16. Bölüm Basket Seçmeleri

4.1K 182 58
                                    

       Girdim eve beni fark eden Aybüke koşarak üzerime atladı boynuma sarıldı. Anlamsız bir sevinçti benim eve gelmeme karşın.

" Mustafa abiiii hoş geldin abicim" deyip yanağımdan öptü  bunu gören annesi kızına kızdı söylendi biraz. Bana dönüp "hoş geldin" dedi ve işine devam etti. Sude hanımın hareketleri bana batıyordu artık. Fazlalık gibi hissediyordum kendimi. Aybüke annesinden fırça yedikten sonra bıraktı beni ve annesine yardıma geri döndü.

       Ben direk odama geçip, kapıyı kilitledim ve uzandım yatağıma. Ellerimi başımın altına koyup günü düşünmeye başladım, evdeki durum, Sinem'in bugünkü tavrı ve Emrah'ın o rahatlığı.. Uyumuşum bir süre sonra , sanki deprem oluyor, güm güm sesler , korktum ve fırladım yataktan. Kapı kırılırcasına çalınıyor, babam resmen kapıyı yumrukluyor:

"Bu kapı neden kilitleniyor, içeride ne halt ediyorsun, aç kapıyı lan eşek oğlu eşek"

" Açıyorum baba uyumuşum"

" Aç lan kapıyı" kapıyı açmamla babamın kafama doğru vurması bir oldu neye uğradığımı şaşırdım uyku sersemliğiyle. Babam hırsını alamamış ve ben yerdeyken tekmelemeye devam ederken Aybüke gelip babamın önünde durup ellerini açtı. Babam şaşırmıştı bu harekete ve küfrede küfrede gitti.

"Sana yemek memek yok. Nereye gidersen , ne b.k yersen ye"

" Sen bilirsin baba "

" Bak hala konuşuyor seni ayağımın altına almadan defol git"

       Dışarı çıktığımda kimileri balkondan beni izliyor, kimleri de perde arkasından , belli oluyor gece ve ışıklar yanıyor. Gizli gizli izliyorlar sanki sinema filmi çekiliyor. Babam o kadar sesli bağırıp küfretmişti ki herkes duydu babamı. Okul kıyafetlerimi ve bir kaç parça yedek kıyafet ile okul çantamı alıp çıkmıştım. Aybuke evde diye kilitlemiştim kapıyı. Ama nasıl söyleyebilirdim ki bunu Babama. Ayıp olmasın diye kilitlemiştim aslında ben. Fakat adam delirdi bir kere. Bazen gel gitleri oluyordu böyle. Aldırma deli gönlüm desem de kafayı yemek üzereydim. Çok hemde. Yolda giderken ise Gülderen ablayı arayıp :

"Abla bir sorun oldu eczanede kalabilir miyim" diye sorduğumda

" Mustafa'cım tabiki kalabilirsin hem ezcaneye sahip çıkarsın" dedi bana. Çok sevindim, eczanenin sahip çıkılmaya ihtiyacı yoktu oysa. Gülderen abla benim teklifimi kabul ederken benim de gururumu okşadı. Eczaneye girip arka taraftaki bölüme geçtim. Orada bir çekyat bir masa ve üç sandalye vardı. Sinem' e mesaj atmak istedim. Ama Sinem gereksiz gerginlik yapmıştı bu gün.

       Uzandım üzerimdeki kıyafetlerimle. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum.gözüme uyku girmiyor. Telefona bir mesaj geldi. Sinem'den gelmişti mesaj. Bu birazda olsa beni sakinleştirmişti.

" Nasılsın"

" İyiyim " yazıp cevabı beklemeye koyuldum.

" Baban yine bağırıyordu ve senin evden gidişini izledim istemeden , gerçekten nasılsın Mustafa"

" İyiyim. eczanedeyim, baba işte. Ara sıra atışıyoruz. Sen nasılsın. Bu gün eczaneye gelip bana kızarak gitmiştin. Ne oldu neden öyle yaptın."

" Yanındaki kızı tanımıyorum, ve sana çok samimi idi. sinirlendim gittim"

" Kıskandın mı yoksa beni "

" Ne alakası var. Sadece sinirlendim, kim o "

" O yan dükkandan Meltem. İyi kızdır, kanka gibi bir şeyiz. Aramızda hiç bir şey yok."

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Where stories live. Discover now