39- Kapan

7.2K 644 120
                                    

Bir MKD bölümü için daha toplanmış bulunmaktayız. :) Umarım bölümü seversiniz,
Keyifli okumalar ❤

Multi: Demi Lovato- Never Been Hurts

~~~~

Artık kimse, nefes dahi almıyordu. Herkes, kafasını havaya kaldırmış, sesin kaynağını arıyordu. Fakat sebebi her neredeyse kendini asla belli etmiyordu. Yavaşça azalan gürültü resmen her yerden geliyor gibiydi.

"Çatıya çıkalım."

Rüzgar'ın çenesini omzumda, sesini ensemde hissettiğimde ürperdim. Ona döndüğümde çoktan kalabalığı yarmaya başlamıştı bile. Onun arkasından binaya doğru ilerlemeye başladığımda insanlar da yol vermeye başlamıştı.

Binanın içi boşaldığında, hızlı adımlarla Rüzgar'a yetişmeye çalışırken o da dönüp peşinden gelip gelmediğimi kontrol etti.

Ona yetiştiğimde çatıya çıkan merdivenlere gelmiştik. Neredeyse ikişer adımlarla basamakları çıkarak merdiven sonuna geldik. Çatının kapısı zaten açık olduğundan direk çatıya daldım.
Gece karanlığında çok ilerde dizili duran cızırtılı sokak lambalarının ışıkları artık daha cılızdılar. Orman, esen rüzgar sayesinde karanlıkta daha korkunç görünüyordu. Hava hafif bulutlu bir görünümdeydi ama sesin kaynağından hiçbir iz yoktu.

Ne Rüzgar konuşuyordu ne de ben. Kısık gözlerle, birkaç gün öncekinden hiçbir farkı olmayan ufka öylece bakıyorduk. Gürültülü ses ise neredeyse durmuştu.

"Bende göremedim."

Rüzgar ile aynı anda duyduğumuz sesle yerimizden sıçramıştık.

"Deniz?"

Sarışın, yüzüne dökülen saçlarının altından kısılmış gözlerle gülümsüyordu.

"Cesur."

İnce yumuşak sesi insanın bütün endişesini unutturuyordu. Ve anlaşılan bana taktığı lakap üzerime yapışmıştı.
Rüzgar Deniz'in sözüne karşılık, tek kaşını kaldırarak,

"Cesur?" diye sordu.

Cevap çok uzun sürmedi ve benden gelmemişti.

"Hı-hı. O bunu hak ediyor." Deniz yanımı daha çok yaklaştı ve gözlerini Rüzgar'a dikti.

Garip bakışlar arasındaki sessizliği ben bozdum.

"Şey, Deniz. Bu Rüzgar." derken elimi Rüzgar'ın omzuna,
"Rüzgar, bu sarışın bey de Deniz." derken de diğer elimi Deniz'in omzuna koydum.

Rüzgar hafifçe eğilip, sıkması için elini dostça Deniz'e uzattı. Deniz'de sıcak bir şekilde güldü ve Rüzgar'ın elini kavradı.
Birbirinin elini bıraktıktan sonra Rüzgar tek kaşını kaldırdı ve Deniz'e eğildi. Sahte bir sinir ifadesiyle,

"Bak dostum, bu kızın zaten bir lakabı var, tamam mı; Anka." dedi.

Hayretle gözlerimi devirip Rüzgar'ı Deniz'den uzaklaştırdım.

"Tamam. Tanıştığınıza memnun oldunuz. Bu kısmı geçelim."

Deniz kıkırdayınca ona döndüm.

"Ee, Deniz. Ne zamandır buradasın? Sesin nereden geldiğini gördün mü?"

Küçük kafasını iki yana salladı.

"Göremedim. Boyum duvara yetişmiyor. Zıplamak zorunda kaldım. Ama hiçbir şey göremedim." dedi.

"Üzerine çıktığın şu zımbırtı nerede?" diye sorduğumda başını eğdi.

MUTANT: Küllerinden Doğan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin