Bölüm 32 - Piknik

16K 78 26
                                    

Merhabalar sevgili okurlar, güzel insanlar. Keyifle okursunuz umarım yeni bölümümüzü, yazım hataları için kusuruma bakmayınız. Hatırlamayanlar için bazı karakterleri yazma gereksinimi duydum. Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. :)

Gamze - Mustafa'nın sevgilisi 

Çılga - Mert'in Esra döneminden arkadaşı. 

Medya : Çılga

"Aşkım çok fenayım ne olur dur bir yerde madem." 

Elleriyle kasıklarına baskı yapmaya başlamıştı, bense direksiyonda ona bakıp gülüyordum.

"İçmeseydin o kadar birayı, hadi o kadar bira içtin üstüne neden o kadar su içtin canım ?" diye sordum.

"Ama sevgilim, şimdi alkol alınca susuyorum ben sonra napiyim."

Yaklaşık yarım saattir herhangi bir benzinliğe rastlamamıştık. Biraz daha gidince sonunda bulduk. Arabayı durdurmamla Ayşen'in fırlaması bir oldu. Bende içecek bir şeyler almak için indim. 

İşlerimizi halledip arabaya döndükten sonra Ayşen'in yüzüne bir rahatlama gelmişti. Arada bir bakıp bakıp gülüyordum, çeşitli konuşmalar ve şakalaşmalar eşliğinde dönüş yolundaydık. 

"Sevgilim ya, bu hafta okula gidelim gitmesine de hafta sonu piknik yapalım mı şöyle hep beraber ?" diye sormuştu. 

"Olur canım da, hep beraberden kastın nedir ?" diye sordum.

"Ya işte ikimiz, Tolga'yla Eylül olur, sonra Mustafa ve kız arkadaşı olur, ben bir kaç arkadaşım var onlara sorabilirim. Ya da sormam ya, biz bize olsak daha iyi olur sanki. Senin çağırmak istediğin birileri var mı?" 

"Valla bilmiyorum ki, kadro güzel aslında. Ama aklıma ne geldi bak, Çılga'yı da çağırayım mı? Kızın kalbini kırdım o kadar senle aramız kötüyken hem onun da gönlünü almış olurum, hem de tanışırsınız."

Gözlerini kısıp böyle yandan yandan baktı bana. 

"Olabilir aslında, kimmiş bu kız merak ediyorum artık, hiç dilinden düşmüyor yani." diye cevap verdi.

"Saçmalama istersen Ayşen."

"Sen saçmalıyorsun gerizekalı." dedi.

"Ooooo, gerizekalı demek, eskiden baya söylerdin sen bana bunu, yine o moda mı döndük yani?" diye sordum.

"Sus da önüne bak, kaza yapacağız. Sen benden en son ne zaman dayak yemiştin Mert'cim?"

"Valla onu bilmiyorum da, en son bana insanlar içinde şarkı söylediğini hatırlıyorum, artık ne kadar özlediysen beni." dedikten sonra pis sırıtışımı yüzüme yerleştirdim.

"Sen var ya sen. Pisliksin pislik! Yok sana daha şarkı markı." büzdü dudakları, buluşturdu kollarını dizlerini de çekti göbeğine dışarıyı seyretmeye koyuldu. 

----

Haftamız çok sıradan ve yorucu geçti, Ayşen'in dersleri ağırdı. Benim de arada bir hastaneye gidip staj niyetine orada çalışmam gerekiyordu. Aslında bunu daha sonra da yapsam olurdu ama ben önceden saat kredimi doldurmak istiyordum. 

"Her şey hazır mı?" diye sormuştu Ayşen. 

"Tavukları ve kömürü aldık, bir kaç ıvır zıvır da aldık. Plastik bardak, tabak, top aldık. İçecek de var." diye cevap vermişti Tolga. 

"Eh iyi o zaman, biz de hazırladık birşeyler hadi yavaştan gidelim. Sen arkadaşına haber verdin mi canım ?" diye sordu Ayşen.

"Verdim canım, o direk oraya gelecek." dedim. Ayşen'le el ele tutuştuk, Eylül de Tolga'nın koluna girmişti. Diğer ellerimizse doluydu. Biraz sonra ise Mustafa ve çiçeği burnunda sevgilisi Gamze ile buluştuk. Onlar ise ayrı ayrı yürüyordu, çünkü iki elleri de doluydu. 

Üniversite (+18)Where stories live. Discover now