Bölüm 56

5.3K 244 11
                                    

Media'dan da gördüğünüz gibi 11.sıraya yükseldik 🤗  sizin destekleriniz sayesinde tabii ki 🤭 hepinize çok çok teşekkürler ☺️🌺❤️

Keyifli okumalar

Çalışma kapısında öylece beklerken ona nasıl yaklaşacağım hakkında hiç bir fikrim yok. Sıkıntı ile tırnaklarımı dişlerken Berke'nin sesiyle korkuyla yerimde sıçradım. Hızla salona ilerleyip acıkan oğlumu kucağıma alarak kocaman bir öpücük kondurdum başına . Sevgiyle gözlerine bakarken o sadece midesini düşünüp ağlıyordu. Onu daha fazla ağlatmadan emzirmeye başladım , oğlum emzirmeye devam ederken bende Akın'a nasıl yanaşacağımı düşünüyordum . Ben gerçekten aptalım bana gelip beni istediğini söylemiş işte niye geri çeviriyorum anlamıyorum . Pufff! Bebeğim doyduktan sonra sessizce bana bakmaya başladı , bakışlarındaki şaşkınlık beni istemsizce güldürmüştü ." Oğlum ne oldu ? Ne diye bu kadar şaşkınsın ?" Diye onunla sohbet etmeye çalışırken oğlum beni sadece dinliyordu . Hah! Cevap verecek hali yok ya. Bebeğimi alıp yatağına yatırıp bende yanına uzanıp uzun uzun süt kokan kokusunu içime çektim . Bu koku bana huzur veriyordu beni güvende hissettiriyor ama en önemlisi anne olduğumu hatırlatıyor. Derin derin onu korkarken  oğlum çoktan uyumuştu . Uzandığım yerden yavaş hareketlerle kalkıp tekrar Akın'ın yanına gideceğim sırada karar değiştirip mutfağa gittim . Zamanında izlediğim bir film sahnesi aklımda canlanmıştı evet ileride onlara özeneceğim aklıma gelmezdi ama yapıyorum.
Mutfağa gidip etrafta kahve ararken neyse ki tezgahın üstünde bir kaç tane varmış. İki tane cup alıp sıcak su koyarak kahveleri boşaltıp iyice karıştırdıktan sonra çalışma odasına ilerledim. Dirseğimle kapıda büyük bir savaş verdikten sonra kapıyı açtığımda Akın şaşkınca bana bakıyordu . Ben elimde ki kahveleri ona göstererek " kahve içeriz diye düşündüm." Dediğim de Akın hafifçe gülüp koltukta ki dosyaları masaya koyup eliyle boş yeri gösterip "gel otur. " dediğinde onun yanına ilerleyip kahveyi ona uzatarak bacaklarına oturduğumda Akın öylece kalakalmıştı. Ama bir şey demeden sadece oturmama izin verdi. Yaptığım bu cesaret dolu hareket beni fazlasıyla utandırıyordu ama yapmalıyım . Kucağına iyice yerleşince yüzümü ona dönüp saçma bir konudan sohbet başlattım , konuştukça Akın'a karşı cilveci oluyordum bu sebeple Akın kahvesini zorlukla yutuyordu ama yine de elini koluma bile sürmüyordu sanırım onu fazla zorluyorum . Derince nefes alıp sadece gözüme odaklanmış saçmalıklarımı dinliyordu bende daha fazla ne saçmalayacağımı bilmiyordum bu sebeple hiç düşünmeden dudaklarına yapıştığımda Akın karşılık vermeden öylece bekliyordu , ondan ayrılıp ona baktığımda yüzünde anlamlandırmadığım bir öfke vardı. "Ne oldu ?" Diye nazikçe sorduğumda Akın derince soluyup "Cemre oyun mu oynuyorsun benimle ? Az önce beni reddeden sen değilmişsin gibi bu yaptığında ne böyle?" Diye öfkesini kusarken sonuna kadar haklıydı . Mahçupça yüzümü eğip " şeyy aslında hazır olduğumu anladım ."diye aptalca bir cümle kurarken Akın'ın tok kahkahası kulaklarımda yankılandı gözlerimi yerden çekip ona diktiğimde gayet ciddi gözüküyordu "hayır hazır değilsin sen sadece birilerinin gazına gelmişsin! Gerçekten hazır olduğunda gel !"diye tonlayarak konuşunca inanılmaz utanmıştım ve hiç cevap vermeden üzerinden kalkıp yabancısı olduğum salona geri döndüm. Üzerimde duran kısa tişörtü üzerimden sıyırıp daha düzgün bir kaç parça kıyafet giymek için tekrar yatak odasına gidip dolabı karıştırdım ama ne yazık ki hepsi erkek kıyafeti ve bana oldukça geniş! Şansıma küfürler savurup aynı tişörtü giyerek oğlumu yatak odasına getirip bende uyudum bu gece yeterince rezil olmuştum fazlasına dayanamam.

