Bölüm 19 - Eski ve yeni aşklar

14K 101 10
                                    

Mert

Her gün Ayşen ile görüşüyordum, telefonla olmasa bilgisayardan kamera açıyorduk, bazen hava aydınlanana kadar mesajlaşıyorduk. Memlekete gelmek istiyordum evet, ama şimdi burası beni boğmaya başlamıştı. Bir an önce tekrar dönmek ve Ayşen'ime kavuşmak istiyordum. Bilmiyorum neden ama aramızın bozulmasından korkuyordum. Belki de tekrar aldatılmaktan.. Her nedense bu mesafeler beni yiyip bitiriyordu. İçimdeki ses sürekli kalk bin otobüse dön, sımsıkı sarıl bırakma ellerini ki kimsenin olamasın diyordu. 

Diğer ses ise bu sefer farklı olduğunu, herkes ihanet eder ama Ayşen etmez diyordu ve ben buna güvenmek istiyordum. Uzun gecelerimizde ona başımdan geçenleri anlatmıştım. O da bana anlattı ama o da tasdikledi ki benim yaşadıklarım gerçekten zormuş, aşılması zor şeyler. Ama o bana bana güven, ben sana böyle şeyler yaşatmam demedi. Bir gün kamerada görüşürken konuştuk ve gözleri doldu ve ağlamaya başladı. 

"Neden ağlıyorsun?" dediğimde ise,

"Üzüldüm senin için." dedi. 

"Başka karaktersiz insanların yaptıkları yüzünden neden ağlıyorsun ki?" dedim.

"İnan bana o insanlar beni ilgilendirmiyor, ben senin için çok üzüldüm. Yani anlatırken bile hala gözlerin doluyor. Belli ki sevmişşin, çok sevmişsin ki yaşadıkların bu kadar çok acı vermiş. Sen üzülmüşsün, yıkılmış yoluna devam edememişsin. İşte bu yüzden ağlıyorum çünkü içim acıdı. Sana bunları layık görenler emin ol yaşattıklarını yaşarlar. Ama önemli olan bu değil, ben sana aynı şeyleri yaşatmak için değil, yaralarını sarmak sana yoldaş olmak için geldim. Bir olmak için, sen ben değil, biz olmak için. Çünkü biz olursak kimse bize birşey yapamaz, dimdik güçlü oluruz ve sen bana böyle güzel bakmaya devam ettikçe ben hep karşında erir, biterim." dediğinde ise bu sefer ben ağlıyordum. 

Bana o kadar güç veriyordu ki, aslında böyle bir şeye ne kadar ihtiyacım olduğunu anlamıştım. İşte Ayşen'in farkı buydu. Beni düşünmüyordu, sahipleniyordu benimsiyordu. Hep benimle beraber olduğunu hissettiriyordu. Ben ona sırılsıklam aşık olmuştum. 

Evet, biz erkek olsak da ağlıyoruz, dayanacak güç arıyoruz, zayıf düşüyoruz bazen. Ve bizi ayağa kaldıracak şeyse ufacık bir omuz oluyor. Ve şimdi her şeyden çok yanından olmak istediğim, başımı omzuna koymak istediğim kişi uzaklarda, tamı tamına iki ay daha özlemini çekmek zorundayım. Özledim, dolu dolu bir gün geçirdiğim uzaktayken kaynaştığım ve bir bütün olduğum sevgilimi çok özledim. 

Ayşen

Her gün ona mektup yazıyorum, haberi yok ama eminim okuduğunda hep tebessüm edicek. Her gün yaptıklarımı, bazen aklıma düştüğünü ve o anlarda saçma bir şekilde nasıl gülümsediğimi yazıyorum genelde. Her gün konuşsak bile mesajlaşsak görüşsek bile, bu yazdıklarım bana çok iyi geliyor. Sanki onunla görüşmediğim zamanlarda içimi kağıda dökerek yine onunla konuşuyormuşum gibi hissettiriyor. O bana hep güzel gözlüm diyor ama kendi gözlerinin farkında bile değil. Belki renkli ama renksiz olsa ne fark eder? O kadar güzel bakıyor ki bana hayatımda yaşamadığım duyguları hissettiriyor. 

Onun için birşeyler hazırlıyorum. Ufak bir kutu yaptım, erkek bakım ürünlerinden tut, kişisel şeyler, ara ara ufak notlar. Fotoşopla birleştirdiğim resimlerimiz. Gelince onunla hep fotoğraf çekineceğim. Her gittiğimiz yerde her zaman. Her yerde onunla anımız olsun istiyorum. Çünkü bu şehir, o gittikten sonra eksik kaldı gibi, o bile biliyor sanki önemini yaz aylarının başında durmadan üç gün yağmur yağdı. Tıpkı benim durmayan göz yaşlarım gibi. Ben ondan bir günde etkilendim, belki bir anda. Ama ayrı geçirdiğimiz bir ayda çok bağlandım. Her geçen gün hasret artar mı ? 

Üniversite (+18)Where stories live. Discover now