Üniversite (+18)

Bölüm 4 - Ilk hafta

Yeni arkadaslar, yeni ortam. Aslinda bunun icin cok fazla heyecanlabilirdim ama bir sene sonra bolume gecince daha coguyla bir bagim kalmayacagini bildigimden icimde asiri bir kipirti yoktu. Malum ben bi de icine kapanigim ya, az ama oz arkadasim olmustur bu yasima kadar. Sinifa gectim saat 5 olmak uzereydi. Cogunluk gelmisti ama hala bos yerler vardi, toplasan 20 kisi ancayiz. Gozlerin uzerimde olmasindan oldum olasi nefret etmisimdir, sanirim biraz da kendime guven problemim var.

Insanlar genellikle benden bahsederlerken icine kapanik, suskun ama cok duygusal ve ince diye bahsederlerdi. Gercekten de bir erkekte olmasi gerekenden fazla duygusalligim var. Ve bundan da hep gurur duymusumdur, hissiz yasamaktansa bazi seyleri hissederek uzulmeyi tercih ederim. Konuya gelecek olursak ben hala icimde onun acisini yasiyorum, ne kadar sevdiysem artik bir turlu atamiyorum icimden. Yer degisti, insanlar degisti ama icindekiler seninle birlikte geliyormus nereye gidersen. Yas daha 18 bazi seyleri yeni yeni tecrube ediyorum. Ama bu hikayede ogrendigim ya da ileride ogrenecegim birsey daha varsa, o da bir aci baska bir sevgiyle gecer gercegidir.

Kendime soz vermistim, onu unutana kadar bir sene bile surse kimseye bakmayacagim, birlikte olmayacagim diye. Ama o sinifa girer girmez gozlerimi alamadim. Kizil saclari kivir kivirdi, kahve gozlerinin ici guluyordu. Benden biraz daha kisa, daha guleryuzlu minik suratli birseydi. Dedim Mert noluyor ulan ilk gunden salaklasma. Ama icimde kipirti ve dafa fazlasi olmadi dersem yalan olur.

Hoca sinifa geldi, ders basladi tanisma fasli falan filan.. Hic sevmem aslinda ama bu sayede bu sade guzelligin ismi bahşedildi. Esra! Iyi bir lisede okuyunca tabi bu gramerdir am is are dir tabi skici geliyordu bana dersle pek ilgilenemedim ilk gun. Bir yandan pek yapmak huyum olmayan kacamak bakislari Esra'ya atarken bir yandan onumdeki deftere birseyler karaliyordum. Yanimdaki Mustafa ise omzumu durtuyordu. "Merhabaa, birsey sorabilir miyim ? Burda he she it oldugundan fiil s takisi aliyor dimi ?" dedi. Ne diyorsun be kardesim ya surda iki dakika kendimi iyi hissediyorum icine ettin! "Evet, s aliyor" dedikten sonra Mustafayla iletisimim bu sekilde basladi. Kendisi bu yil bana can ciger dost olacakmis meger nerden bilebilirdim..

Ilk hafta birkac gun ayni monotonlukta gecti, 3. gun yurda geldigimizde "ulan Mert ne bicim sinifa koymuslar beni ya toplasan 5 kiz var tipleri desen benim lisedekiler bunlara bin basar" diye basimin etini yiyordu Tolga. "Valla seni bilmem ama, bizim sinifta cok kiz var" dedigim anda aklima Esranin saclari geldi yine. Dalmisim bir sure Tolganin kafama corabini atmasiyla kendime geldim. "Napiyorsun ulan ? Les kokmus corabin Allah kahretmesin seni atilir mi bu kafaya ?" dedigimde kikirdamaya baslamisti pislik. "Ne o daldin gittin asik mi oldun yoksa?"

