Bölüm 29

6.7K 333 18
                                    

Media:Akın

Keyifli okumalar ♡

CEMRE

Sabah kapının ısrarlı sesiyle uyanmıştım. Leyla isimli bir kadın evin işlerinde yardım etmek için Akın tarafından işe alınmıştı. Akın'ın eve sık sık gelmemek için Leyla'yı işe aldığına emindim.
Yine aklıma gelip beni meşgul ediyordu , düşüncelerimi bir kenara itip elimde ki notlara yoğunlaştım . Mağlum yarın iki tane sınavım vardı pufff ! Kapının çalınmasıyla kafamı notlardan kaldırıp "gel " demiştim. Leyla içeri girip "Cemre hanım misafirleriniz geldiler." Merakla ayağa kalkıp "kim geldi?"diye sordum , Leyla isimlerini hatırlamak için biraz düşündükten sonra "Mahmut bey ve Adela hanım "dedi bir çırpıda. Şu an ikinci şoku yaşıyordum neden geldiler ki bana haber vermeden."tamam Leyla sen git ben geliyorum.'' Leyla kütüphaneyi hızla terk edince bende üstümü başımı düzeltip hemen Leyla'nın ardından çıktım. Merdivenlerden aşağıya inince Mahmut dede ve Adela hanım oturmuş evi inceliyorlardı büyük bir memnuniyetle. Beni fark edince ikisi de bana döndü, hızla Mahmut dedenin elini öpüp sarıldım, onu babam gibi görüyordum bu sebeple her dediğini yapmaya çalışıyorum. Adela hanıma da sarılıp özlem giderdik , annemden bir farkı yoktu. Onların karşılarına oturup " ne güzel bir süpriz yaptınız. " dedim neşeyle bunu söylememle ikisi de birbirlerine şaşkınca bakıp tekrar bana döndüler , "kızım ben geleceğimizi Akın'a 1 saat önce söylemiştim zaten. O sana söylemedi mi?" Mahmut dedenin bu sorusuyla büyük bir pot kırdığımı anlamıştım. Bir şey olmamış gibi tekrar gülüp rahatsızca yerimde kımıldadım. Şimdi ne diyecektim Akın dedesine düpedüz yalan söylemiş , en azından beni arayıp onların geleceğini söyleyebilirdi. Şimdi nerede olduğunu da bilmiyorum , bana hâlâ merakla bakan Mahmut dedeye dönüp "Şey,...tabi tabi Akın demişti de işte şey oldu..." kelimeleri ağzımda gevelerken bir anda Akın  imdadıma koşmuştu , merdivenlerden hızla inip gür sesiyle "Hoşgeldiniz canım ailem." Diyip annesine sarıldı. Şuan hem rahatlamış hemde şaşkındım Akın'ın evde olmadığına emindim iyi de bu nereden girmişti eve ? Uygun bir zaman da sormalıyım. Akın dedesine sarılırken o kadar da mutlu değildi ve bu konuda kendimi suçlu hissediyordum. En kısa sürede aralarını bizzat ben düzeltmeliydim.
Akın tekli koltuğa yayılırken gayet rahat ve mutlu gözüküyordu, Mahmut dedenin torununa hâlâ kuşkuyla baktığını fark ettim , bu adam gerçekten çok zeki. "Bir şeyler alırmıydınız?" Leyla'nın sorusuyla herkes ona döndü, Akın hepimizden önce davranıp ''hepimize orta şekerli Türk kahvesi yap Leyla." Bu öneriye kimse itiraz etmemiş tekrar sohbetlerine geri dönmüşlerdi.
Kahvemizi içip konuşurken konu bebek odasına gelmişti; "Cemre yukarı da zaten iki oda var biri sizin zaten diğerini de bebek için hazırlarsınız." Mahmut deden gelen bu öneriyle kahvemi zor yuttum. Evi alan o olduğu için odaları hakkında bilgisi vardı ama bilmediği bir konu var ki o da Akın ile ayrı uyuduğumuz . Sertçe yutkunup Akın'a göz ucuyla baktım ; yüzü gerilmiş , dişlerini sertçe birleştirmişti. Dedesinin yine bize karışmasına katlanamadığı çok belliydi. Ama unuttuğu bir şey var ki zaten evde bebek odası olması için uygun olan tek 2 oda vardı öfkelenmesini anlamıyordum. "Tabi Mahmut dede , en kısa sürede uygun bir şekilde odayı düzenleriz."dedim kısaca, Akın öfkeyle elinde ki kahve fincanını masaya koyup arkasına yaslandı. Bir şey demese bile bu hareketi bana yetmişti. Sessizce önüme dönüp fincanımla oyalandım.

🎈🎈🎈

Akın'ın ailesi gitmişti , Allah'tan çok büyük bir olay olmadan gün bitmişti. Akın ile salonda oturmuş telefonlarımızla oyalanıyorduk , Akın çatık kaşlarla birine mesaj yazıyordu, kime yazdığını gerçekten merak ediyordum. Ama merak ettiğim başka bir konu vardı ; "Akın?" Diye seslenip bana bakmasını sağladım. Ona seslenmemle telefonu kapatıp bana baktı "Sen eve nasıl girdin?" Bu sorumla kaşlarını kaldırıp alnını sıvazladı , eliyle hızla saçlarını geriye atıp "arka kapıdan."dedi bıkkınca, ne yani bu evin arka kapısı mı vardı ?"ama ben dolaşınca kapı filan görmedim!" Dedim merakla , o da bana sır verircesine bana doğru eğilip kısık ses tonuyla "belki de hayaletler sen görme diye yok etmiştir!" Dedikten sonra yarım bir gülüşle tekrar arkasına yaslandı. O gün hayaletlerden korktuğum söylediğim için benimle dalga geçiyordu. Kaşlarımı çatıp, dudaklarımı sıktım .elime geçen kırlenti ona fırlatınca o büyük bir çeviklikle hızla kırlenti kapıp bana fırlattı , onun kadar hızlı olmadığım için kırlent kafama gelmişti öfkeyle tekrar ona atacakken o çoktan kaçmıştı bile. Bu çocukla ne yapacaktım hiç bilmiyorum.

HATA #Wattys2018Where stories live. Discover now