14. Bölüm

4.1K 320 123
                                    

Keyifli Okumalar...

🌼Hifa'dan🌼

Eve geldiğimizde herkes yemeğine gömülmüştü. Elbiselerimiz üstümüzde, evde sipariş ettiğimiz yemekleri yiyorduk. Dışarıdan bakıldığında epey komik bir durumdu bu. Normalde insanlar kendi evine gider ve gelinle damat da evde tek başlarına kalırlardı. Meriç ve ben aç olduğumuz için yemek sipariş edecektik. Bizimle gelen kızlar, Egemen ve Meriç'in diğer en yakın arkadaşı Tuna'ya da aç olup olmadıklarını sormuştu. Hepsi önce birbirine bakmış, sonra aç olduklarını söylemişlerdi. Muhtemelen Meriç'in bu teklifini beklemedikleri için şaşırmışlardı. Yemeklerimiz bittikten sonra herkes evlerine dağıldı. O kadar yorgun hissediyordum ki bir an önce uyumak istiyordum. Meriç koltukta otururken ben odaya çıkmıştım. Kolumu kaldıracak gücü bile bulamamıştım kendimde. Aynanın önüne oturdum ve kendime bakmaya başladım. Başımda ki şeyi çıkarmam gerekiyordu. Kapı tıklanıp yavaşça aralanınca Meriç içeriye girdi.

" Yardım gerekiyor mu?" Dudaklarımı büzüp başımı salladım.

" Evet lütfen, başımdaki şeyi çıkarmam da yardım eder misin?" Başını sallayıp ceketini çıkarıp koltuğun üstüne bıraktı. O özenle başımda ki iğneleri çıkarırken ben ona bakıyordum. Oldukça ciddi ve yorgun görünüyordu. Göz altları hafif morarmış, gözünden uyku akıyordu. Sonunda başımdaki şalı çıkardı ve bir köşeye koydu. Meriç saçımdaki tokayı da çıkarınca saçlarım bir anda omuzlarıma dökülmüştü. Meriç başımdakini çıkarırken bende makyajımı çıkarmıştım.

" Teşekkürler." Kısık sesiyle rica ederim dedi. Ayağa kalktım ve Meriç'e baktım. Utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim.

" Acaba gelinliğin fermuarını da açabilir misin? Ben denedim ama sanırım sıkışmış açamadım." Sonunda sesim kısılmış yutkunmuştum. Meriç soğukkanlı bir şekilde bana baktı ve başını salladı. Arkamı döndüm ve saçlarımı kaldırdım. Odada hızla atan kalbimden başka ses duyamıyordum. Meriç'in elini hissedince irkildim, yavaşça gelinliğin fermuarını indirdi. Yutkunduğunu duymuştum, nefesini ensemde hissedince tekrar irkildim. Elbiseyi öyle sıkı tutuyordum ki, düşmesi imkansızdı. Kendimi de tıpkı elbise gibi sıkmaya başlamış ve nefes almayı bıraktığımı fark etmiştim. Yavaşça nefesimi vermeye çalıştım, neden bu kadar zorlandığımı anlayamadığım bir şekilde nefes almaya çalıştım tekrar.

" Ben yan odada kalacağım, eğer bir şey olursa bana seslen." Arkamı dönmeden titreyen sesimle tamam diyebildim. Birkaç adım sesi ve kapının kapanma sesini duyduktan sonra derin bir nefes verdim ve kendimi yatağa attım. Hayatımda yaşadığım en utanç verici anlardan biriydi. Neredeyse düşüp bayılacaktım. Kendime gelmek için çabucak üstümü çıkarıp banyoya girdim.

Çıktığımda çok daha huzurlu hissediyordum. Kalbimin atışları yavaşlamıştı, rahat nefes alabiliyordum. Pijamalarımı giyindim ve yorganı kaldırıp içine girdim. Saçlarımı yan tarafa doğru uzatıp, üstüme çöken ağırlıkla çabucak uykuya daldım.

🌼 🌼 🌼

Odadan gelen bir ses uyanmama sebep olmuştu. Odada gezinen bir ayak sesi vardı, birinin nefes alış veriş sesini duyuyordum. Meriç'in gece gece gelip böyle bir şey yapacağını hiç sanmıyordum. Korkudan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım ve açmak için kendimi zorluyordum. Nefesimi tutmuş, zorla gözlerimi biraz aralayabilmiştim. Birisi koltukta oturmuş bana bakıyordu. Camdan vuran ay ışığı odayı yeterince aydınlatmadığı için adamın yüzünü net olarak görememiştim. Simsiyah bir karaltının bakışlarını üstümde çok daha yoğun hissetmeye başladım. Karaltı yerinde kıpırdanınca tekrar gözlerimi sımsıkı kapattım. Korkudan bütün vücudum titremeye başlamıştı. Zar zor nefes alabiliyordum, yorganı elimle sımsıkı kavramıştım. Refleksle bileğimi kontrol ederken, geceleri saatimi çıkardığımı hatırlamıştım. Tam yanımdaki komidinin üstünde duruyordu. Adamın ayak seslerini duyunca bana doğru yaklaştığını anlamıştım. Bağırmak için ağzımı açtım ama sesim çıkmıyordu. Yattığım yerde iki büklüm oldum ve yorgana sarındım iyice. Adamın uyanık olduğumu anladığından emindim. Gözlerimi açtığımda tam karşımda duruyordu, bana doğru yaklaşınca tekrar bağırmak istesem de sesim çıkmamıştı. Adam iğrenç bir şekilde gülümsedi ve bana doğru yaklaştı iyice. Saçlarıma dokundu ve derin bir nefes aldı. Kulağıma doğru fısıldadı.

HÜZNÜN SESİWhere stories live. Discover now