Bölüm 3

14.8K 517 10
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

Genç adam boynunu sıkan kravatı tutup sakince gevşetti, yeni alacakları ihale için oldukça iyi hazırlanmış ve sadece birkaç saat sonra toplantıya gideceklerdi. Akın oldukça huzursuzdu tabi ki nedeni iş değil daha farklıydı çünkü bu ihaleyi alacaklarına emindi. Saçma sapan düşüncelerden kurtulmak için  evden çıkıp arabasına doğru ilerledi. Bugün şirkete kendi gitmeyi istiyordu bu yüzden şöförü çağırmadan hızla evin bahçesinden ayrıldı. Yurt dışında eğitimini tamamladıktan sonra evin tek çocuğu olduğu için şirketin müdürü olmuştu , genç ve başarılı olan Akın babasından sonra şirketi daha iyi bir konuma taşımış işleri genişletmişti.

  Şirkete gelip kimseye bakmadan hızla odasına doğru ilerledi , onu gören sarışın sekreteri hızla ayaklanıp "hoşgeldiniz Akın bey " demişti en cilveli ses tonuyla Akın sadece başını sallamakla yetinmişti. Deri koltuğuna oturduğu gibi sekreteri elinde dosyasıyla içeri girdi , yürüyüşü , bakışı ve hareketleriyle Akın'a olan ilgisi gün gibi ortadaydı. "Akın bey Çarşamba günü yapacağınız finansal toplantı için istediğiniz dosyaları getirdim,". Akın masayı gösterip "bırakıp çıkabilirsin Sima." Genç kız Akın'ın gösterdiği yeri değilde en dibine gidip eğilebileceği kadar eğilip dosyayı bırakıp yavaş hareketlerle doğrulup odayı terk etti. Akın bu hareketlerden hiç hoşlanmıyordu hele ki şirketten biriyle olma düşüncesine bile tahammül edemiyordu. Kadınlar onun için değerliydi ama asla uzun süre onlarla vakit geçirmezdi. Ona göre bir kadın onun iş temposunu düşürebileceğine inanıyordu. Zaten çoğu kadın kendi istekleriyle onunla birlikte oluyor ve bir daha Akın'ın karşısına çıkmayacaklarına belli bir ücret karşılığında kabul ediyordu. Bu duruma Akın o kadar çok alışmıştı ki para konusu açılmadan hallediyordu.

   Odaya hızla giren Oktay'ı görünce keyfi yerine gelmişti. Hemen kalkıp sertçe tokalaşmışlardı."Eee Akın toplantıya hazır mısın? " Akın büyük bir memnuniyetle kafasını sallamıştı.bütün şirket biliyor ya gecelerce uyumayıp  sadece bu ihale için çalıştığını bu yüzden güvenleri tamdı. "Güzel , karşı taraf bizi bekliyor hadi gidelim." "Gidelim bakalım."

▪▪▪

Uzunca bir süre Akın yapılacak olan inşaatın mimarisi için bilgi vermiş bu konuda karşı tarafın memnuniyetini kazanmıştı. Finansal olarak da yeterli olduklarını bilen karşı taraf hiç tereddüt etmeden genç patron ile el sıkışmış imzaları komisyon karşısında atmışlardı. İşin hukuk tarafı hallolununca artık icraata geçme vaktiydi.

    Toplantı bitmiş herkesin keyfi yerindeydi , aylarca beklenilen iş sonunda hal olmuştu. "Akın bugünün zaferine Cumartesi akşamı bir parti verelim. Hem bu kaç aydır yoğun tempodan herkes yorulmuştu biraz eğlence hiç fena olmaz.'' Oktay kesinlikle haklıydı "Evet doğru diyorsun ama senin uğraşmanı istiyorum ben olduk..'' Oktay  ne diyeceğini anlamış gibi hızla lafını kesip "o zaman oldu bil ."

4 Gün Sonra ●●●

Sırma bugünü nerdeyse her dakikasını sayarak beklemişti.Kalbini tekleyen adam ile bugün konuşacaktı. Bu aldığı karar ona göre ne kadar doğru bilmiyordu fakat bildiği tek doğru kalbinin ona söyledikleri.
   Dersi bitince hızla eski yerine gelip oturmuş Oktay'ı bekliyordu. Nefesi şimdiden düzensizleşmiş onu büyük bir türbülansa sokmuştu. Cemre'nin elini elinin üzerinde hissedince rahatlaması gerektiğini anlamış tuttuğu nefesi bir anda salıvermişti."Kalbimin ayakları olsaydı kesinlikle koşarak ayrılırdı benden." Sırma tatlı bir itirafla hislerini anlatmıştı. Cemre ise ona güven verecek en tatlı gülümsemesiyle "sen her zaman en iyisini hak ediyorsun ve ne olursa olsun üzülmeyeceksin bana söz ver." Genç kız olabilecek her duruma açık olması için arkadaşını soyut bil dille uyarmıştı. "Söz." Demesiyle kumral saçlı prensini görünce herşeyi unutmuştu bile. Resmen büyülenmişti adama , ayağa kalkıp hızla onu takip etmeye başladı.  Bu durum Cemre'ye bir masalı hatırlattı;"fareli köyün kavalcısı". Evet tam olarak bu durumdaydı arkadaşı, Oktay kavalcı SIrma ise köyden uzaklaştılması istenen fareydi. Oktay'ın bir kavalı yoktu Sırma'yı etkilecek ama yakışıklı hali yetmişti peşinden koşturmaya. Elini açıp arkadaşı için bütün duaları etmeye başladı.

