu aslında kafamda ama net değil. Yarın sabah Meltem'in bana bakışı nasıl olacaktı. Zaten kısa bir zaman vardı okulun açılmasına da. Olmaz ise eğer işi bırakırdım. Meltem üzülecekse gerek yoktu çalışmama.
Kendimi attım yatağa üzerimi bile değiştirmeden o kadar yorgundum ki.
Sabah uyandığımda yerde sağa sola atılmış kıyafetlerimi tekrar giydim. Gece yorgunluktan yıkayamamıştım. Mecbur giyecektim geri onları. Hiç kahvaltı edesim yoktu evde, eczanede edecektik zaten kızlarla. Hızlıca giyinip çıktım evden, yolda pastahaneye uğradım simit, poğaça aldım girdim eczaneye. Kızların gelmesine daha vardı. Yerleri süpürüp onları beklemeye başladım. Kızlar gelince çayları söyleyip kahvaltıya başladık. Meltem normal eskisi gibi davranıyordu. Kanka muhabbetine devam ediyordu. Böyle olması sevindiriciydi tabi ki de, ama Meliss ile konuşup işin aslını sormalıydım. Kahvaltılarımızı ederken Gülderen abla da geldi, bize eşlik etti. Sonra kızlar kalkarken Melis'e beklemesini söyledim:
" Melis bir dakikan var mı?"
" Tabi ki"
" Meltem görüşürüz" dedim ve Meltem gitti. Hiç şüphelenmemiş gibiydi.
" Melis sana bir şey sormak istiyorum. Dünden sonra Meltem ile konuştunuz değil mi"
" Evet tabi ki o en yakın arkadaşım benim"
" Tamam. Benimle ilgili ne dedi peki"
" Sana olan duyguları aklını karıştırıyormuş, senden hoşlanıyor ama senin aynı duyguları beslemediğini de biliyor. Sadece güzel bir gün geçirmekmiş isteği ve geçirmiş."
" Of ya. Meltem çok iyi kız. Keşke ben de ona karşı aynı duyguları hissedebilseydim."
" Neyse Musti üzülme. Böylesi daha iyidir belki. Hem o senden büyük bu da sorun olur neticede"
" Ne alakası var bir yada iki yaşın ne önemi var. Ama dediğin gibi kader kısmet."
" Ben gidiyorum görüşürüz"
" Tamam görüşürüz, çok sağ ol"
Eczaneye geri döndüm. Gülderen abla:
"Mustafa ben bu gün pek iyi hissetmiyorum kendimi. İlaç siparişleri geldiğinde sen teslim alırsın zaten. Yarın sabah görüşürüz."
" Abla görüşürüz"
Gülderen ablanın bir sorunu var ama ne diye düşünüyorken eczanenin telefonu çaldı. Telefonu açıp "efendim" dedim karşıdan ses yok. "Ses vermeyeceksen neden aradın" dedim ve kapattım telefonu. Aradan dört yada beş dakika geçti, geçmedi Yasemin aradı eczaneyi:
" Efendim"
" Mustafa sen misin"
" Evet benim siz kimsiniz"
" Yasemin ben Sinem'in kuzeni, nasılsın Mustafa"
" Teşekkür ederim , sen nasılsın"
" Teşekkürler. Seninle bu gün konuşabilir miyiz"
YOU ARE READING
MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA
Adventure"""Gerçek Hayat Hikayesi""" En son ne zaman bir kadını sevdin? Ama öyle öptün, sarıldın, uyudun falan değil; en son ne zaman bir kadını gerçekten sevdin? Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek, deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak...
