13. Bölüm

4.1K 380 168
                                    

Keyifli Okumalar...

🌼 Hifa'dan 🌼

Kızlara bakıp gülümsedim, şimdi çok daha güzel görünüyorlardı. Saçları ve makyajları da yapılınca bir bütün olmuşlardı. Birazdan kına gecesinin yapılacağı yere gidecektik. Kuaförden önce Meriç eve gitmemizi söylemişti. Nedenini bilmiyordum ama, yaklaşık yarım saattir onu bekliyorduk. Zümra ve Bukre üstlerine ferace giyip saçlarını da şal yardımıyla kapatmışlardı. Meriç gelmeden önce kıyafetlerimi almak için yukarıya çıktım. Odaya girdiğim an boy aynasındaki görüntüm gözüme çarpmıştı. Etrafımda bir tur döndüm ve üstümdeki elbiseye baktım. Makyajımı her zamanki gibi hafif yaptırmıştım, saçlarım da sade bukleler vardı. Taç olarak, incilerle süslenmiş çiçekler vardı. Saçımdaki bu sadeliği de ben istemiştim. Elbisem yeterince kendisini gösteriyordu, saçımı ve makyajımın da abartılı olmasını istememiştim. Sadeliği seviyordum.

Ben ayna karşısında kendimi incelerken, birisi kapıyı çaldı ve yavaşça araladı. Bir anda kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Yavaşça arkamı döndüm ve Meriç'e baktım. Üstünde spor bir takım elbise vardı, ek olarak herhangi bir şey yapmış gibi görünmüyordu. O da gayet spor ve yakışıklı olmuştu. Gülümsedim ve ellerimi önümde birleştirdim. Bana böyle bakması beni biraz heyecanlandırmıştı. Gözlerimizin daha ne kadar birbirine bakacağını düşünürken Meriç bana doğru yaklaştı. Başını yere doğru eğdi, gülümserken dudağını ısırdı. Elleri ceplerindeydi, alnına birkaç saç teli düşmüştü. Bir anda bütün vücudumu ateş basmış gibi yanmaya başladım ve kalbim daha da hızlı atmaya başladı. Fazla yakındı ve gözleri çok güzel bakıyordu. Yutkundum ve bir şey söylemesi için içimden dua etmeye başladım. Bu sessizlik çok uzun sürmüştü ve kalbimin daha fazla dayanabileceğini sanmıyordum.

" Çok güzel görünüyorsun, tıpkı hayallerindeki prensesler gibi olmuşsun." Yüzüme kocaman bir tebessüm yayılırken kısık sesimle teşekkür ettim. Neden eve gelmemizi istediğini çok merak ediyordum. Gözlerimi Meriç'e diktim ve bir şey söylemesini bekledim.

" Kınadan önce seni görmek istedim. " Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.

" Orada zaten birlikte olmayacak mıyız?" Başını iki yana salladı.

" Ben kınada olmayacağım, siz kızları rahatsız etmek istemiyorum. Rahat olacağınızdan emin olabilirsiniz, her şeyi size göre ayarladım. " Başımı salladım.

" Biliyorum, sana güveniyordum. Teşekkür ederiz." Kısık sesle rica ederim dedi.

" Sizi götürmesi için bir araba tuttum, güvende olacağınızdan eminim. Yine de saatini takabilir misin?" Bileğimdeki tülü biraz sıyırıp kolumu kaldırdım.

" Onu çıkarmayacağımdan emin olabilirsin." Gülümsedi ve başını salladı. Bir şey söyleyecekmiş gibi gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Fazlasıyla gerilmeye başlamıştım, bu kadar anlamlı bakması garip hissettiriyordu. Ellerini yavaşça kaldırdı ve yüzümü avuçlarının arasına aldı. Alnıma küçük bir öpücük kondurdu, sonra arkasını dönüp odadan çıktı. Ben olduğum yerde öylece kalmıştım, bunu beklemiyordum. Kalbim neredeyse ağzımdan çıkacaktı. Elimi kalbimin üstüne koydum ve derin nefesler almaya çalıştım. Sadece beni görmek için buraya gelmemizi istemişti. Birkaç dakika görmüş ve öylece gitmişti. Çok garip bir an yaşamıştım, kalbimi yerinden çıkaracak bir andı. Son kez derin bir nefes aldım ve üstümü giyindim.

Aşağıya indiğimde kızlar dikkatle bana bakıyordu. Muhtlemen neden buraya geldiğimizi merak ediyorlardı. Üstelik Meriç gelmiş sonra da gidivermişti.

" Kınada bizi rahatsız etmek istemediği için gelmeyecek. Beni görmek istemiş sadece, dışarıda bizi araba bekliyor onunla gideceğiz." Hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu, kapıyı açtım ve çıkmalarını işaret ettim.

HÜZNÜN SESİМесто, где живут истории. Откройте их для себя