Sırma

Cemre ile konuştuktan sonra salona gidip elime daha önce okuyupta yarım kaldığım kitabı alıp okumaya devam ederken kitabın bir sayfasında kısa bir cümlenin altını çizmiştim ' en büyük darbeyi hep sevdiğinden yer insan.'diye kısa bir cümlenin altını kalınca çizmişim ama ne zaman çizmiştim ki ben bunu ? Yine Oktay ile ilgili bir durum olduğuna bahse girerim. Kafamdan uzak olsun diye kitap okuyorum ama o cümlelerde hayat buluyor ... sıkkınca nefes alırken kapı çalmıştı . Kolumda ki saate baktığımda saat akşam 11 'e geliyordu kim bu saatte gelir ki ? Ah Oktay olabilir mi ? Kalbim amaçsızca teklerken onunla karşılaşmaya hazır değilim her an aptalca davranıp onu affedebilirim , aman Allah'ım düşüncesi bile onur kırıcı. Israrla çalan kapıyla düşüncelerimden sıyrılıp kapıya doğru ilerlerken istemsizce kendime çeki düzen veriyordum. Kapıya geldiğimde kapının deliğine bakmayıp bir anda kapıyı açtığımda karşımda dağılmış bir halde olan Elvan vardı. Bu saatte ve bu halde onu kesinlikle beklemiyordum bakışları nefret doluydu ; bana öfke ve nefretle bakıyordu bu bile korkmama yeter. Elvan'ın yeşil gözlerini kahve halkalar kaplamış bu da onu oldukça yorgun gösteriyordu . Yüzünde kesinlikle makyaj yoktu yüzünün soluk olmasının sebebi bu ama en kötüsü yüzü öfkeden gergindi ve çok korkunç duruyordu şu an . "Ee-Elvan ?"diye onun ismini şaşkınca kekeleyerek söylediğim de Elvan keyifle gülüp beni itip salona doğru ilerleyince bende öfkelenmiştim . "Ne yapmaya çalışıyorsun sen ? Evime kafana göre giremezsin! " diye ona bağırınca Elvan öfkeyle yüzünü buruşturup " kimin umrunda he ! Şu halime bak bunun tek sebebi sensin anladın mı sen ! Oktayımı elimden aldın , seni mahvedeceğim ." Diye öfkeyle bana bağırırken şaşkınlıkla onu izliyordum. Deli gibi davranırken benim bir suçum olmadığı halde beni suçlaması beni tekrar öfkelendirmişti " sen yaptığın hatanın bedelini yaşıyorsun , benim bir suçum olmadığı halde yaptığın plan ile beni herkese karşı rezil ettin ama ben buna rağmen senden şikayetçi olmadım !" Diye öfkeyle ona içimdekileri kusarken Elvan'ın umrunda bile değildi hâlâ deli gibi bana bakıp tepki bile vermiyordu " senn senn beni mahvettin Sırma , bunun bedelini ben nasıl ödüyorsam sende ödeyeceksin!" Diye bana tıslarken gözlerindeki öfke ateşini görebiliyordum . "Sen iyi değilsin ! Defol git evimden ." Dedim ve onu kapıya sürüklerken o kolunu elimden kurtarıp hızla çantasına sarılıp içinden siyah renkteki silahı çıkarıp namluyu direkt bana çevirirken korkuyla dona kaldım . Gözü öfkeden dönmüş bir kadın vardı karşımda ve bu kadın büyük bir hata yapmış ama inatla bunu kabul etmiyordu tam tersine bu hatasını bana yüklüyordu ve şimdide bedelini beni öldürmek ile