Üniversite (+18)

Bölüm 11 - Sonraki süreç

Hayatta  birçok zevk vardır eminim, ama bu şu ana kadar yaşadığım en iyi şeydi. Sevdiğim kızla beraber olmuştum ve eminim bu yaşamamış olmama rağmen hissiz bir sevişmeye oranla çok daha iyidir. Herkeste oluyor mu bilmiyorum ama nedense ilişki sonrası içimi bir pişmanlık da kaplamadı değil. Zaten daha ilişkiye girmeden önce kafamda soru işaretleri vardı ama insan belli bir raddeye geldikten sonra kendini durduramıyor, nefsinin önüne geçemiyor. En azından ben geçemedim.

Ben üstümü yavaş yavaş giyinirken, Esra da üzerini temizliyordu. Göğüslerinin üstünü sildi önce, baya bir peçete ziyan olmuştu. Yüz ifadesi değişikti, mutlulukla karışık hüzün gibi. "Esra, bir problem mi var ?" diye sordum.

"Hayır canım bir problem yok, sadece artık kadın oldum, kadının oldum ve hafif bir ağrı var vajinamda. Onun dışında birşey yok." dedi. 

"Şey, pişman felan değilsin değil mi ? Yani ne bileyin suratının bu hali alacağını tahmin etmemiştim de." 

"Hayır sevgilim, sadece hormonsal birşey sanırım biraz tuhaf oldum, sanki içimden birşeyler kayıp gitti ve eskisi gibi değil sanki bazı şeyler." diyip üstünü giyinmeye başladı. 

Çok üstüne gitmemeye karar verdim ve daha fazla soru sormadım. 

Aradan 1 ay kadar bir süre geçti, tabiki Tolga'ya yaşadıklarımı anlatmıştım bu süreçte ve sürekli sırtımı sıvazlayıp "işte benim adamım, karşim erkek oldu" gibi savsatalarla beynimi kemiriyordu. Mustafa'ya ise bu konuyu açamazdım. Aslında o benim halimden ve yaşadığım psikolojiden daha iyi anlardı ama işte aynı sınıfta olduğumuzdan güvenemezdim. 

Bu bir aylık süreçte Esra ile defalarca birlikte olduk ve bazı şeylerin değiştiğini fark ettim. Özellikle beraber olma kısmında. Mesela ilk sefer aslında sandığımdan da kısa sürmüş, defalarca yapınca artık daha uzun süre erekte kalabildiğimi ve kendimi az da olsa kontrol edebildiğimi gördüm. Artık Esra da ilk zamanki gibi bir psikolojiye bürünmüyor, gittikçe daha da kontrolden çıkıyordu. Her birlikte oluşumuz artık saatleri buluyordu ve sonunda hareket edecek gücümüz kalmıyordu. Bu sayede sınırımı da öğrenmiş oldum aslında 2 ama çok fazla zorlayıp konsantre olursam 3 kez gelebilecek şekilde ilişki kurabiliyordum. Ama sonra 2 gün penisim ağrıyor resmen. 

Bu süreçte benim de problemlerim en aza indi, en azından içimdeki sıkıntılar bakımından. Esra'yı neredeyse hiç kapalı görmüyordum ki bu benim için en önemli meseleydi. Onun kız arkadaşlarıyla da tanışma fırsatı buldum daha doğrusu muhabbeti ilerletme bakımından. Zübeyde ve Çılga ile de gayet iyi anlaştım. Zübeyde Esra gibi kapalıydı ama o baya tutucu bir insan ne bileyim derslere kapalı girememekten yakınıyor sürekli dinle alakalı şeyler konuşuyor yanlış şeyler yapmamaktan söz ediyor falan filan. Aslında bunlar haricinde iyi bir kız özünde ama Esra'nın okulda benimle çok haşır neşir olmasını da pek desteklemiyor dersem yalan söylemiş sayılmam. Erkeklerle göz göze bile gelmemeye çalışan bir tip, bende artık alışkanlık oldu yüzüne bakmadan konuşmaya özen gösteriyorum. 

