44- Kalp Kırıklığı

10.7K 807 59
                                    

Bugün bilmem kaç parçaya ayrılmıştım. Bugün bilmem ne kadar kırılmıştım. İçimdeki yangının külleri bir Anka misali hep yeniden doğup tekrar canımı acıtıyordu. Düşüncelerim beynimi kemiriyor, kalbimin sızısı hiç dinmiyordu. Kalbim acıyordu. Ta derinden bir yerler sarsılmıştı. Ne illet bir acıydı bu böyle, kesip atamıyordum. Ne ağır bir yüktü bu böyle, bırakıp gidemiyordum. Söylediği cümle zihnimin içinde dönüp duruyor, ağırlığı altında eziliyordum. Bir insan nasıl bir cümleyle böyle canımı yakabilirdi? Harabeye dönmüş ruhumu daha fazla tarumar edip parçalara ayırmıştı. Oysa ben her seferinde Ömer bundan daha fazla canımı yakamaz derken o her defasında canımı acıtacak çok daha güçlü bir silahla karşıma çıkıyordu. Bugün son kez gittiğim o evden beni ağlatarak, kırarak, parçalara ayırarak çıkartmayı başarmıştı.

Düşüncelerim, ruhum, duygularım birbiri içine girmiş haldeyken zihnimde net olan bir şey vardı. Günlerdir düşündüğüm, karar vermekte zorlandığım o şeyi yapacaktım. Hem bugün dinlediğim o hikaye hem de Ömer'in acımasız sözleri beni bunu yapmaya itiyordu. Artık bu boşluğun içinde kaybolmayacağım gerçek bir şeye tutunacaktım. Belki de bugünün bana kazandırdığı en doğru şey kararımın kesinleşmesiydi.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimde salonun ışığı yanıyordu. Yiğit'e gözükmeden direk odama girip uyumak istiyordum. Sadece uyumak ve her şeyi bir rüya gibi hatırlamak. Olan onca şeyi kısa biran bile olsa unutmak istiyordum. Fakat bu isteğim ne yazık ki Yiğit'in salonun kapısından çıkıp bana seslenmesi ile suya düşmüştü. Benimle konuşması gereken bir konu olduğunu söyleyince beraber salona geçmiştik. Yiğit ağladığımı anlamasın diye kanepeye oturmak yerine pencerenin önüne geçip perdenin arkasından dışarıya bakıyordum.

''Abla sana çok güzel haberlerim var. Bugün Can ile ev ararken Can'ın tanıdığı birine rast geldik ve sana yeni bir ev bulduk. Buraya yakın bir yerde. Oldukça da güzel, temiz. Hem kira konusunda da bize yardımcı oldu. Yani eğer sende olur dersen, ev hazırdır."

Yiğit'in hızlıca anlattığı onca şeyden tek anladığım yeni bir ev bulduğumdu. Fakat şimdi durup bunun ayrıntılarını soracak ya da ona kararımdan bahsedecek halde değildim. Kendimi oldukça yorgun hissediyordum. Bu yüzden onunla konuşmayı yarına saklayıp odama geçtim. Işığı açmadan, üzerimi değiştirme zahmetinde bulunamadan yatağın üzerine öylece serildim. Hiçbir şey yapmaya gücüm yetmeyecek gibi hissettiğim bu anda tek istediğim şey uyumaktı. Ve bende zaten öyle yapıp gözlerimi karanlığa bürüyüp her şeyi unutmayı tercih ettim.

***

2 gün sonra

''Abla bunları unutmuşsun, nereye koyacağım?''

Yiğit eline aldığı topuklu ayakkabıları havaya kaldırmış sallıyordu.

''Onları şimdilik bir yere koymayacaksın çünkü onları düğünde giyeceğim.''

Sözlerim ile Yiğit başını sallayıp, salondan çıkmıştı. Ben de yerdeki halıyı toplamaya geri döndüm. Artık gideceğim bu evin hiçbir yerinde benim yaşadığıma dair bir iz kalmayacaktı. Sanki bu evde hiç gülmemişim, ağlamamışım, Yiğit ile oturmamış, Ömer'i tam bu salonda hiç görmemişim, Nisa'nın kız gecesini hiç yapmamışım ve bu evi hiç Kaan ile boyamamış, onunla yerleştirmemiş gibi terk edip gidecektim.

Kaan'ın ismini anmak beni iki gün öncesine onunla yaptığım konuşmaya götürmüştü. Ve tabi Kaan ile konuşmaya iten sebebi de çok net hatırlıyordum. Zihnim zamanda kısa bir yolculuk yapıp iki gün önce o güne yolculuk yaptı.

Yiğit ile akşam yapamadığım konuşmayı sabah gerçekleştirdikten sonra yavaştan toparlanmak için birkaç tane koli getirmişti. Ben odama geçip kolilere kitapları yerleştirirken, Yiğit de mutfaktaki az kullandığımız malzemeleri toplamaya başlamıştı. İkimizde işimize kendimizi kaptırmış giderken kapı zilinin çalması ile Ömer'in sarf ettiği o kırıcı cümlelerden kendimi sıyırıp Yiğit'in kapıyı açacağını söyleyen sesini işittim. Kapıyı açtığını duyup ardından gelen birkaç kısık sesin ardından kimin geldiğini merak edip koridora çıktığım da Yiğit Nisa ile Aslı'nın geldiğini, salona aldığını ve rahatça konuşalım diye de evden çıktığını belirtip gitmişti.

AYDINLIĞA HİCRETWhere stories live. Discover now