15• Grapejuice Blues

103 23 85
                                    

"Dostum, stüdyoda olmayı çok özlemişim."

Mitch, hepimize sarılıp kendini stüdyonun koltuğuna bırakırken gülümseyerek kollarını açmış Sarah'a doğru ilerledim. "Hoşgeldin."

Sarah sırtımı sıvazlayıp geri çekildiğinde kıkırdayıp yanındaki bebek arabasında şaşkın bakışlarla etrafı izleyen minik bedene döndüm. "Aman Tanrım." dedim ona doğru eğilirken. Doğduğu gün Sarah ve Mitch'i yalnız bırakmamıştık ve bu, bebeği ikinci görüşümdü. "Sen çok tatlısın." dedim parmağımın ucuyla burnuna dokunurken. Bu hareketim gülümseyip hevesle gözlerini kırpıştırmasına neden olurken Sarah da bizi izleyip gülüyordu. Dikkatle bebek arabasından çıkardığım küçük tatlı bedeni nazikçe kucağıma aldığımda Mitch ve Sarah da Kid ve Tyler ile sarılmış ve sohbet etmeye başlamışlardı bile.

"Birileri aşık oldu ve şarkı yazmaya başladı." dedi Jeff sırıtıp bana bakarken. Sarah merakla bana döndüğünde Jeff'e ters bir bakış atıp ona döndüm. "Henüz bir şey yok." dediğimde Jeff kahkaha atmış ve bu sefer Kid söze atlamayı seçmişti. "Ne dediğini bilmiyor, ona bakmayın. Kim sevmediği birini öper sonuçta?" dediğinde gözlerimi devirip yardım ister gibi Tyler'a baktım. O ise alayla gülüp omuz silkmekten başka bir şey yapmamıştı.

"Tamam." dedim pes eder gibi. Kucağımdaki minik bedeni hafifçe sallarken konuşmaya devam ettim. "Biriyle tanıştım. Ve, iyi anlaşıyoruz. Bir şeyler de yaşadık ama biraz ağırdan alıyoruz işte." dediğimde Sarah başını iki yana salladı. "Bu açıklama ile seni serbest bırakacağımı düşünüyorsan, yanılıyorsun. Her şeyi anlatıyorsun Harry. Tüm detaylarıyla." dediğinde gergin bir nefes verip koltuktaki boş yere oturdum. Kucağımda rahat bir pozisyon alan minik bedenden de bir kıkırtı yükseldiğinde hepimiz gülümsemiştik.

Mitch ve Sarah merakla beni dinlerken onlara Lenora'dan bahsettim. Stüdyoya geldiği ve kötü göründüğü o gün ve eski ilişkisi dışında anlattığım her şey ikisinin de üzerinde keyifli bir şok etkisi yaratırken Jeff bize kahve yapmak için mutfağa yönelmişti. En son iki gün önce, Lenora ile bu stüdyodaydım. Ona albümün tamamlanmış ilk şarkısını dinletmiş ve gecenin ilerleyen dakikalarını da sohbet ederek geçirmiştik. O an, aslında bunun ne kadar özel olduğunu tam anlayamamış gibiydim. Ama gecenin sonunda onu evine bırakıp arabada yalnız kaldığımda bunun gerçekliği kendini hissettirmişti. Onu göremediğim bu iki gün ise sadece mesajlaşmakla geçmişti. Bugün ise üniversitedeki ilgili profesörün son dersine girecek ve hazırladığı tez ile birlikte net sonuçları öğrendiği gün olacaktı.

Onun için ne kadar heyecanlı olduğumu yazdığım mesaja, büyük harflerle "Ben de çok heyecanlıyım. Sanırım kalp krizi geçireceğim." yazmış ve eve döner dönmez bana haber vereceğini söyleyerek vedalaşmıştı. İçimde ise sonucun istediği gibi olacağının garantisi niteliğinde bir his vardı.

"Tanrım, çok heyecanlıyım." dedi Sarah ben anlatmayı bitirdiğimde. "Bu hikayenin gelişmelerini merakla bekliyor olacağım." diye devam eden Mitch'e bakıp güldüm. Jeff ise kahvelerimizi getirmiş ve kucağımdaki minik prensi alıp yanağına bir öpücük kondurmuştu. Kahvelerimizi içip sohbet ettiğimiz yaklaşık bir buçuk saatin sonunda ise Mitch hevesle işe koyulmak istediğini söylemişti.

Şarkının kaydını onlara dinlettiğimizde Sarah şakacı bir tavırla "Artık bateride olmak istiyorum, hareketli bir şeyler de yazın." demiş ve şarkıyı çok beğendiğini söylemişti. Mitch ise keyifle gitarı eline almış ve hevesle kayıt alanına ilerlemişti. Bu, onun bir fikri beğendiğinde sergilediği bir davranış olduğu için keyifle gülümsedim. Hazırladığım melodi ve onlara uyumlu notalara birkaç dakika çalıştıktan sonra hazır olduğunu söylemiş ve kayıt başlamıştı.

Sarah kucağındaki minik prens ile hafifçe sallanırken Mitch'i dinleyerek geçirdiğimiz birkaç dakikanın sonunda kayıt tamamlanmış ve Kid bilgisayarın başına geçerek son işlemleri halletmeye koyulmuştu. Telefonumu alıp saate baktığımda Lenora'nın bir saat içerisinde üniversiteden çıkması gerektiğini fark etmiştim. Boğazımı temizleyip yerimden kalkarken meraklı bakışlar da beni bulmuştu tabii.

Daylight || H.S.Where stories live. Discover now