19). Seni istiyorum

598 70 26
                                    

Hatam varsa affola. Siz okuyun eğer ben hata görürsem düzelteceğim

Keyifli okumalar 🔥


🍂

Dakikalar birbirini kovalarken aynı şekil sobadaki odunların çıtırtısı da bir o kadar hafiflemiş, sönmeye yüz tutmuştu. Fırat ise yarım saat önce, abisinin kucağına oturup kollarını kucağında birleştirerek öylece uykuya dalmıştı. Samet'te sevdiği adam tarafından az önce sobaya yakın yerde serilen yatağa kardeşini götürüp yavaşça içine bırakmış üzerine de yorganı serip tekrar sevdasının koynuna kendini bırakmıştı.

Şimdi de tam yarım saattir Osman'ın göğsüne uzanmış başını esmer olan boyuna gömmüştü. İçerisi biraz daha soğuyunca mecburen Osman'ın üzerinden kalktı. "Ben sobaya odun atayım. Ateş sönmesin" dedi

Osman, Samet'in dört bir yanını kenetleyen ellerine söz geçirerek çözdü. Hafif kısılı gözlerine aldırmadan tebessüm edip başını salladı. Kumral genç derhal ayağa kalkarak odun dolu kovaya doğru yürüdü. Eline orta boy büyüklüğünde iki tane odun alıp, geri geldi. Sobanın kapağını çengel olarak kullanılan demirle kaldırıp odunları elinden kaydırıp olması gereken yere bıraktı. Güğümün içindeki su ise iyice fokurdamaya başlamıştı.

Fırat, saatler önce yaşanan o mesnetsiz olaydan dolayı yorgun düşüp gözlerini kapatarak uyuduğu için Samet stresli bir nefes bıraktı.

Osman'ın mavi gözlerine bakarak sitem eder gibi "Sözde Fırat'ın başını yıkayacaktım" deyip sakince ofladı.

"E yarın yıkarsın" diye cümleye giriş yapan Osman, sevdiğinin solan yüzünü görünce devam etti. "Yada şöyle yapalım. İstersen sen bu sıcak suyla başını yıka. Bende sana yardım edeyim" Samet'in, güğüme bakan kahveleri anında esmer adamın mavileriyle buluştu. Müthiş bir utangaçlık bedenini hapsedince susmak zorunda kaldı. Keyifli bir hapsin esirine girmişti. İçinden keşke hep bu lafların esiri olsam diyordu.

Açıkçası Samet'in de banyo yapmaya ihtiyacı vardı. Çünkü Charles,l yanında çalışan herkesin temiz kokmasını emrediyordu sık sık. Bazen özellikle çalışanları koklar onları azarlardı.

Samet başını iki yana sallayıp "Yok yok! Ben birazdan Fırat'ı uyandırırım. Zaten günlerdir başını yıkamadı. Hasta olursa birde onunla ilgilenecek vaktim olmaz" diye konuştu ve dudaklarını çizgi haline getirdi.

Osman, küçük kumrala kısa bir bakış atarak "Birşey olmaz olmaz! Hem yarın gelir bizim eve götürürüm. Anam yıkasın başını. O daha temiz yıkar" dedi ve yıldırım hızında yerinden kalktı. Sobanın yanına gelip güğümün kapağını açarak sıcak suya parmağını daldırdı. Şu epey sıcak olmuş görünüyordu. "Güzel güzel" dedi kendi kendine.

Başını kaldırmadan, göz ucuyla sevdiği adama bakındı. Sessizce dudaklarını oynatarak "Yavrum! Haydi sen git elbiselerini çıkarda bu seferlik ben senin banyonu yapayım ha! Olmaz mı?"

Samet anında başını iki yana çevirip mahçupça "Olmaz! Yok olmaz gerçekten. Ben yıkarım. Sana zahmet olmasın" deyiverdi. Osman sevdiği adamın heyecandan böyle olumsuz cevap verdiğini görüyordu. Utangaçlığı da en az mahcubiyeti kadar yüzüne yansımıştı.

Osman gülümseyen yüzünü çözmeden "Oluuur! Haydi lafımı ikiletme bana bir tanem!" dedi şefkatli bir ses tonuyla. Elini götürüp Samet'in yakışıklı yüzüne attı ve çenesini baş parmağıyla okşadı. Her dokunuşunda bir hasret yakarıyordu ikisinin ortasına. Kumralının gözündeki ışığı görünce kendine çekerek alnına uzun bir öpücük kondurdu. Sonra da başını göğsüne yasladı.

Kurtuluş Son    |BxB|Where stories live. Discover now