13. Bölüm Lise 1 Her Şey Yolunda

4K 181 24
                                    

İlk mesajda ilk okul günün nasıl geçti yazıyor. İkinci mesaj da nasılsın yazmış bana, diğerleri de buna benzer merak mesajları. Geri kalan iki mesaj da operatör mesajları. Mesaj yazdım Sinem'e "iyiyim sen nasılsın" şeklinde. Sinem telefon başında bekliyor olmalı ki "neredeydin sen " diye cevapladı hemen. Havadan sudan mesajlaştık bir süre. Sonra "yarın okul var" yazıp telefonu kenara bıraktım. Telefon sessizde, telefonu sessizde bırakmak adetim haline gelmişti artık.

Sabah erken kalktım yine yatağın yanı başında kurmalı saat zır zır öterken. Hemen lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra, ocağa çay suyu koydum. Cezveye iki yumurta haşlamak için. Ekmek var mı diye bakındım ekmek poşetine ve yarım ekmeğe yakın var. Bu da bana fazlasıyla yeter bu sabah için. Çay kaynayıp demleyince okul kıyafetlerimi giydim. Tekrar mutfağa gidip, balkondaki masaya kahvaltılıkları taşıdım ve başladım hemen kahvaltıya, okula geç kalmamak için hızlıca kahvaltımı edip evden çıktım.

Okulda telefonda saate bakamayacağım için ucuz bir saat almıştım iki de bir kolumdaki saate bakarak hızlı hızlı yürümeye başladım. Saate alışamamıştım ve sanki kolumda fazlasıyla ağırlık yapıyor gibi geliyordu. Sinem'lerin evinin önünden geçerken dış kapının sesini duyup o tarafa baktım. Sinem kardeşiyle beraber kapıdan çıkıyor. Yavaşladım iyice. Sinem beni fark etti:

" Günaydın"

" Günaydın" dedim çekinerek. Aradan geçen süreden dolayı yine çekinen biri olmuştum ona karşı. Kardeşi Soner biraz boy atmış geldi bana

" Soner ne haber" dedim çekingenliğimi biraz kırmak için. Çünkü Sinem ile konuşurken soğuk soğuk terliyorum ve konuşamıyorum yine.

" Sağ ol abi sen nasılsın"

" İyiyim Soner yaz tatilinde boyun uzamış senin" dedim gülümseyerek.

" Sağ ol abi. Sen şu ilerdeki okulda mısın, hükümet konağının yanındaki okulda mı yani."

" Evet Soner, inşallah bir kaç yıl sonra sen de orada okursun."

" Seneye ben de orada okuyacağım " dedi Sinem.

" İnşallah " deyi verdim sessizce. Yürümeye başladık. Sinem ile aramızda Soner verdı. Sinem arada laf atıyor, ben ise ne diyeceğimi bilemeden sessizce yürüyorum. Soner bir markete yaklaştığımızda meyve suyu almak için içeri girdi. Sinem sinirli sinirli bana dönerek:

" Mustafa ne oluyor Allah aşkına"

" Bir şey olduğu yok "

" Telefonda mesajlaşırken çok rahat konuşuyorsun, keşke sabah beraber gitsek okula diyorsun, gözlerine bakmak istiyorum diyorsun. Simdi ise kaçmak için çabalıyorsun resmen. Nasıl bir şey yok Mustafa."

" Sinem beni tanıyorsun biliyorsun az çok. Telefonda kolay, ama karşına gelince öyle değil ki. Senin gözlerine bile bakamıyorum, utanıyorum, çekiniyorum."

" Neden utanıp, neden çekiniyorsun Mustafa"

" Beni istemiyorsan onu söyle bana."

" Ne alakası var. Tabi ki seni istiyorum ben." O anda Soner çıktı marketten ve biz aynı şekilde yürümeye başladık.

Sinem'in okulunun önünde bıraktım onları. Biraz yolum uzamıştı ama daha okul saatime vardı. Hızlı adımlarla yürürken Gökhan ile İlyas'ı gördüm okulun kapısında bekliyorlar. Hemen yanlarına gittim.

" Beyler ne yapıyorsunuz içeri girsek ya"

" Ya moruk bizim bugün hiç canımız okula gitmek istemiyor.

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA On viuen les histories. Descobreix ara