Bölüm 24 - Aynı Çatı Altında (part 2)

13.3K 97 14
                                    


Aralanmış perdeden gelen güneş ışığı yüzüme çarpıyordu. Uzun zamandır bu kadar güzel uyumamıştım sanki, yataktan çıkasım yoktu. Gözlerimi açmadan kolumu soluma doğru götürdüm. Yatak boştu.. 

Su sesi geliyordu, bizimkisi uyanmış da duşa bile girmiş. Yatakta doğruldum ve gerindim, tam kalkacakken yerde kalmış peluş bir ayıya bastım. Öyle bir viyakladı ki ben bile korktum. Anında su sesi kesildi. 

"Mert?"

"E--fendim canım?"

"Sakın odadan çıkma, hatta yataktan çıkma!"

"Neden yaa?"

"Çıkma dediysem çıkma."

"Canıma minnet, az daha uyurum bende."

"SAKIN UYUMAAA!"

"OFFFFF!"

Tekrar yatağa gömüldüm. O arada banyonun kapısı açıldı, İçeriden fena bir buhar ve içinden çıkan bir melek. Üzerinde sadece bedeninin büyük çoğunluğunu kapatan bir havlu ve kafasında bir havlu daha. Öyle bir sarmıştı ki yeniçerilere benziyordu. Hafifçe gülmekten kendimi alamadım, ama bir sorun vardı. Neredeyse ilk defa onu bu şekilde görüyordum. Bembeyaz teninin bazı yerleri açıktaydı ve ben tuhaf olmuştum...

"Bi üstümü giyineyim, sana sürprizim var."

"Tüh yaa, şu sürprizi üstünü giyinmeden yapamıyor musun?"

"Meeert! Sen sapık mısın bakiyim? Çabuk söyle!"

"Yavrucum kusura bakma da, insan sevgilisini ilk defa böyle görünce tuhaf oluyor."

Hafifçe gülümsedi..

"Demek bir de havlu olmadan görsen dibin düşücek."

"Valla canım, dibim düşer mi kalkar mı onu bilemeyeceğim.."

"PİSLİİİİİİK! NELER DİYOR ŞUNA BAAAK!"

İç çamaşırlarıyla beraber, diğer giyeceklerini de alıp oturma odasına geçti. Çok geçmeden de giyinmiş halde geri döndü. Üzerine açık pembe bir tişört ve altına çok da kısa olmayan bir şort giymişti. Bu şekilde giyinmesi hoşuma gitmişti açıkçası..

"Hazır mısın sürprizee?"

Gözlerinden ışıklar çıkıyordu resmen, çok meraklanmıştım. Bir yandan da mutluydum, onu mutlu görmek dünyanın en güzel şeyiydi. 

"Tekrar uyumadan sürprizimi görebilir miyim artık?"

"Getiriyoruuum.."

Elinde kocaman bir tepsiyle kapıda belirdi. Bir sürü şey hazırlamış; reçeller, ballar, kızarmış ekmekler, meyve suyu, peynir, zeytin ve daha neler neler.. Tepsinin kendisi görülmeyecek kadar da doldurmuş.. 

"Bu muydu sürpriz?" Şakadan da olsa burun kıvırmıştım.

"Pislik! Kaç kadın yatağına kahvaltını getirdi?" Tepsiyi sertçe kucağıma koydu ve kalktı. 

"Kızım şaka yapıyorum be, ellerine sağlık ama gel sen de ye olmaz öyle."

"Ben yedim birşeyler. Bu senin için."

"Ne zaman yedin ya?"

Duvardaki saati gösterdi.

"Beyfendi öğlen oldu sizi beklesek açlıktan ölecektik. Sonra midem dediki, bana yiyecek yollamazsan hasta oluruz, bende yedim birşeyler."

"Yuh ya, ne uyumuşum!"

Üzerime konan tepsi hareketlerimi sınırlıyordu biraz. Kızarmış ekmeğime reçel sürerken elim hafiften bardağa çarptı ve neredeyse dökülüyordu. 

Üniversite (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora