Bölüm 18 - Ne güzel bir gün

13.9K 102 6
                                    

Güzel plan yapmıştık ve bu planı uygulamamız için Hakan'ı bowling oynamaya davet etmem gerekiyordu, öyle de yaptım ve alışveriş merkezinin önünde buluştuk.

Ben dolmuştan daha inmeden önce Ayşen'e mesaj attım ve gelmek üzere olduğumu bildirdim, böylece planımız başlayacaktı. 

Hakan'da beni bekliyordu ve bir yandan da sigarasının son fırtlarını çekiyordu. Beni görünce sigarasını attı ve sensörlü kapıdan giriş yaptık. Girmemizle Ayşen le dip dibe gelmemiz bir oldu. 

"Canım sen ne yapıyorsun burda?"

"Hakan'la sözleşmiştik, bowling oynayacaktık ca- canım." Birden ağzımdan zor da olsa çıkmıştı kelime. 

"Ya bak tamam daha yeni çıkıyor olabiliriz ama geleceğini söyleseydin beraber gelirdik, son günün zaten biraz vakit geçirirdik sonra siz yine bowlinginize giderdiniz."

Hakan şok mu olmuştu, yoksa başka birşey mi bilemiyordum. Sonunda sesi, zor da olsa çıktı. 

"Demek hoşlandığın Mert'ti."

Ayşen yavaşça yanıma geldi ve koluma girdi. 

"Evet, ve hislerimi ona söyledim. Biraz zor oldu söylemek ama onun da benden hoşlandığını duyunca dünyalar benim oldu."

Hakan'ın suratı iyice düşmüştü.

"Ben Mert'in senden hoşlandığını bilmiyordum."

Konuşma sırası bana geliyor gibiydi. Çabucak birşeyler bulmam gerekti. 

"Hakan, yaşadıklarımı en iyi sen biliyorsun. Ve ben gerçekten tekrardan birşeyler hissedince birine karşı korktum işin açıkcası. Eğer Ayşen hislerinden bahsetmese, ben kesinlikle ona açılamazdım." 

"Vay be, biri mi olduk şimdi?" dedi koluma sıkı sıkı sarılmış olan Ayşen. 

Ben de sanki olaya biraz ısınıyor gibiydim, koluma girmesi nedense değişik bir sahiplenme duygusu yaratmıştı bende. 

"Canım lafım gelişi dedim onu, alınma lütfen." derken gözlerimiz kesişti. Öyle güzel mavi gözleri vardı ki. Bir de bakışı. Rolünü o kadar iyi yapıyor ki diye geçirdim içimden. 

"Ehmm ehhm!"

Bir an öyle kalmış olacağız ki Hakan'ın sesiyle irkildik.

"Ben sizi yalnız bırakayım olur mu? Zaten son günün Mert, beraber geçirin. Bowlingi de dönünce yaparız zaten benim biraz başım ağrıyor gibi." 

"İlaç felan alalım mı çok kötüysen?" konuşan Ayşen'di.

Hakan soğuk bir edayla, 

"Gerek yok, hadi görüşürüz, bu arada Mert, görüşemezsek iyi yolculuklar şimdiden." 

"Teşekkür ederim ama olmadı böyle."

"Olsun olsun, nasılsa buradayız daha çok takılırız."

"Peki madem, görüşürüz." 

Hakan adımlarını geri çevirdi ve yavaştan gözden kaybolmaya başladı. Bense planımızın işlediğinden ötürü mutluydum. Yalnız bir sorun vardı, Ayşen hala kolumdaydı. 

"Ay özür dilerim, kaptırmışım kendimi." diyip kolumdan ayrıldı. Bu arada yanlış görmediğime yemin edebilirim ki yanakları saçları gibi kırmızı bir renge bürünmüştü. 

"Önemli değil, gerçekten beni çok şaşırttın gayet iyi oynadın sanırsam."

Gülmüştü, ne güzel gülüyordu, hem neden bu kadar güzel gülmek zorundaydı ki?

Üniversite (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin