MUTANT: Küllerinden Doğan

27- Dostluk Kurtar'ır

Merhaba canım Ankalarım. Sizi daha çok bekletmemek adına gece bölümü yazdım hemen. Uzun ve içime sinen bir bölüm oldu.

Yeni ve farklı kişilerle tanışmaya hazır mısınız? Bölümü okurken tek taraflı düşünmeyip objektif olmanızı diliyorum. Umarım hoşunuza gider. Paragraf arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. 😘 çok konuştum.

Multi- Anka şok 😅
Müzik: Linkin Park- Leave Out All the Rest

Keyifli okumalar ... :))

'Bence bu konu tartışılır...'

~~~

Rüzgar'ın son cümlesi hava asılı kalırken, sessiz ormanda yankılanan sesin bitmesini bekleyip, derin nefesler çekiyorduk içimize.

Kolumu boğazına sardığım ve silahımı şakağına yasladığım çocuk elimin altında titrek nefesler almaya çalışıyordu.

"Eğer çocuğu bırakırsam buradan sağ sağlim gitme oranımız yüzde kaç?" diye alayla sorduğumda adam yerinde kıpırdandı.

"Çocuğu bırakırsam bizi öldürecek misiniz?' diye mi soruyorsun?" dedi izbandut. Ardından yanındaki adamların alaylı bir kaç mırıltısı duyuldu.

"Hayır. Sizi tehdit etmeye çalışıyorum." dedim.

Adam ciddi anlamda neşeli bir kahkaha atıp benim daha çok gerilmemi sağlamıştı.

İzbandutun kahkahası kendini geniş bir tebüssüme bıraktı ve,

"Amacın beni kandırmak mı?" diye sordu.

Ardından bende gülümseyip, elimdeki silahı çocuğa daha çok bastırdım.

"Hayır, tehdit etmek."

Adamın yüzü bir an için karamsar bir hal aldı, ardından yine tebessüm etti.

Ama gözleri hala, kasvetli bakıyordu.
Birazdan hiç iyi şeyler olmayacak gibiydi.

"Dişli çıktınız, gençler. Bütün bunları söylerken, neyine güveniyorsun peki kızım?" dedi izbandut alayla.

Sinirlerim tepeme çıkınca dehşetle yanan parlak kırmızı gözlerime be adam.

Ama sana bunu söylesem bir dert, söylemesem başka bir dert.

O yüzden "Parlak zekama." deyip, diğer demek istediklerimi beynimin ücra bir köşesine gömdüm.

Adam bir kaç saniye 'hımm' layarak düşünce sesleri çıkarıp, sonunda konuştu.

"Peki şu parlak zekandan neler geçiyor?" diye sordu.

Sustum.

Açıkcası şuan durmuş beynimden pek bir şey geçmiyordu.