41- Çıkmaz Sokak

4.8K 640 130
                                    

Bölümü buraya bırakıyor, ben de bir aydır hasret çektiğim, çizim masama gidiyorum. 😃

Keyifli okumalar. 💕

Multi- Grace - You Don't Own Me ft. G-Eazy

~~~

Son bir umut verse biri ve 'Güzel olacak bir gün her şey' dese ben, inanırım belki de bu yalana, ben de alışırım gözlerimi kapamaya.

Uzun uzadıya giden bir labirentin içindeymiş gibi hissediyorum kendimi. Bir anlığına bir çıkış kapısı bulduğumu sanıyorum, tırnaklarımla kazıya tırmalaya açıyorum o kapıyı. Karşıma, öncekinden daha zorlu bir yol çıkıyor. Gerisin geri dönmek için arkamı döndüğümde, o kapının da tekrar kapanmış olduğunu görüyorum yüzüme.

Kendime kızıyorum. Yalanlarla yaşıyorum, en kötüsü de yalan olduğunu bildiğim halde bunlara yine de inanıyorum.

Kendime üzülüyorum. Benim de bir kahramana ihtiyacım oluyor. O kişi kendim oluyorum.

Kendimden nefret ediyorum. İnsanların hoş karşılamadığı şeyler yapıyor, yine de uslanmıyorum.

Kendimi seviyorum. Şaka şaka bu bir yalan. Arada kendime de bu yalana söylüyorum. E inanıyorum sonuçta. Başkası inanmıyor çünkü.

Binanın çatısında kendime kırık bir sandalye bulmuş ve oraya çökmüştüm. Bir buçuk saattir buradaydım. Az önce yaptığım şeyleri düşünüyordum. Az önce, yapmadığım şeyleri de düşünüyordum.

Adamı öldürdüm. İnsanlar benden pişman olmamı bekliyorlardı. Ama asla değildim. Ne vicdan azabı çekiyor ne de yaptığımın yanlış olduğunu düşünüyordum.

Böyle olmamı kendileri istemişlerdi. Herkesin ağzından en az bir defa 'tekrar Esin Dizdar ol' lafı çıkmıştı. Şimdi sızlanmaya hiç mi hiç hakları yoktu.

Peki Esin Dizdar o adamı öldürmeseydi ne olacaktı? Ben silahımı indirseydim adam hop diye iyileşecek ve sonsuza dek mutlu mesut yaşayacak mıydık?

Güldüm.

Her şeyden bıkmıştım. Her şeyden herkesten, beni suçlayan gözlerden, beni destekleyen insanlardan bile o kadar bıkmıştım ki. Her şeyden elimi ayağımı çekip Antartika'ya taşınmak istiyordum. Soğuktu orasıda, benim gibi. İyi anlaşırdık bence.

Gel gelelim şehrin yok edilme kararına. Devlet büyüklerimiz en kolay kararı alarak çözüm yolunu sadece kendilerini koruyacak şekilde belirlemişlerdi.
Ve muhtemelen halkın bunlardan hiçbir şekilde haberi yoktu. Artık dinlemeyi bıraktığım haberlerde 'Önlemler alıyoruz, hastalığa bir çözüm bulmamız an meselesi vs.' gibi yalanlar sayıklayıp duruyorlardı kesin.

İnanmayanlar olacak mıydı? Elbette. Lakin ellerinden hiçbir şey gelmediği için susup oturacakları aşikardı.

Arkamdan ayak sesleri geldiğinde hiç oralı olmadım. Tabii ki,

"Esin?" diye seslendiklerinde de.

"Bana da mı atarlısın?" Sesinden ikizlerden, Serkan olduğunu anladım. Sonunda ikizlerin isimleri öğrenmiştim. Furkan daha kalın sesliydi.

Ona dönmeden,

"O kadar önemli misin?" dedim.

Güldü, yavaş adımlarla yanıma geldi ve yere oturdu.

"Sakıncası yoksa bir şey sorabilir miyim?" dediğinde ona baktım.

"Rahatlayacaksan eğer, soğukkanlı bir seri katil değilim." dediğimde tekrar güldü ve kafasını salladı.

MUTANT: Küllerinden Doğan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin