Bölüm 13 - Çılga ve Sır..

42.4K 120 2
                                    

Mert

Son yaptığımız seks, uzun süre bizi idare etmişti, kavga etmiyorduk, herşey iyi gidiyordu ve halimden memnundum. Cinselliği bile serbestçe yaşayabildiğim biri vardı hayatımda, herşeyimi paylaştığım her anımı yanında geçirdiğim. Lakin bir süre sonra içimi sıkmaya başlayan birşey olduğunu fark ettim. 

Bu zamana kadar hayatımda kapalı bir kız arkadaşım olmamıştı evet, ama bu zamana kadar hayatımda bu şekilde şeyler yaşadığım birisi de olmamıştı. Her zaman aklımdan savuşturduğum fikir bugünlerde canımı çok sıkmaya başladı. İlişkimizde 6. ayımızı doldurmuştuk ki, ciddi düşünmeler başladı, özellikle onun tarafından. Evlenince nerde yaşarız, kaç çocuk yaparız falan gibi.. Ve bu ciddi düşünmeler beni bunu düşünmeye itti : Ben bu kızı ailemle, özellikle babamla nasıl tanıştırırım ? 

Teyzemgil, daha doğrusu anne tarafı çoğunlukla kapalı lakin annem değil. Baba tarafı tam marjinal. Bu kız ne kadar ben evlenince açılacağım dese de, ailesi komple kapalı. Bazen annesinin bazı fotoğraflarını gösteriyor, Harry Potter'daki ruh emiciler gibi simsiyah bir örtü. Sonuçta bu aileyle dünür olunacak ve ben bu konuyu iyice kafama taktım ve yapılmayacak en boktan şeyi yaptım. Gittim bu konuyu Tolga'ya açtım. Moralimi bozmakla kalmadı yayvan yayvan konuşarak sinirlerimi tepeme çıkardı. "Sanki ailesiyle evleniyon? Nolcak sanki? Dert etme ailesi de açılır. Çok problemse s*ktir et ayrıl kızdan." gibi saçma sapan cümleler ve sorular. 

Bu da birşey değil de en son ruh emici olayını açtığımda, "Sen de patronus büyüsü öğrenirsin" diyip üstüne bir de sırıtınca terliğimi kafasına savurup çıktım odadan. Neresine geldiği umrumda bile değil. 

Daha sonra konuyu sırdaşım Mustafa ile paylaştım ve kafamı rahatlatan şey bu oldu. "Mert, ne kadar seversen sev, bu senin bileceğin iş. Ailen senin mutluluğunu ister ve kabulenir herşeyi. Lakin ben olsaydım eğer böyle bir izdivaç yapmazdım, davul dengi dengine sözüne inanırım ben. Eğer yerinde olsaydım, ben böyle bir izdivaç yapmazdım ama senin sevginin boyutunu düşüncelerini bilemem." dedi. 

Günlerce düşündüm ve karar verdim. Bu süreçte Esra'ya birşey yansıtmamaya çalıştım. Ama bugün işler değişti, bizimki yine adet döneminin sonuna gelmiş ve hormonları coşmuş. Arabayı kuytuya götürdüğünü görünce onu durdurmak için elini tuttum. 

"Biraz konuşabilir miyiz ?"

"Eveet, sonunda geliyor. Hadi bakalım anlat nedir kafandaki? Günlerdir bir tuhafsın ? 

"O kadar belli oluyormuydu ? Ben belli etmemeye uğraştıydım ama.."

"Yakışıklı sevgilim benim, senin en iyi yaptığın şey beni tatmin etmek, ama en kötü yaptığınsa rol yapmak. Hadi anlat, daha işimiz var senle. " 

Şimdi daha da telaşlandım. Kafamda defalarca tekrarladığım düşünceler şimdi dilimin ucuna gelmiyordu.  Uzun uzun bakıştıktan sonra "Ben seninle bir gelecek düşünemem Esra." diyebildim. 

Gözleri ifadesizdi. Ne düşündüğünü çıkarmak zordu, tek bir kelime etmedi, sadece nefes alıp uzaklara bakıyordu. 

"Bunu bir gün söyleyeceğini biliyordum." dedi sadece.  

Uzun bir süre öylece oturduk. Ve telefonum titredi, baktım kayıtlı olmayan bir numara. 

"Seninle acilen konuşmam gerek, eğer Esra yanındaysa birşey belli etme, daha fazla bu sırrı tutamayacağım. Çılga. "

Esra'nın çok yakın arkadaşlarından olan Çılga benimle ne konuşmak isteyebilirdi ki ? Hem ne sırrıymış bu ? 

"Ben artık gideyim, bugün pek konuşabilecek durumda değilsin anlıyorum ama istersen yarın konuşuruz." dedim ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Sadece bakıyordu, inanır mısınız gözlerinde sanki bir sevinç pırıltısı gördüğümü bile düşündüm. Paranoyak mı oldum acaba ? 

Üniversite (+18)Where stories live. Discover now