     Sırma sesizce Oktay'ı takip ediyordu ve en sakin yeri kolluyordu. Arkadan bile ne kadar çekici gözüktüğü gözünden kaçmamıştı. Oktay'ın aniden sola dönmesiyle Sırma'da hızla sola döndü.  Kader yüzüne gülmüştü koridor da tek bir öğrenci bile yoktu. Genç kız ilk defa bir öğretmene karşı bu duyguları beslemişti ve bu satütü farkı bile onun sevgisini zerre etkilememişti. Genç adam yanlış yöne döndüğünü fatk edince tekrar arkasına dönüp yürüdüğü yolu geri dönecek iken karşısında utangaç bir yüz ifadesi ile duran bir kadın beklemiyordu. Ne kadar yüzüne baktıysa da grafik bölümünde böyle bir öğrencisi olmadığına emindi. Belki de onu değil başkasına bakmıştır diye düşünsede genç kızın ona hafifçe gülümseyerek yaklaştığını görünce kendisini beklediğini anlamıştı. Umarım dersi alttan alan bir üst sınıf öğrencilerinden biri değildir diye geçirdi içinden.
   Sırma  bu duygulara o kadar yabancıydı ki nasıl davranacağını bile kestiremiyordu. Sanki iki el kalbini tutmuş sıkı sıkı avuçluyormuş gibi hissediyordu. Nefesi daralmıştı o mavi gözlerin içine bakarken. Kendine gelmeliydi şuan duygularının esiri olmaması gerekiyordu. Adamın ona beklenti içinde baktığını görünce zar zor kendine gelip elini uzattı "Merhaba" dedi kadife sesiyle. Adamın şaşkın yüzüne gülmek istesede kendini sıktı. Elinde hissettiği sıcaklıkla gözleri hemen ellerine gidip tekrar okyanus gözlere mıhlamıştı kahvelerini. "Merhaba?" Genç kız dün akşam bütün repliklere hazırlanmıştı onun öğretmen olduğunu bilmiyormuş gibi davranacaktı. "Adım Sırma, Sırma Öz" ısrarla elini bırakmıyordu genç adamın zaten Oktay'ın da elini çektiği söylenemezdi. "Memnun oldum Sırma bende Oktay Ar." Sırma bir ismin bu kadar güzel telefuz edilemiyeceğine inanıyordu. "Sizi tanıyorum aslında ama yine de yüz yüze tanışmak istedim ve bugün de sizi okulda görünce bu fırsatı kaçırmak istemedim." Zar zor da olsa elleri ayrılmıştı "nasıl yani?"
"Şöyle ki Mertoğlu holdinginden tanıyorum sizi başarılarınız ve biyografiniz uzun zamandır ilgimi çekiyordu. " genç kız günlerdir onun hakkında bilgi toplamıştı ve adamın başarılı hikayesi onu gerçekten etkilemiş tekrar tekrar aşık olmuştu.
"Gazetecilik bölümü öğrencisi misin?" Genç kız kırılsa da bunu belli etmedi "hayır. Dediğim gibi sadece tanışmak istiyorum." Genç kızın samimi itirafı adamı şaşırtmıştı bugüne kadar bir çok kadın ya parası için ona yanaşmıştı ya da yatmak için. Hafif çilleriyle bu kızın samimiyetine inanmış yarın yapılacak partide onu da davet etmek gerektiğini düşündü hem daha fazla zaman geçirebilirlerdi zira biraz daha durursa derse geç kalacaktı."Sırma şuan benim derse yetişmem lazım yarın seni bir yere davet etsem ve sende hem benimle hemde diğer şirket çalışanlarıyla tanışmış olursun , ne dersin?"
"Oldu derim." Genç kızın tatlı heyecanı Oktay'ı güldürmüştü. Hızla cebinden çıkardığı kartı kıza uzatıp. "Yarın gelmeden önce bu numarayı arayıp  benim adımı söyleyip ismini yazdır ya da kiminle gelmek istersen onunda ismini söyle. Ha birde yarın kaçta orada olacağın ve adresi de sormayı unutma . Yarın görüşürüz. " Oktay hafifçe gülümseyip kızın yanından ayrılmıştı. Ve arkasında  mutluluktan havalara uçan bir adet Sırma bıraktığının farkında bile değildi.

BÖLÜM SONU. ♡
《DESTEKLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN ★☆★ :) :) 》

HATA #Wattys2018Where stories live. Discover now