Çılga ise tam bir normal kız diyebilirim. Esra kadar güzel hatta, yemyeşil gözleri ve sarı saçları var. Esra'nın daha iyi anlaştığı bir arkadaşı ve oturup normal bir şekilde muhabbet edebiliyoruz. Daha çok üçümüz takılıyoruz zaten, çünkü Çılga bile bazen Zübeyde'ye tahammül edemiyor. Ders mecburi olmasa ona bile gelmeyecek ki, öğlenleri yemekhaneye gitmek bizim için çile oluyor. Çünkü Zübeyde hanım orada çok erkek bulunmasından şikayetçi ve her zaman sinirlerimizi bozuyor. Bir insan bu kadar katı olamaz sanırım değil mi ? 

Artık yavaş yavaş havalar soğumaya başlayıp, giyim kuşam değişince bundan tek etkilenmeyen Zübeyde oldu. Zaten sıcak aylarda bile kapalı giyinen kız için hiçbir değişim olmadı, Esra çok güzel giyiniyormuş onu anladım. Bazen diz hizasında elbise giydiği bile oluyor. 

"Ailen böyle giyinmene karışmıyor mu hayatım?" diye sorduğumda "Amaan onların karşısında başımı bağlayıp evden çıksam yetiyor kafalarını bile kaldırıp bakmıyorlar bazen" gibisinden bir cevap almıştım. 

Ben kız arkadaşımı kapalı tercih etmiyorum ama çok açık giyinmesine de izin vermem. Bizim Tolga da sınıfına ve okula baya hızlı uyum sağlamış olacak ki onun için bu değerlerin çok önemli olmadığını gördüm. Yanında ikiden aşağı kız olmuyor neredeyse ve hiçbiriyle de sevgili değil genelde açık giyinen kızlar ve emin olun ki adam sadece kızlardan zevk alma işiyle ilgili.

"Oğlum ben senin gibi aşk adamı değilim, aşık olup da acı mı çekelim ya da işte sevgili ayağına ay dönümleri, doğum günleri hediyeler felan, kim uğraşcak ben birlikte oluyorum mis gibi ohh " demişti. Eh bu da onun tercihi napalım. 

Ama Tolga'nın dediği er yada geç bir yerde doğrulanacaktı. Tarih hafızam pek yok malesef ve günleri bile bazen karıştıran ben 3. ayımızın ay dönümünü de unuttum tabiki. Esra ile hiç bu kadar şiddetli kavga etmemiştik ve bu kavgadan sonra herşey sanki kötü olmuştu. Mesajlar kesildi, ya da çok aza indi, trip arttı, umursamamazlıklar felan. Ama bunların hepsinde güzel bir hediye ve gönül alma sözleri özürlerle durumu kurtarmıştım.

Esra ile artık neredeyse karı koca olmuş gibiydik; didişmeler, aramızdaki ilişki, barışmalar, ve cinsel hayat. Neredeyse okul haricinde de birlikte olacaktık hiç ayrılmıyorduk desem yeridir. Bu yüzden o da artık sanki hayatımın ruhumun ve bedenimin bir parçası haline gelmeye başladı. 

Lakin bir gün geçti, iki gün geçti Esra okula gelmedi. Telefonlarıma cevap da vermiyordu, hastayım iyileşince gelicem sözlerinden başka birşey söylemiyordu. Haftanın son günü bahçede dersin saatini beklerken bir transporter durdu fakültenin önünde. Esra kapalı bir şekilde indi arabadan ve ben daha onu yakalayamadan tuvalete koşturdu. Tuvaletin önünde bekledim de bekledim çıkan yok. "Esra orda olduğunu biliyorum çıkar mısın lütfen noluyor yaaa?" diye çıngar çıkarmış olacağım ki tuvaletten çıkan kızlar ters ters bana bakıyordu. Ders başlayalı 20 dakika kadar felan olmuştu ki Esra sonunda dışarı çıktı. 

Yüzü gözü mosmor olmuş yanağı neredeyse yeşil renge dönmüş, gözlerinin biri şiş bir şekilde karşımda duruyordu. Ne oldu sana diye sormama kalmadan kollarımda ağlamaya başladı...

(Kusura bakmayın arkadaşlar bu bölüm biraz gecikti, iyi okumalar.)