ödeteceğini düşünüyordu . "Elvan ne yapıyorsun sen ? İndir şunu !" Diye ona bağırınca Elvan keyifle kahkaha atıp " şu korkak halin bana nasıl keyif veriyor bilemezsin." Diye sinirle ciyaklarken sesi kulaklarımı tırmalıyordu . " kes sesini ! Defol git evimden." Diye tekrar onu uyarırken Elvan başını olumsuzca sallayıp "hayır hayır , ben seni öteki dünyaya yollamadan gitmeyeceğim ." Diye normal tonda konuşurken ruh hali hemen değişiyordu . "Sen delirmişsin..."diyebildim sadece ama şimdi benim bu delinin elinden kurtulmam gerekiyor yoksa ciddi anlamda beni vuracak! Derince nefes  alıp kafamda plan yapmaya çalıştım ama tutar mı bilmiyorum " peki şunu yapalım Elvan ! Ben gidip Oktay'ın sana gelmesi için yalvaracağım bak yalvaracağım .."diye ona doğru sakince söylenince Elvan yine sinir bozucu bir şekilde gülüp "demek sen yapacaksın bunu?" Dedi ve tekrar gülüp öfke dolu bakışlarını yine bana dikip" senin aptal yardımına ihtiyacım yok , Oktay zaten bana geri dönecek !" Diye bana bağırdığında şaşkınca ona bakıp ne yapacağımı düşündüm ama bu kız kesinlikle kafayı yemişti yaşadığı acıdan ne dediğini bilmiyor ama şu kesin ki başım büyük dertte ! Sakin olması için ellerimi ona doğru uzattığımda yaşadığım panikten ellerim titriyordu bende hızla elimi indirip derince nefes alarak önce kendim sakin olmaya çalıştım "Ee-Elvan lütfen sakin ol , bu şekilde bir şey çözemezsin..."diye sakince konuşmaya devam edince Elvan buz gibi sesiyle cümlemi kesip "Kes kes kes ! Senin tavsiyelerine ihtiyacım yok ve olmayacak da ama sen elimden kurtulamayacaksın ! " diye yüzüme doğru bağırınca bir iki adım geriye yalpalandım bu sırada üzerime doğru hızla gelen Elvan namluyu kafama dayayıp kulağıma doğru eğilerek fısıltıyla "sonunda tamamen kurtuluyorum senden ! "Dediğinde tüm kanım çekilmiş gibiydi artık kurtuluşumun olmadığını anlamıştım . Gözlerimden akan yaşı elimin tersiyle silip ona son kez baktığımda o da ağlıyordu ama benim için değil kendi durumuna , ondan tiksiniyordum ! Gözlerimi kapatıp nefesimi tuttum , adım adım ölüme giderken yaşadıklarım beynimde hızla canlandı ve o sırada aklıma ailem ve arkadaşlarım geldi hepsi ölüm haberimi alınca mahvolacak ! Gözlerim tekrar tekrar yaşarırken arkadan gelen tanıdık ses ile kalbim heyecanla tekledi. "Elvan !"diye bağıran Oktay ile ikimizde sesin geldiği yöne döndük , Oktay beni ve Elvan'ı bu halde görmenin şaşkınlığıyla dona kalmıştı ama yinede sakin kalarak olayın kötü sonuçlanmaması için çabalıyordu ."Elvan sen ne yapıyorsun ? "Diye şaşkınca ona doğru ilerlerken Elvan tekrar ağlayıp "Aramıza giren bu kızı tamamen aradan kaldırıyorum başka bir şey yok aşkım. " Dedi ve nazikçe ağlamaya başlayınca sinirlerim bozuldu , sanki aradan