Üniversite (+18)

Bölüm 31 - Sürpriz (+18)

Uzun bir aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım, umarım keyifle okursunuz, hayal edin yaşamış olanlar zaten daha iyi hayal edebilir eminim hislerinize ve duygularınıza + 18 olarak iyi gelecek. :) Yazım hatam olmuşsa affola. Değerli yorumlarınızı eksik etmeyiniz. :)  

Tolga

Sonunda yapmıştık ve bazı şeyleri anlamış oldum. Hayatta bazı dengeler vardır ve bu dengelerin korunması gerekir. İki tane birbirlerini deli gibi seven iki genç.. Gerçekten bu kadar çok seviyorsanız, kavgalarınız da dargınlıklarınız da büyük oluyor. Ama yine bunun üstünden gelecek olan içinizdeki sevgi. 

Gerçekten böyle düşüneceğimi sanmıyordum hayatım boyunca. Ama bu olay hem Mustafa ile olan arkadaşlığımın bir nevi başlangıcı oldu hem de Eylül ile ilişkiye başladıktan sonra olaylara çok farklı bir şekilde bakmaya başladım. 

Daha ilişkimizin bir ayı yeni doluyordu ve biz gayet anormal bir başlangıç yapmıştık. Malum daha sevgili değilken ben birazcık numara birazcık da duygu sömürüsüyle Eylül ile beraber olmuştum. Bazen bu konuyu düşündüğümde kendimden tiksinmiyor değilim. Ama ne yapalım artık yaşanan yaşandı. 

Şimdi iki sevgili gibi takılıyoruz ama geçen günlerde aramızda bir sohbet geçtikten sonra işler değişmeye başladı. Ha unutmadan, biz bu Mert'leri barıştırdıktan sonra bunlar araba kiralayıp denize kıyısı olan bir yerlere gitmek istediler bir kaç günlüğüne.  

Gelelim konumuza. Eylül'ün kafasına hala beraber olduğumuz günkü hali takılıyormuş, benim bundan haberim yoktu. Ama nedense içimde saçma sapan bir dürüst olma dürtüsü vardı. Ve ben de sonunda söylemeye karar verdim işin aslını. 

"NEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE? YA SEN NASIL SAÇMA SAPAN BİR ŞEY YAPARSIN BANA??? YA ZARAR VERSEYDİ? ŞU AN KENDİMİ ALDATILMIŞ MI HİSSETMELİYİM???"

Öyle bir bağırdı ki, o sırada minibüs bekliyorduk ve yoldan geçenlerden bazıları benim kıza kötü davrandığımı düşünmüş bile olabilirler.

"O gün neden böyle bir şey yaptığımı ve neden bu şekilde davrandığımı sana anlatacağım. Ama minibüsten indikten sonra olur mu?"

Daha sonra çok rahatsız edici ufak bir seyahat yaptık. Sinemaya gidecektik ve ilk defa benden bu kadar uzak duruyordu. 

İndiğimizde ise bir kafeye girdik ve ben her şeyi, ruh halim de dahil her şeyi ona anlattım. Daha sonrasında ondan nasıl hoşlandığım da dahil. Bir tek kendini Elif diye tanıtan Aybüke konusuna girmedim. Yani sonuçta o konu Mert'i ilgilendirir değil mi? 

----

Beni affetmesi çok uzun sürmedi. Ben bir ayımız doldu zannediyordum meğersem daha yeni doluyormuş. 

"Eee bana ne aldın canım ay dönümü hediyesi?" diye sormuştu. 

"Imm, şey aklımda var birkaç bir şey. Ama daha karar veremedim. Aslındaaaa.."

"Tolga, ay dönümümüzü biliyorsun değil mi?"

Faka basmıştım. Bilmiyordum, ben böyle şeylere pek önem vermedim ki hayatım boyunca.

"Ne yalan söyleyeyim, ben bir aya yakındır beraber olduğumuzun farkındayım ama kesin bir çıkma tarihi tutmamıştım aklımda." 

Tüm sevimliliğimi kullandım, onu yumuşatmaya çalıştım, böyle bakışlarımı mahzunlaştırdım hafif de dudaklarımı büzdüm. 

"Bak bir kez söyleyeceğim, eğer bir kez daha unutursan fena bozuşuruz."

"Tamam canım unutan en adii ...."