Bölüm 19 ✷

9.2K 809 72
                                    

Çığlık sesi, acımasızca ormanda yankılanırken soğukkanlılığımı korumak için çabaladım. Düşünmek için zamanım yoktu. Fazla uzaklaşamamıştım ve sesin sahibine doğru koşmak istememe rağmen bunu yapamazdım. "Kızıl!" Khairos'un endişe dolu sesi, çığlığı takip ederken kararlılığımı kaybetmeyeceğime dair söz verdim kendime. Hızla etrafımdaki ağaçlardan en uygununu seçip eşyalarımın olduğu siyah bohçayı yukarıya fırlattım. Dalların arasındaki yerini aldığında hayatımda tırmanmadığım kadar hızlı ilerleyerek yaprakların arasında kayboldum sessizce.

"Kızıl!" Öncekinden de baskın çıkan sesi ormanı dolaştığı esnada kendimi son kez yukarıya ittim ve gizlenmek adına en iyi konumu ayarladım. Etrafına bakınarak koşan Khairos bakış açıma girdiğinde yüzünde gördüğüm korku içime işlemişti. Yüreğim endişesiyle titremiş, her şeye rağmen yanına dönme isteğimi daha da baskın hale getirmişti.

Seslenmeye devam ederek önümden geçip çığlığın geldiği yere doğru son hız koşmaya devam etti. Gözden kaybolana dek ardından baktım, onu orada ne beklediğini bilemeyerek... Ona yetişmeye çalışan Jaison'ı gördüğümde en azından yalnız olmadığını hatırlattım kendime. Boğazı yırtarcasına çıkan ikinci bir çığlık ile kulaklarımı kapadım. Sesin sahibinin ne durumda olduğunu bilmek dahi istemiyordum. Merakım beni yenecek kadar baskın hale gelemezdi. Saklandığım yerde kalacak, gidip kimseyi kontrol etmeyecektim. Tek yapabileceğim ardıma bakmadan kaçmak yerine onun sağlam bir şekilde geri döndüğüne emin olmaktı. Bu nedenle sessizce beklemeyi sürdürdüm.

Uzaklardan gelen metallerin çarpışma sesi kalbimi dondurduğunda derin bir nefes aldım ve kendime onun iyi olacağını söyledim. Kolayca yenilemeyecek kadar güçlüydü. Tek bir sesi bile kaçırmamaya çalışırken Leitha'nın ağaçların arasından çıktığını fark ettim. Kamp alanından bir ölü gibi uzaklaşıyor, adımları yavaşça toprakla buluşuyordu. Onu net görebilmek için kımıldamam gerekse de ses çıkarma riskine girmedim. Sonsuzluk kadar uzun gelen bir süre sonra yaklaştığında elindeki kağıdı fark edebildim ancak. Tutan eli gevşekçe yanında sallanıyor, donuk bakışları önüne görmeyen gözlerle bakıyordu. İhanetimin onu bu kadar sarsmasını beklemeyişim kalbime derin bir sızı bıraktı.

"Kızıl!" Khairos'un sesini duyduğumda kılıç seslerinin çoktan kesilmiş olduğunu fark ettim. Beni aramaya koyulmuştu bir kez daha. Leitha olduğu yerde donakalmış, Khairos ikinci defa seslendiğinde geriye doğru bir adım atmıştı. Kağıdı tutan eli arkasına gittiğinde biraz ötede beliren Khairos'u gördüm. Yanına koşup Leitha'yı omuzlarından tuttu. "O nerede?" diye sordu nefes nefese kalmış haliyle. Leitha'nın yüz hizasına eğmişti kafasını.

Başını iki yana sallamasını sarı saç tutamları takip etti. Leitha'nın tepkisinin bu kadarını görebilmiştim, bana arkası dönüktü. Khairos kaşlarını çatsa da vakit kaybetmek istemeyen bir tavırla geri çekildi. Sağa doğru, bulunduğum tarafa doğru adım atmasıyla kalbim tekledi fakat daha fazla ilerleyemeden kardeşi kolundan tuttu. Khairos ona anlamayan gözlerle baktı, belki de inanmak istemiyordu. Dudaklarından dökülen kelimeler bana ulaşamadan rüzgara hapsoldu, endişe kokusu dışında bırakmadı bir şey geriye. Leitha'yı inceleyen grileri arkaya kıvrılan kolunu fark etti ve parmakları uzanıp kağıdı yakaladı. Kalbim sıkışırken o parşömenin yanıp kül olmasını diledim, onu okuyamadan yok olmasını... Benden nefret etmesini izlemek planlarımda yoktu, bu kadarına dayanabileceğimden emin değildim. Fakat gözlerimi ayıramıyordum. Buna hakkım da yoktu zaten, onu acıyla baş başa bırakırken gözlerimi kapatamazdım.

İzlemeyi sevdiğim grileri yalan dolu kelimelerimde gezinirken kağıt, sıktığı parmakları arasında eziliyordu. Göğsü hızla inip kalkmaya başlamıştı. Dudaklarından dökülen kelime bir kez daha bana ulaşamamıştı fakat ses tonunu biraz artırarak tekrarladığında acı dolu tınısıyla buluştum. "Hayır." Başını iki yana salladı. "Bu doğru olamaz. O bunu yapmaz." Kafasını kağıttan kaldırdığında yüzünde her duygunun karışımıyla karşılaştım. İnkar, hüzün, öfke... Yüreğimi derinden yakan endişe... Annesinin öldüğünü öğrendiği sabahı hatırladım acıyla.

ElisyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin