Bölüm 34 - Acil Servis

5.3K 58 22
                                    

Mustafa

Gözlerimi açtığımda hastanede uyandım. Bana ne olduğunu bilmiyordum, aklımın yerine gelmesi bir kaç dakikamı aldı. Uyandığımda başımda Mert vardı, telefonunu kurcalıyordu, uyandığımı fark etmemişti. Birden ayaklanmak istedim ama başım döndü. 

"Yat dinlen kanka." dedi sadece Mert.

Bir yandan başımı ovarken diğer yandan Gamze'nin durumunu sordum. 

"Bir şeyi yok, tahlil yapıyorlar. Sanırım yedikleri dokundu." dedi.

"Benim doktorla konuşmam lazım." deyip tekrar ayaklandım. Bu sefer ısrarcı oldum ve Mert de bana yardım etti. Mert'in soru sormasına fırsat vermeden iki solumda yatan Gamze'nin yanına geldim. Ayşen de onun başındaydı. Rengi solmuştu sevgilimin, sanırım çok kusmuştu. Onlardan bilgi alıp doktorun yanına ışınlandım. Başı baya kalabalıktı, bense çok sabırsızdım. 

"Şey, doktor hanım. Bir şey sorabilir miyim?"

"Yardımcı olacağım beyefendi biraz bekleyin lütfen." dedi. 

Beklemek zordu, içimde beni tedirgin eden kuşku işleri kolaylaştırmıyordu. Sonunda doktor hanımla konuşma fırsatı buldum. O da yediği bir şeyin dokunmuş olabileceğini düşündüğünü söyledi. Bütün testler yapılmış. 

"Şey, aslında benim başka bir düşüncem var ama nasıl söylesem?" 

"Açık konuşun lütfen." diyerek ısrar etti. 

"Şey, acaba şey testi de yapmanız mümkün mü? Yani şey işte, hamile falansa diye?"

"Siz neyi oluyorsunuz hastanın?" diye sorunca yüzüm kesin kızarmıştı. 

"Ben sevgilisiyim" dedim çekinerek. 

"Merak etmeyin, bulantıya bağlı olarak gereken testlerin hepsi yapıldı, sonuçları alınca size bilgi vereceğim." dedi. Bu sırada da bana kuşkulu bir şekilde baktığına yemin edebilirim.

Tekrar bizimkilerin yanına döndüm, Ayşen'in yanında kusmuk için 3. kutuyu tuttuğunu öğrendim, ilk ikisini halletmiş bizimki. Biraz ateşi olmasına rağmen yüzünden can çekilmiş bir şekilde yatıyordu. Arada bir öğürüyor, midesinde artık bir şey kalmadığı için ağzından sadece tükürük çıkarıyordu. Ayşen'in görevini ben devralmıştım. 

Bekleyiş sandığımdan daha da uzundu, belki de bana öyle geliyordu. Mert'le Ayşen biraz hava almaya çıktıklarında Gamze ile yalnız kaldım. 

"Midem neyse de başım da ağrıyor benim." dedi. 

"Merak etme hayatım, test sonuçları çıksın ona göre hemen ilaçlarını alırız, öğrenelim hele bir." diyebildim sadece. Telaşlı olduğumu belli etmemeye çalıştıkça terliyordum. 

"Sen neden bayıldın ki canım?" diye sordu.

"Sanırım seni öyle görünce birden düştüm herhalde bilemiyorum ki." diye cevap verdim. 

Hafif bir tebessüm oluşsa da yüzünde, hala bembeyazdı. 

"Ohoo, şimdiden böyle şeylerde bayılırsan ileride ne yapacağız? Mesela benim doğum sancım tutsa acil hastaneye gitmemiz gerekse yine mi bayılacaksın mesela?" diye sordu. 

"Allah korusun ne çocuğu ne doğum sancısı canım saçmalama." dedim ama asıl saçmalayanın ben olduğumu sonradan fark ettim. 

"Nasıl yani?" diye sordu.

"Sen çocuk istemiyor musun?" 

"Yani, şey tabiki istiyorum ama tabi ileride. Şimdi değil." dedim. Galiba tüy dikme olayına çoktan geçmiştim. 

Üniversite (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin