36. Cuma Günü

209 53 30
                                    

Oy vermeyi unutmayalım ❤️

Oy vermeyi unutmayalım ❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Osman

🍂

Başına her an kötü birşey gelecekmiş gibi bu eğreti hayatı yaşayan Samet için, zaman epey yorucu ve azaplı geçiyordu. Güzel günlere olan inancı ise saniye saniye kendisinden uzaklaşıyor gibi hissedince ve bunu kabullendikçe kahrolup, kavroluyordu...

Başını ise sevdiği adamın göğsüne yatırmış, kollarıyla beline sarılmıştı.

Şimdilik beraberdiler ama bu nereye kadar böyle devam edecekti? Daha ne kadar Osman'a yük olabilirdi? Charles peşini bırakacak mıydı? Öyle umuyordu. Buna tutunuyordu.

Osman ise elini başının altına koymuş sevdiğinden gelen enerjiyi hissetmek istiyordu aylar sonra. Epey olmuştu ona dokunmayalı. Onu öpmeyeli...

Mütemadiyen kafasının içini dolduran binbir türlü cevabı olmayan soruları def ederek, parmaklarını kumralının saçlarına daldırdı ve usul usul okşamaya başladı.

Buraya gelir gelmez Emine teyzesinin ilacını vermişti. Kumralına da ağrı kesicilerden verdikten sonra Samet'in boşluğunda bıraktığı sıcaklığa uzanıp, Samet'in başını da göğsüne yatırmıştı. Fırat ise dakikalar önce uykusu geldiği için annesine sarılarak uykuya dalmıştı.

Tabi sadece ilaçlar değil, Emine teyzesinin gözünün altındaki morluğa krem sürdükten sonra aynı işlemi kumralının yüzüne de uygulamıştı.

Herşeyden öte tek bir gerçek vardı. O da Samet birgün bile olsun Osman'a olan sevgisinden şüphe etmemişti. Birçoğuna göre bu nefsine yenik düşmekti. Fakat Samet için kara sevda olmuştu çoktan. Yıllarca içini kemiren düşüncelerle baş etmişti ama hepsinin sonunda çıkmaz bir yola giriyordu ve o çıkmaz yol direkt Osman'ın kalbine açılan kapının ta kendisiydi...

"Daha iyi misin yavrum?" sorusuna "Yanımdasın ya! Daha ne isterim ki" yanıtını aldı Osman. Dudaklarının çevresinde oluşan sevinç çizgileriyle başını eğip Samet'in saçlarına bastırdı.

Burnuna gelen toz kokusuyla burnunu buruşturup "Su ısınsın, banyonu yapayım sıcak suyla" diye konuştu. Samet başını sevdiğinin göğsünden kaldırmadan başını sallayarak onayladı ve elini karnında dolaştırdı.

Saat şuan akşam dokuza geliyordu. Tabi sobanın üstünde kaynayan sudan çay da yapacaktı. Sıcak sıcak içecek, birazını da Emine teyzesinin boğazına yollayacaktı. Emine hatun içtiği ilacın tesiriyle biraz yaşam belirtisi göstermişti dakikalar önce. Ayrıca uzun süredir aç olduğu için, içtiği ilaç ancak bedenine tesir ederdi.

Samet, sol gözüne yediği tekmeden dolayı kısılmış gözünü kapatarak "Yarın saat kaçta silahları ateşleyeceksiniz?" diye sordu ve diliyle dudaklarını ıslattı.

Kurtuluş Son    |BxB|Where stories live. Discover now