Bölüm 48

6.1K 265 25
                                    


Keyifli okumalar

Baran

Karşımda oturan iki aşiret ağasına bakıp vereceğim kararla yüzlerinde ki hüznü görmek beni çok mutlu edecekti. "Demek senin 16 yaşında ki kızını dayının oğlu 30 yaşında ki Mahmut'a vermek istiyorsun!"diye onlara sertçe tıslarken ikisi oturdukları yere daha çok sindiler. Sert bakışlarımla gözlerinin içine bakıp ayaklandım ve etraflarında iki tur döndükten sonra karşılarına geçerek "eğer o kız 20 yaşından önce evlendirilirse sülaleni sağ bırakmam Davut ağa , haberin ola ! " dedim sertçe yüzüne bağırıp. Davut ağa hızla ayaklanıp ellerini önünde bağlayarak "aman Baran ağa sen nasıl istersen , kızımı 20 yaşında evlendireceğim." Deyince büyük bir korkuyla , hızla Hamza ağaya dönüp "sen de 2 hafta sonra oğlunu 25 yaşında ki bir kızla evlendireceksin düğüne bizzat geleceğim." Dedim sertçe. O da aynı Davut gibi verdiğim emiri kabullenip odadan çıktılar . Rahatça deri koltuğuma oturarak gelir dosyasını inceleyeceğim sırada odamın kapısı çalındı "gir" diye bağırınca Ahmet içeri girdi . "Abi o kız uyandı ."Dedi sadece. Günlerdir uyanmasını beklediğim kız sonunda uyanmıştı . "İyi gidelim , bakalım neyi nesiymiş." Deyince o başını sallayıp önden ilerleyip arabamı hazırlarken bende ceketimi alıp hızla şirketten ayrıldım.
Eve geldiğimizde çoğu adamım evde kuş uçurtmuyordu. Beni gören başıyla selam verirken bende hiç oyalanmadan eve girdim. "Ahmet bu kız hangi odada?"
"Abi o en üst katta ki misafir odasında." Deyince üst kata doğru ağır adımlarla ilerlerken üst kattan gelen ses ile adımlarımı hızlandırıp üst kata çıktım. Üst kata gelince koridorun ortasında gördüğüm görüntü ile sinirlerim alt üst oldu! Benim sersem adamlarımdan biri kaçırdığım genç kızın yüzüne sert bir tokat indirmişti , genç kız aldığı darbeyle yere yığıldı ve bir daha uyanamadı. Öfkeyle Mirza'ya doğru ilerleyip okkalı bir tokatı yüzüne savurdum. Aldığı sert tokatla geriye doğru savrulurken Ahmet ve bazı adamlar etrafımızda toplandı onlara doğru dönüp "şu iti aşağı götürün. "Diye onlara bağırdım . Hepsi hep bir elden Mirza'yı yaka paça aşağı götürürken dinmeyen öfkemle hemişereye doğru dönüp "mal gibi niye suratıma bakıyorsun kız hamile bak şuna başıma bela olacak!"diye ona bağırınca o korkuyla irkilip hızla boylu boyunca uzanan kıza eğilip nabzını ölçüp Ahmet'e dönerek "Ahmet bey onu odasına taşır mısınız?"diye nazikçe rica ederken ben daha fazla dayanamayarak Mirza'nın icabına bakmak için aşağı indim. Mirza büyük bir korkuyla sandalyeye oturmuş keseceğim cezayı beklerken etrafında da diğer yarım akıllı adamlarım vardı. "Ulan biriniz de bir boka yarasın be ! ..."direkt Mirza'ya dönüp "it! ben sana kızı döv diye mi verdim ! O kız hamile karnı burnunda . Mirza dua et o kızın başına bir şey gelmesin yoksa tüm şarjörü boş kafana boşaltırım!"diye öfkeyle ona bağırırken ortam oldukça gergin ve sessizdi. Mirza ne diyeceğini bilemez halde dururken korkuyla "Abi bir daha olmaz, yemin ederim. O kaçmaya çalışırken bir an ki refleksti."diye kendini savununca sertçe yüzünü kavrayarak eydiği başını kaldırıp " refleks he refleks! Şimdi ben çok sinirliyim ve refleksle senin kafanı uçursam olur mu ?"Dedim sertçe gözlerinin içine bakarak. Mirza'nın gözleri büyük bir korkuyla büyürken silahı şakağına dayayıp "son isteğin ne ?"diye ona tıslarken "Abi lütfen öldürme ...."dedi büyük bir korkuyla "geç! Bu istediğini kabul edemem . Hakkın bitti ."
"Abi lut..." cümlesini bitirmeden etrafta sadece benim silahın sesi duyuldu. Bu yaşıma kadar hiç bir kadına el kaldırmadım ve kaldıran kişiye asla acımam. "Bunu bir yere gömün."dedim ve elimi uzatılan ıslak havlu ile silip üst kata ilerledim tekrar. Genç kızın odasına girerken kapıda duran Ahmet'e dönüp "neydi bu kızın adı ?"
"Cemre, abi ."Deyince istemsizce kalbim teklemişti. Sessiz adımlarla yatağa doğru ilerlerken Cemre uyuyordu , sağ yanağı kızarmış yer yer morluk olmuştu . "Hemşire , durumu iyi mi , bebek nasıl ?"diye hemşireye dönerken o telaşla "Baran bey , Cemre nin tansiyonu çok düşük bu çocuk için hiç iyi değil . "Dedi yüzüme dahi bakmadan. "Eee ne yapacağız ?"diye korkuyla sorarken "serum iyi gelecektir."dedi kısa bir fikirle. "Tamam ne istiyorsan söyle alsınlar."Deyince elinde önceden yazılmış listeyi Ahmet'e uzatıp "yarım saat içinde elimde olsun lütfen. "Dedi kısaca . Ahmet başını sallayarak hızla evden ayrılınca bende genç kızın kendisine gelene dek çalışma odama ilerledim.

HATA #Wattys2018Where stories live. Discover now