çöp kaldırıyor aptal ! "Elvan bu şekilde olmaz , eğer böyle yaparsan sonsuza tek ayrı kalırız . "Diyen Oktay yavaş adımlarla bize doğru ilerliyordu . Elvan ,Oktay'ın söylediği cümle ile biraz toparlanıp önce başıma dayadığı namluya baktı sonra Oktay'a dönüp "hayır hayır en doğru yöntem bu ." Deyip başımdaki namluyu biraz daha dayadığında acıyla bağırdım , Oktay acı dolu sesimle korkuyla hızla yanımıza gelip "Elvan kes şunu ! " diye ona sertçe bağırdığında ikimizde korkuyla irkildik . Elvan geriye doğru ilerleyince silah elinde düştü düşecekti ben bu fırsatı değerlendirip büyük cesaretle silahı elinden aldığım gibi duvara fırlattım. Elvan bu hareketimi beklemediği için şaşkınca eline bakıp bana tokat atacağı sırada Oktay onun kolunu tutup kendine çevirerek sert bir tokat attı suratına. Bu tokatı ikimizde beklemiyorduk , Elvan yüzünü tutup oldukça üzgün bir ifadeyle Oktay'a dönerek "beni dövdün sen!"diye ağlayarak söyleyince Oktay kolunu tutmaya devam edip "eğer bunu yapmasaydım aklın başına gelmeyecek! Az önce Sırma'yı öldürmeye kalkıştın eğer ben gelmeseydim şimdi Sırma ölmüştü ..."diye ona bağırdığında Elvan yüzündeki eli çekip saçını geriye doğru atıp " evet sen gelmeseydi bu lanet olası kız şimdiye ölmüştü ! Planımı mahvettin Oktay !" Diye ona bağırdığında artık bu duruma daha fazla dayanamıyordum bacağım az önce yaşadıklarımdan dolayı titrerken zorlukla koltuğa oturup soluklanıp tekrar onlara dönerek " çıkın evimden ! " diye bağırdığımda Oktay sadece bana bakıp Elvan'ın kolundan tutarak dışarı çekiştirip evden çıktılar. Derince nefes alıp geriye doğru iyice gerildim ,beynim zonkluyor , kalbim dışarı fırlayacakmış gibi deli gibi atıyordu . Bacaklarımın biraz titremesi geçince su içmek için ayaklanıp mutfağa ilerledim. Koridora geldiğimde Oktay'ın tekrar içeri girdiğini gördüğümde sıkkınca nefes verdim . "Gittiğini düşünüyordum ." Diye bıkınca ona doğru söylendiğimde Oktay mahçup bir ifadeyle bana bakıp "iyi olduğundan emin olmak istedim."Dedi sakince . "Gördüğün gibi berbat bir haldeyim , hayatımı mahvettiniz ..."diye ona doğru bağırdığımda Oktay geri gitmek yerine yanıma doğru gelip " biliyorum Sırma, bu yaşadıkların hepsi benim suçum lütfen bırak bu hatalarımı düzelteyim ." Diye yalvaran Oktay'a tolerans göstermeyecektim. "Beni düşünüyormuş gibi davranmaktan vazgeç. Seni artık istemiyorum bu yüzden de senin bir şeyleri düzeltmene hiç ihtiyacım yok, Elvan'ına git!" Diye öfkeyle cümlelerimi bastırarak söylediğimde Oktay acıyla yutkunup " senin iyi olduğunu , mutlu olduğunu görene kadar senin yanından asla ayrılmayacağım."diye ciddi bir ifadeyle yüzüme baktığında bu adamın etrafımdan gitmeyeceğini anlamıştım ama yinede onu affetmeyecektim ....

