9. Bölüm

4.4K 344 124
                                    

Keyifli Okumalar...

🌼Hifa'dan🌼

Selda Sultan'la namaz kıldıktan sonra kendi odama geçmiştim. Biraz rahatlamaya ve beynimi boşaltmaya ihtiyacım vardı, beynim düşünmekten patlamak üzereydi. Üstelik düşünecek ve kendimle tartışacak çok fazla şeyim vardı. Telefonumu alıp kulaklığımı taktım, dinlendirici bir fon müziği açıp yatağa oturdum ve bağdaş kurdum. Derin nefesler alarak düşüncelerimden kurtulduğunu ve beynimde hiçbir şeyin kalmadığını hayal etmeye çalışıyordum. Huzurlu sesleri ve huzurlu olduğum yerleri hayal etmeye çalıştım. Bunları hayal ederken bile önüme hayatımdan bir şeyler çıkıyordu. Beynimi tamemen boşaltamıyordum. Gözlerimi açtım, birkaç derin nefesten sonra tekrar kapadım.

Bir uçurumun kenarında durduğumu hayal ettim, sağ tarafımda akan şelale ayaklarımın altına dökülüyordu. Tam karşımda sık ağaçları olan bir orman vardı ve hayvan sesleri geliyordu. Saçlarım rüzgarda savruluyor, burnum çiçeklerin kokusuyla mest oluyordu. Bir anda bütün vücudumun hafiflediğini hissettim. Kalbim ağrımıyordu, beynim düşüncelerden patlayacak gibi hissetmiyordum. Hissettiğim tek şey huzurdu. Sonunda huzurlu hissedebildiğim birkaç dakika geçiriyordum. Hayallerimde bile çılgınlıklar yapmayı seviyor olmalıydım ki, bir anda kendimi uçurumdan attığımı hayal etmiştim. Sonuçta bu hayal bana aitti ve uçabilirdim. Bir kuş gibi havada süzülürken, suya doğru biraz daha yaklaştım ve suyun soğukluğunu hissetmeye çalıştım. Hayallerimde özgür hissetmek harikaydı, istediğim her şeyi yapabilirdim.

Ne kadar süredir hayal kurduğumu bilmiyordum ama fazlasıyla dalmış olmalıydım omzuma dokunan birisiyle yerimden sıçramıştım. Gözümü açtığımda tam karşımda Meriç'in durduğunu gördüm.

" Neden bu şekilde yaklaşıyorsun." Şaşkınlıkla bana bakıyordu, kalbimin sesi duyabiliyor olabilirdi çünkü odada başka ses yoktu.

" Birkaç dakikadır odanın kapısını çalıyorum Hifa!" Kaşlarım havalanmıştı, elimde ki telefonu alıp saate baktım. Tam bir saattir hayal kuruyor olamazdım, bir süre sonra sıkılmış falan olmam gerekiyordu. Yada hayallerimi dağıtan bir düşünce, nasıl bir zihne sahiptim ben. Her şeyin dozunu fazlasıyla kaçırıyordum.

" Sana bir şey olduğunu sandım, sense burada oturmuş son ses müziğini açmış gözlerini kapatmış ve gülüyorsun." Sesindeki kızgınlıktan ne kadar endişelendiğini anlamıştım.

" Üzügünüm biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı, saatin farkında değildim." Alayla güldü ve başını salladı.

" Yine hangi hayallerine daldın kim bilir. " Yataktan inip karşısına dikildim.

" Buraya benimle dalga geçmeye geldiysen odadan çıksan iyi edersin." Söyledikleri şeyler kalbimi incitmişti, kurduğum hayallerle yada başka herhangi bir şeyimle dalga geçmeye hakkı yoktu. Ciddiyetle ve karanlık gözleriyle bana bakıyordu.

" Selda Sultan'la ne konuştuğunuzu sormak için geldim. " Tek kaşımı kaldırıp alayla güldüm.

" Özel bir konuşmaydı, sana neden anlatayım?" Gözlerini devirdi ve derin bir nefes verdi.

" Her şeyi öğrenmem gerekiyor, pot kırmaman için Hifa." Başımı salladım.

" Deden ve senin hakkında birkaç şey, birde bir ricada bulundu o kadar." Karşısında ki komidine yaslanmış ve kollarını da birbirine dolamıştı, devam etmemi bekledi bir süre.

" Birazdan yemeğe inmemiz gerekiyor Hifa, geceye kadar seni bekleyemem." Ofladım ve tam karşısında ki yatağa oturdum.

" Dedenleyken Allah'a olan yakınlığından bahsetti, ne kadar harika Kur'an okuduğunu ve sesinin çok güzel olduğunu söyledi. Aslında bunu duymayı çok isterdim. " Sonlara doğru yüzünde ki ifadeyi yakalamak adına dikkatle ona bakmıştım, hiçbir tepki yoktu.

HÜZNÜN SESİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora