Üniversite (+18)

Bölüm 12 - Teselli (+18)

Hikayeyi takip eden arkadaşlar kusura bakmayın, hayatta herşey planlandığı gibi olmuyor malesef. Bazı sağlık sorunları yaşadım ve halen yaşamaktayım. Bugün bir boşluğum oldu ve bölüm yazma şansı buldum. İyi okumalar dilerim.

Esra kollarımdan ayrıldıktan sonra, attım elimi beline sarıp sarmaladım kendime ve dışarıya banklara çıkarttım. Kız resmen savaştan çıkmış gibi yorgun ve solgun. 

"Sevgilim, anlatıcak mısın ne olduğunu artık ? Ne bu suratının hali ? Kim yaptı ?" diye sordum.

"Mert, ailevi bir mesele zorlama beni, zaten nefret ediyorum hepsinden lanet olsun ama insan ailesini seçemiyor işte." dedi. Morarmış gözlerinden yine yaşlar süzülmeye başlamıştı. 

"Peki, zorlamayacağım seni ama bildiğin darp edilmişsin hastaneye felan gidelim bari." dedim ama kabul etmedi. 

"Mert, arabanın anahtarı çantamda ama bugün babam bıraktı beni okula evin oraya gidip alalım arabayı da biraz dolaşalım mı açılmam lazım biraz kafam da dağılır olur mu ?" diye sordu.

"E ders nolucak ?" dediğimde "Başlayalı baya oldu bugünlük benle ilgilensen olmaz mı ?" diyip dudaklarını büzdü ve ders mers uçtu gitti aklımdan. 

Gittik, arabayı aldık ve yola koyulduk. Ana yola çıktık ve baya tepelerde güzel bir çay bahçesi olduğunu oraya gitmek istediğini söyledi. "Şoför sensin canım" diyip gülümsedim. Bir süre anayoldan gittik ve sonra bir sapaktan sapıp yukarı doğru çıkmaya başladık. Bir tekel bayinin önünde durduk ve birazdan geleceğini söyleyip arabadan indi. Elinde büyük bir poşetle geri döndü ve sorularıma cevap vermeden tekrar yola koyulduk. Ama şişelerin tıngırtısına bakılırsa alkol almıştı. 

"Çay bahçesine gitmiyor muyduk ? "

"Daha güzel bir yere gideceğiz."

Bir süre daha yol aldık ve ormanlık bir araziye girdik. İn cin top oynuyor desem yeridir. Biraz sonra durduk ve beklemeye başladım. 

"Hadi ısınmadan içelim şunları da sonra anlatacaklarımı dinle" dedi. 

Bira almış bizimki ve çantasından çıkardığı çakmakla bir tanesini açıp bana verdi, diğerini de kendi için açtı. Normalden farklıydı her haliyle. Çakmakla bira açmalar, kapalı bir kız ama şehvetli, kapalı bir kız, bira ? 

Daha sonra anlatmaya başladı. Hiç sözümü kesmeden 1 saate yakın biralarımızı yudumlarken onu dinledim. Duyduklarım karşısında şokla beraber kızgınlık sardı her bir tarafımı. Ne kadar ailesi de olsa ben kılına kıyamazken onların onu darp etmesi çok canımı sıkmıştı. 

Haftasonu onunla ve arkadaşıyla buluştuğumuzda yengesi görmüş bizi ve ailesine yetiştirmiş. Babası yanında erkek olması yüzünden bir posta, kafası açık gezdiği için ayrı bir posta dövmüş kızı. Bir de yaptıklarımızı bilse öldürür herhalde. 

"Ama ben seni uyardım değil mi ? Birileri görür dedim." 

"Sırf aile baskısı yüzünden bu haldeyim Mert, sende biliyorsun. İstediğim gibi yaşayamıyorum gördüğün gibi ve evet ailem çocukluktan beri hem abime hem kardeşime hemde bana fiziksel şiddet uygulamaktan çekinmemiştir!"

Şaşırıyordum, çünkü aile yapısı benim aile yapıma çok tersti. Evlada vurmak, büyüklere saygısızlık yapmak bizde olmazdı. Gerçekten çok sinirlendim .

Biraz daha sohbet ettik ve bir iki üç derken Esra önünü alamadı ve sarhoş olma yolunda emin adımlarla gitti. Sonra kalktı ve arabaya gitti. Biraz sonra hafif ağzı dolanır bir şekilde "Gelssseneee arabaayaa" diye seslendi. Şişemin sonunu içmeden bıraktım ve yanına yollandım.