Bölüm 11

9.9K 377 7
                                    


Müzik: Haluk LEVENT / ELFİDA

Media:Cemre
Keyifli okumalar...

Cemre sıkıntıyla odasında oturuyordu annesine hamile olduğunu söylemeyecekti taki bu olay olana dek. Şimdi bunu söylemek zorunda içi içini yiyordu annesi bunları öğrenirse onu affetmeyeceğinden korkuyordu. Bedenini kaplayan kara bulutlar bir türlü ona güneşi göstermiyordu , güneşin huzur veren ışığına ve sıcaklığına ihtiyacı vardı. Derince bir nefes alıp Sırma'nın odasına doğru paytakça ilerledi tabi ki ondan akıl alacaktı.

Akın annesini karşısına alıp gözlerini duvara dikti. Annesi kesinlikle onu suçlamayacaktı bunu biliyordu ama dedesi ve babası için büyük muammadaydı zihni. Annesinin homurdanma sesi ile gözlerini annesine dikip aniden söyledi "anne benim bir çocuğum olacak." Boğazında toplanan nefesi bir çırpıda bıraktı annesinin açılan iri gözlerine kahkaha atmak istiyordu bu kadın onu her haliyle güldürüyordu lakin şuan bunun zamanı değildi. Uzunca birbirlerine baktılar ikisi de kadın hala algılamış değildi oğlu ona baba olacağını söylüyordu. Kulakları onu yanıltmış olmasını diledi ve emin olmak için tekrar sordu...
Bu iki gencin masum hatası bütün aileyi sallandıracağı kesindi.
Akın bütün olanları tek tek anlatmıştı annesine, annesinin ayılıp bayılması onu üzse de başka çaresi yoktu ondan yardım istemişti annesi tabiki oğluna yardım edecekti ama önce Cemre ile tanışması gerekiyordu. Akın yarın evde kimse olmadığı vakit Cemre'yi annesiyle tanıştıracağını söyledi. Yarın iki genç için de büyük bir sınav olacaktı.

Akın sabah erkenden uyanmış günlük rutinlerini uygulamıştı. Kıyafetlerini hızla üstüne geçirip kahvaltı masasına doğru ilerledi. Masada bütün aile vardı. Dedesi aile büyüğü olduğu için o masanın başında ; annesi ve babası ise yan yana oturmuşlardı. "Günaydın herkese. "Sesi neşeliydi bugün herşey yoluna gireceğine inanıyordu. Masadakilerde ona karşılık verince kahvaltılarına başlamışlardı. Gözü sürekli annesindeydi o da oğlu gibi diken üstündeydi eğer evdeki erkekler şirkete gitmezse kızı asla göremezdi. Şuanlık dua etmelerinden başka çareleri yoktu her ikisininde. Dedesi arada bir torunun yüzünü yokluyordu bu oğlanda bir hal var diyip içinden geçirmişti ama fazla üstüne durmadı. Mahmut dede evin en büyüğü eşini genç yaşta kaybettikten sonra başka bir kadına bağlanamadı, otoriter yapısı onu her zaman zirveye taşımıştı. Yaşına göre hala dimdik ve otoriter yapısı hiç bozulmamıştı. Torununa ne kadar düşkün olduğu dünya alem bilirdi bu sebeple gece gündüz uyumadan kurduğu şirketin büyük hisselerini torununun üstüne geçirmişti. Tekrar gözü genç adama gitti tıpkı gençliğine benzetti hoyrat ve yakışıklı ... ah dedi içinden ah birde evlenip bir torun daha verse bana...

Akın sıkıntı ile gözlerini iki adam üzerinde dolaştırıp durdu , onlardan çekinmeseydi kolaylıkla kızı hepsiyle tanıştırırdı ama onlara hiç mi hiç güvenmiyordu. Babası hızla ayaklanıp oğluna baktı "Akın hadi hazırsan şirkete gidelim." Akın'ın korktuğu başına gelmişti , annesine dönüp yardım dilercesine kaçamak bakışlar attı, annesi hemen anlamış direk konuya girmişti "Akın gelemez Nihat!" Kocası telaşlı karısına bakıp tek kaşını kaldırdı , yaşına rağmen oldukça karizmatikti "Neden hayatım ?" Nihat da kuşkulu sorusunu karısına sorunca Adela anında rahat bir nefes alıp kocasının narin kollarına bağladı ellerini "Şey bugün şey yapacağız..." bir türlü yalan uyduramıyordu aslında bu konuda çok iyiydi ama şuan çamura saplanmış araba gibiydi ruh hali.."şey ne , ağzında gevelemesene." Adela ağzını açacağı sırada Mahmut dede araya girip "tamam Nihat boşver , anne oğulun işi var sanırım. Ben seninle gelirim hem şu yeni ihalenin son durumuna bir de ben bakayım ." Anne oğul sessizce tuttukları nefesi verip , iki adamında evi terk etmesini bekledi.

HATA #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin