GİRİŞ

42.1K 1.1K 142
                                    


  بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 


Zarifoğlu ne demiş, 'Önce besmele en güzel kelime.'

İlk defa hayallerimdeki  kurguları böyle bir yerde hikayeye çevirip yazıyorum. Bu yüzden eğer yazım ve noktalama işaretlerin de hata yaparsam affınıza sığınıyor ve desteklerinizi bekliyorum.

Bu hikayeyi belki çok kişi okuyacak, belki de az. Belki binlerce okuyucusu olacak belki de küçük sayılar. Ama önemli olan birilerinin okuyacak olması. Hayalim de kurduğum dünyayı kelimelerimle yansıtırken birilerinin misafir olması. Kimi erken kalkacak, kimi biraz daha kalacak ve belki kimi de uzunca bir süre burada benimle olacak. Ama hep birileri olacak. Az ya da çok hep misafirim olacak.

Allah'a emanet olun...


Bütün hikâyeler de oldu gibi, bu hikaye de iki insanın bir gün yollarının kesişmesi ile başlar. Bu iki insan hem birbirlerinin aynısı hem de birbirlerinden tamamen farklı.

Ömer dini bütün bir gençken, Zeynep günümüzün 'modern' diye nitelendirildiği bir yaşama sahip. Birinin tüm isteği Allah'ın rızasını almakken, diğerinin tüm derdi bu ölümlü dünyadaki yaşam savaşı.

Yaşayış tarzları birbirlerinden farklı olan bu iki insandan biri maşuk olmaya diğeri de aşık olmaya hazır. Yalnız sevmekte sevilmekte zor zanaat. Öyle herkesin altından kalkabileceği bir iş değil. Hem tarihteki aşklarda bizi bunu göstermiyor mu?

Bakalım bu iki insan sevda çölünde birbirlerine susarken, biri doğrularını yıkmadan, günaha girmeden, diğeri bulunduğu karanlıktan, yanlıştan sıyrılıp birbirlerine akabilecek mi?

Eğer bu sorunun cevabını sende merak ediyorsan o zaman hikayemiz başlasın.


AYDINLIĞA HİCRETWhere stories live. Discover now