4. Bölüm

6.3K 416 109
                                    

Keyifli Okumalar...

🌼Hifa'dan🌼

Sadece olduğum yerden kaçıp gitmek istemiştim. Hızla atan kalbimin dışında bir ses duyamıyordum, gözlerim bulanıklaşmıştı. O an ne demem gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Yutkundum ve diz çökmüş Meriç'e baktım dikkatlice. Yüzündeki gülümsemeye bakarken her şeyin ne kadar da sahte olduğunu hissetmiştim. Gözleri öyle karanlık bakıyordu ki, tehditvari bir havası vardı. Söylemem gereken şeyi unutmuş gibiydim, hatta böyle bir anı hayal etmediğim için ne demem gerektiğini de bilmiyordum. Karşımda hiç tanımadığım bir adam vardı ve diz çökmüş bana evlenme teklif ediyordu. Yutkundum ve derin bir nefes aldım, yüzümde sahte bir gülümseme belirdi.

" Evet." Sesim fazlasıyla titremişti. Muhtemelen etraftaki insanlar heyecanlandığımı ve çok sevindiğimi zannediyorlardı. Hissettiğim tek şey korkuydu, hiçbir şey bilmemenin korkuttuğu hissi yaşıyordum.

Meriç ayağa kalktı ve nazikçe yüzüğü parmağıma taktı. Anlamsız gözlerle ona baktım, ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Herkes tek tek bizi tebrik etmişti, sahte bir şekilde gülümsemekten kaslarım acımaya başlamıştı. Gecenin sonunda herkes evlerine dağılırken Hasan bey yanımıza gelip bizi tebrik etti. Hoşnutsuz bir tebrikti ve Meriç'le birbirlerine nefretle bakıyorlardı. Birbirinden nefret eden iki adamın arasında olmak beni çok huzursuz etmişti.

" Hasan bey yaptığınız her şey için teşekkür ederim. Bu benim en büyük hayalimdi, şimdi sizin sayenizde bunu gerçekleştirebilmek beni çok onore etti. Umarım tekrar görüşebiliriz, iyi geceler." Hasan bey bana gülümseyerek birkaç kelime geveledi.

Sonunda otele geri döndüğümüz için mutluydum. Bir an önce olanları öğrenmek istiyordum, kafam kazan gibiydi ve düşünmekten çok yorulmuştum. Bir şeyler öğrenmeden de dinlenmeye niyetim yoktu. Arabaya giderken sinirlerime hakim olamamıştım, kapıyı hızla çarpıp birkaç saniye derin nefesler almaya çalıştım. Elimdeki yüzüğü çevirip duruyordum, çıkarmak istesem de çıkaramamıştım. Sürekli bir şeylere yönlendiriliyor, ne yapmam gerektiğini söylüyorlardı. Şimdi ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Hiçbir şey olmamış gibi tanımadığım bir adamla evlenmeyecektim. Babamın buna karar vermesine izin vermeyecektim. Bu sefer hayallerimi elimden alıp öylece beni terk edemezdi. Şoför tarafının kapısı açıldığında başımı kaldırmamak için kendimi zorlamıştım. Zaten kimin geldiğini biliyordum, bütün öfkemi kusacağım kişiydi bu.

" Buna gerek var mıydı? Hiç tanımadığım bir insansın, seninle sadece üç gündür tanışıyoruz. Senin hakkında bildiğim tek şey ismin! Ve bana gelmiş herkesin içinde evlenme teklifi ediyorsun." Sesim öyle öfkeli ve yüksek çıkmıştı ki, zar zor kontrol edebilmiştim. Yüzünü ellerinin arasına alıp derin bir nefes aldı.

" Herkesin öğrenmesi için bunu yaptım zaten. Amaç buydu! " Bütün kelimeleri bastırarak söylemişti. Başımı hayır anlamında sallayıp alayla güldüm.

" Seninle asla evlenmeyeceğim, bunu aklından çıkarsan iyi olur. Bugün hep birlikte bu meseleyi çözeceğiz, bana her şeyi anlatacaksınız. " Meriç de tıpkı benim gibi alayla gülmüştü.

" Benim sana meraklı olduğumu falan mı düşünüyorsun. Benim kendi sorunlarım var, birde senin meselelerinle uğraşmak hoşuma gidiyor mu sanıyorsun. Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum! Konuştuğun hayali arkadaşına kadar her şeyini biliyorum!" Sesi iyice yükselmiş ve öfkelenmişti. Arabanın kapısını açıp inmeye çalıştığımda, kilitli olduğunu fark etmiştim.

" Sen ne halt ettiğini sanıyorsun, hemen aç şu kapıyı. " Sinirle kapıyı açmaya çalışıyordum, o ise keskin kahverengi gözlerini bana dikmiş sadece bakıyordu. Bu oldukça ürperticiydi, hiçbir şey söylemeden öylece bakıyor olması sakinleşmeme neden olmuştu.

HÜZNÜN SESİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora