25▪︎ First Stop

88 26 53
                                    

LENORA

Karavanın içindeki mini buzdolabının önüne geçtiğimde derin bir nefes alıp yüzümdeki gülümsemeyi bastırmaya çalıştım. Kalbim olağanüstü bir hızla atarken dudaklarımdan minik bir kıkırtı kaçtı.

Harry'nin evine geldiğimiz gün evde yalnız kaldığımda, Harry'nin ailesini görmeye gittiği birkaç saat boyunca, uzun uzun düşünme fırsatım olmuştu. Harry'yi gördüğüm andan itibaren ondan etkilendiğimi, onu tanıdıkça ve birlikte vakit geçirdikçe bunun basit bir etkilenmeyi aşıp bariz bir hoşlantıya döndüğünü inkar edemezdim. En sonunda, kendime, içimdeki bu duyguların sadece bir hoşlantı değil daha büyük bir sevgi olduğunu itiraf edebildiğimde ise bu olmuştu. İlk defa bu kadar açıktım, kelimelerim netti, neyi istediğimi ilk defa bu kadar doğrudan belli edebilmiştim.

Evde yalnız kaldığım o sürede kendi düşüncelerimin beni boğduğunu hissettiğim an bir grup araması yapmıştım. Jess, Aurora ve Aaron'ın keyifli gülüşleri benim Harry hakkında söylediklerimle gittikçe artmıştı. Üçü de Harry'ye aşık olduğumun oldukça açık olduğunu söylerken ben belki de fazla düşünüyordum. Endişelerimi onlara söylediğimde her zamanki gibi beni ilgiyle dinlemişler ve yardımcı olmaya çalışmışlardı. "Harry, seninle vakit geçirirken de, seninle tatile giderken de, seni evine kabul ederken de Harry'ydi." demişti Aaron şefkatli bir sesle. "Anlıyorum. Ünlü biri ile bir ilişki yaşamak kulağa korkutucu gelebilir ama Harry'den bahsediyoruz. Sana yaklaşımını biliyoruz, onu tanıyorsun Lenora. Endişelenecek bir şey olmadığını biliyorsun." diyerek Aaron'a destek olan Jess'i dinlerken söylediklerinin doğru olduğunu biliyordum. Harry'nin bana karşı hislerinin de bilincindeydim. Belki yersiz bir endişe yaşıyordum ama zihnimin içinde dönüp duran bu düşüncelerden kurtulmam gerektiğini de biliyordum.

Harry'nin evinde onun gelmesini beklerken arkadaşlarımla yaptığım görüşmeyi sonlandırdığımda bir süre olduğum yerde donup kaldığımı ve kendimi bir karar vermeye zorladığımı hatırladığımda dudaklarımın arasından rahatlamış bir nefes döküldü. Harry'ye onu sevdiğimi söylediğimde bakışlarımı yüzünün her bir noktasında gezdirmek için olağanüstü bir çaba harcamıştım. Yüzündeki şaşkın ama uzun zamandır beklediği bir haberi almış gibi hissettiren rahatlamış ifade gözlerimin önüne geldiğinde dudaklarımda bastıramadığım komik bir gülüş belirdi.

Gülümserken gözlerinin kenarında oluşan çizgiler ve onların üzerine düşüp sanki altını çizmek ister gibi davranan güneş ışınları, yeşilin en naif tonuna sahip gözlerini olduğundan daha açık bir tonda gösterirken dudaklarındaki sabırsız tebessüm içime ılık bir hissi yollamakta gecikmemişti. Komik bir telaşla karavanı kenara çekmesini küçük bir çocuğun sahip olacağı türden bir sabırsızlıkla beklerken bakışlarımı ondan alamıyordum. Bir süredir içimde tuttuğum sözleri en sonunda dile getirdiğimdeki anlayışı, zihnimde dönüp dolaşan ve beni bir çıkmaza götüren tüm o sorunların üstünü çizmek için gösterdiği çaba içimi ısıtırken dramatik bir havayla elimi kalbime bastırmaktan kendimi alamadım. Oldukça farklı ama eşsiz güzellikte bir his içimi doldurmuş ve dışarı taşmaya çalışır gibi bedenimin her noktasına bir baskı yapıyordu. Kendi kendime gülümsemeye devam ederken önünde durduğum mini buzdolabındaki çikolatalı milkshake kutularını aldım. Minik kare biçimindeki iki kutuyla karavanın ön kısmına dönmüş ve hızla yerime yerleşmiştim.

Geldiğimi fark eden Harry de karavanı bir kez daha yolun sağına doğru çekmiş ve durdurmuştu. İki yanağındaki derin çukurlar kendini belli ederken gülümseyerek ona baktım. "Çok güzel soğumuşlar." dedim hafifçe çatlayan bir sesle. Bu, minik bir kıkırtı çıkarmasına neden olurken belli belirsiz öksürdüm. İçeceklerimizi içerek geçirdiğimiz birkaç sessiz dakika Harry'nin içeceğini yan tarafına bırakıp bana doğru eğilmesi ile bozulmuştu. "Şuna bak." dedi yanağı omzuma değerken. Sıcak ve gerçek anlamda pürüzsüz olan teni sertçe yutkunmama neden olurken benim olduğum cama yakın yerlerde gösterdiği her ne ise onu görmek için eliyle işaret ettiği yere baktım. Tam o sırada yanağımda hissettiğim öpücükle istemsiz bir kıkırtı kaçmıştı şaşkınlıkla açılan dudaklarımın arasından.

Daylight || H.S.Место, где живут истории. Откройте их для себя