Sinirlendim nedense, asik felan olamam ben, olmamam lazim daha ilk gunlerden ilk gozume guzel gelen kiza, hem de hala icim dokuyken.. Esra'yi Tolga'ya anlatmakta bir sakinca gormedim, iste boyle boyle hos kiz felan. "Yakisikli cocuksun oglum git konus nolcak hem reddetse nolur kampus kiz kayniyor" . Bu Tolga'da hafif yavsaklik var sanirim ama neyse cikar kokusu.

Persembe de monoton gecti ve cuma gunu bazi seyler oldu. Taner hoca bizi gruplara ayirdi ve belli paragraflardaki bosluklari beraber doldurmamizi istedi. Bana da yanimda oturan Mustafa duser saniyordum ama hoca yoklama listesinden secmece eslesme yapti. Lanet olsun Esra gelmek zorunda miydi ? Afedersiniz de odum bokuma karisti, ben o durumlarda ne yapacagimi bilemem, kekelerim belli ederim bi mallik yaparim. Neyse, Mustafa esinin yanina gitti kiz da yanima geldi elindeki kagitla. Kontrol etmeye baslicakken (vay ben okuz) "Merhaba, ben Esra" demez mi ? "Biliyorum" . Yuh! Biliyorum ne ? Manyak misin oglum sen ? Icimle kavga etmeye basladim o an.

Ben de kendimi tanistirdim biraz konustuk felan, bu sehirli oldugunu felan ogrendim yaklasik bir saat 3 sayfa metni doldurduk daha dogrusu ben yarim saatte doldurdum yarim saat muhabbete zaman kaldi (maalesef). Bu kadar cekingen oldugumu bilmiyordum ben lisede kiz arkadaslarimla cok normal sohbet ederdim noldu bana ? Ama bu kizda birsey var, ses tonu bile insani etkiler mi? Kısa zamanda baya yakinlastik Esra'yla ama beni rahatsiz edici derecede konusurken gozlerime bakiyordu. Ben kafami ceviriyorum tabiki 10 saniyeden fazla bakamam ki kizin gozlerine. Utangacim olum ben! O gun bitiminde "benim evim yakin biraz yururmuyuz cikinca malum eve girince bir daha cikamiyorum disari ailem sagolsun" dedi, bende "olur tabi yururuz" dedim ama bu birden dusunmeden cikan bir cevap tabiki kendime sasiriyorum ne bu guven?

Dersten cikinca hep Tolgayla bulusup gideriz yurda yeni yetme bebeler gibi, aman kaybolursak basimiza is gelir! Baktim bekliyor bu suzme beni, bi gulme geldi bana :) . Bu beni gorunce gozler buyudu, caktirmadan bi zafer isaretiyle beraber aninda 180 derece bilek hareketiyle dondu gitti. Gittim en firlama oda arkadasini buldum dimi ben ?

Sohbet muhabbet kac kardessin ne okuyorsun ne is yapmayi dusunuyorsun derken evine yaklasmistik, neden bu kadar yakin ki evi ? "Sey ben daha fazla gelmiyim, simdi komsular felan ailen de evde laf olmasin" dedim. "Evet haklisin, ozellikle Pakize teyze gorurse beni direk anneme ispiyonlar lanet kadin" diyince bir gulme geldi bana. Karsilikli kikirdadik biraz, ayrilma vakti gelince ne yapacagimi bilemedim, elini mi skayim, sadece gorusuruz mu diyim elim ayagima dolasti. Son kez bana donup o guzel kahve gozleriyle oyle bir bakti ki, icimde gitme diye haykiran hucrelerimi duyan olmadi malesef. Etrafina bakindi sonra, napiyor bu dememe kalmadan, o yumusacik dudaklarini yanagimda hissettim. Bu isik hizi derecesine yakin bir hizla da olsa yuzumun domatese dondugunu kan akis hizimdan tahmin edebiliyordum. Son kez bana bakti ve "iyi aksamlar, tesekkur ederim bana eslik ettin haftaya gorusuruz" dedi o muhtesem sesiyle gulumseyip gitmek icin arkasini dondugunde dilimden dokulen kelimelere engel olamadim.

"Cok guzelsin, yani şey, görüşürüz..."