14.) Öpüşmek

707 78 70
                                    

Gençler iki yorum yapın ya! bende çay içerken okuyayım ✨

***

Çok sevmek yasaklanmalı mı?
Yoksa daha çok aşık mı olunmalı?
gibi sorular tıpkı anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı gibi sorulara benzerdi. Herşey ayarında olunmalıydı. Eğer ayarı elinizden kaçırırsanız tıpkı Samet'in Osman'a kör kütük aşkla baktığı gibi bakarsınız. Hatta öyle ki bakışlarınız bir süre sonra yorgunlaşır sizi dibe çeker.

Genelde karşılığı olmayınca oluyordu tüm bu yorgunluk ve dibe batışlar...

Fakat birşey daha vardı. Dakikalardır ıssız ve karanlık yerde ateşin başında oturmuş Samet'e sarılan esmer adam, en az kumralı kadar bağlıydı ona. İkiside gözlerini tenekede yanan ateşe dikmiştiler.

Şuan ise dağlardan gelen kurtların uluması sesleri, üzerlerine ufak ufak yağan kar içinde bulundukları görüntüyü iyice masallaştırıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şuan ise dağlardan gelen kurtların uluması sesleri, üzerlerine ufak ufak yağan kar içinde bulundukları görüntüyü iyice masallaştırıyordu. Ayrıca tenekede harlanan kızgın ateşin etrafa verdiği ısı ve ışıktan Samet ve sevdiği adam fazlasıyla nasibini alıyorlardı.

Osman cebinde taşıdığı köstekli saatine baktığında gece bir olmak üzere olduğunu görünce soğuk havada ağzından hisli bir nefes bıraktı. Oğuz'un annesi sağolsun iki genç delikanlıya epey yemek göndermişti. Bu yüzden yiyebildikleri kadarını yemiş gerisini de tencerede tekrar koyup ateşe yakın yerde bırakmışlardı.

Osman'dan gelen "Daha iyi misin Samet'im?" sorusu kumral gencin gönlünü o kadar hoş eylemişti ki, bu şekil hayatı boyunca kalsa yine de şikayet etmeyecekti. "Çok iyiyim" dediği an sevdiği adam dudaklarını başına bastırarak kokusunu içine çekti.

Samet, sevdiği adama belli ettirmeden, ağzını açarak histerik bir soluk aldı ciğerlerine. Bu da biraz olsun heyecanlanan bedenine saniyesinde iyi gelmişti. Çok fazla gergindi çünkü. Osman'ın kolları arasında sırtını göğsüne yaslamış öylece bir yükselip alçalan ateşe bakıyordu.

Samet tekrar konuyu açtı. "S-sevdiğim adamla tam olarak ne zaman konuştun? Ne zaman yanıma gelecekmiş?" diye sordu.

Samet'in utanarak sorduğu soruya esmer adamın dudaklarında sevinçli çizgilerin belirmesine neden oldu. Bu yüzden Osman elini Samet'in çenesinin altına götürüp başını hafif yukarı kaldırdı ve birkaç santim uzağındaki kahvelere parlak mavi irislerini dikti. Bir kaç saniye bakıştıklarında Samet anın verdiği huzurla daha çok sokuldu sevdiği adamın kucağına. Çok seviyordu. Öyle çok seviyordu ki gönlü de aklı da bir o kadar yorulmuştu. Taşıyamıyordu. Biri anlayacak diye ödü kopuyordu. Dilinin söyleyemediklerini gözleri ele veriyordu onu...

Osman buz gibi havada hüzünlü nefesler verip sevdiği adamı kendine çevirerek kollarını beline sarmasını söyledi ve kalın montonu ikisinin üzerine attı. Dakikalardır harlanan ateşten ısısı bacaklarını hayli ısıtmıştı. Çuvalın içinde ise sabaha kadar yakacak odun vardı.

Kurtuluş Son    |BxB|Where stories live. Discover now