Cemre

Bir gecelik evden uzak olan tatilimiz sona ermişti şimdi üçümüz eve doğru ilerliyorduk. Son ses çalan müziğe oğlum ile eşlik ettiğimizde Akın'dan bize aynadan bakıp gülüyordu . Sesimin kötü olduğunu bildiğim halde ısrarla şarkı söylemeye devam ediyordum "Cemre sesin bülbül gibi." Diyen Akın benimle dalga geçiyordu ama ben hiç takmadan söylemeye devam ediyorum. Bir anda ağlayan oğlum ile Akın müziği kapatıp "Sesinle çocuğu da ağlattın . " diyen Akın'a ters bakış atıp oğlumu kucağıma alarak "oğlummm ne olduuu? Babanın kabalığına dayanamadın artık değil mi?" Dediğimde Akın yola bakmaya devam edip tok bir kahkaha atıp "ah oğlum konuşsaydın da gerçeği haykırsaydın keşke." Diyen Akın'a sert bakışları atmaya devam edip oğlumu emzirdim. "Akınnnn!" Diye onu sertçe uyardığımda Akın hâlâ gülüp özür bile dilemiyordu. Bu adamdan çekeceğim var ...

Eve geldiğimizde Akın direkt şirkete gitti haliyle ben de eve gelip oğlumu yatağına yatırıp mutfağa ilerledim. Leyla beni fark edince elinde ki işi bırakıp "buyurun Cemre hanım." Dediğin de ona ilerleyip "Leyla akşama hazırlamak istediğim bir kaç yemek var onları birlikte hazırlayalım daha sonra senin işlerin olduğu için izin istemiştin ya bugün gidebilirsin." Dediğimde Leyla mutlulukla gülüp "tabi ki Cemre hanım . Bu arada teşekkür ederim." Dediğin de samimiyetle gülüp yapacaklarımın listesini çıkarıp gerekli olan malzemeleri belirledik birlikte. Eksik malzemeleride bir yere yazıp alması için şöföre verdim. Şöför onları getirene kadar bizde elimizde olan malzemeler ile hazırlıklara başladık . 
    Elimde ki yumurtaları çırptığım sorada telefonum çaldı , elimi önlüğümle silip arka cebimden telefonu çıkardığımda babamın aradığını fark ettim. Uzun süre önce onları affettim ama yinede onların gururu yüzünden yaşadığım yalnızlık her defasında içime oturuyordu . Düşüncelerimi bir kenara itip telefonu açıp kulağıma dayadım "Alo baba." Diye düz bir ifadeyle açtığımda "Kızım ne yapıyorsun ?" Diyen babamın kadife sesi içime huzur veriyordu "akşam yemeği için Leyla'ya yardım ediyorum ."Dediğim de babam kıkırdayıp " ellerinin lezzetti anneninki kadar var mı?" Diye sorduğunda kısaca düşünüp " bilmiyorum ama istersen buna sen karar verebilirsin . " diye söylediğimde az önce babamı eve davet ettiğimi şimdi fark ettim.  " Bu akşam beni eve mi davet ediyorsun ?" Diye soran babamı kırmak istemiyordum " evet , tabii müsaitsen." Diye merakla sorduğumda "sen çağırırsında ben gelmez miyim?" Dediğinde hafifçe gülüp "akşam bekliyoruz o zaman." Dediğimde babam gülüp "akşam görüşürüz çok öpüyorum ikinizi ." Dedi ve telefonu kapatınca akşam için yaptığım planlarım alt üst olmuştu. Neyse başka bir zamana kocama yemek yaparım artık.
Babam akşam 7 de evime gelmişti . Sofrayı büyük bir özenle hazırlayıp Akın'ın da gelmesini beklerken Babam torunuyla ilgileniyordu. Hayatıma Akın'ın girmesiyle yaşamım bir anda değişmişti ; bir anda anne oldum , babamı buldum ve en önemlisi aşık oldum. Hem oğluma hem kocama... kalbinin her gün sevgiyle çarpması ne kadar büyülü bir duygu. Babam ve oğluma o kadar dalmıştımki Akın'ın geldiğini sonradan fark ettim. "Baran bey hoşgeldiniz."diyen Akın'ı gören babamda şaşırdı ve hızla ayaklanıp uzatılan eli sıkarak, "hoş buldum oğlum. "Dedi ve ikisi karşılıklı olacak şekilde oturup sohbete dalınca bende ha uydu uyuyacak olan oğlumu babamdan alacağım sırada Akın benden önce davranıp "ben alırım Cemre , özledim aslanımı."dediğinde geri çekilip Akın'ın almasına izin verdim. Akın ,Berke'yi alıp üst kata çıkınca bende babama dönüp "hadi baba sofraya geçelim Akın gelir şimdi." Dediğim de babam kalkıp elini omuzuma koyup beni kendine iyice yanaştırıp başıma bir öpücük kondurunca istemsizce şaşırmıştım . "Kızım arada böyle seni küçük çocuklar gibi sevebilirim şaşırma seni çok geç tanıdım ."dediğinde gülerek bende gülüp "sorun yok baba buna benimde ihtiyacım var."Dediğimde o da kocaman gülümseyerek tekrar tekrar öpüp masaya geçti. Kısa süre sonra Akın gelince yemeğe koyulduk. Yemeklerimizi yerken yan gözle babama bakıp beğenip beğenmediğini anlamaya çalışıyordum "Baran bey eşim merakla sizden gelecek yorumu bekliyor ."diyen Akın ile ağzımdaki lokmayı zorla yuttum. Kolumun dirseğiyle Akın'ı sertçe uyarırken Akın oralı değildi. Babam bana bakıp sessizce gülerek "Kızım annen duymasın ama ondan daha güzel yapıyorsun ."dediğinde hepimiz kahkahaya boğulmuştuk. "Öğretmenim annem olunca bu kadar mükemmel olmam çok normal baba."Dediğimde babam tekrar gülüp "buna şüphe yok, o her şeyi çok iyi öğretir."diye nazikçe annemi övünce sessizce gülüp kısaca Akın'a bakınca o da bana göz kırptı . Umarım babam ve annem eskisi gibi tekrar eş olurlar...

Bölüm Sonu 💟

Destekleriniz için teşekkürler 😊 gelecek bölümlere kadar kendinize iyi bakın 🌹

HATA #Wattys2018Where stories live. Discover now