10. Bölüm

4.8K 336 138
                                    

Çokça çiçeklere rastlayacağınız, belki de çiçeklerden sıkılacağınız bir bölüm. 🌸🌼🌺

Keyifli Okumalar...

🌼Hifa'dan🌼

Buraya geldiğimden beri ilk defa bu kadar huzurla uyanmıştım. Odamın içindeki çiçeksi kokuyla iyice mayışmıştım. Yatak o kadar rahat gelmişti ki bir türlü uyanamamıştım. Sonunda kendime verdiğim komutlarla kalkıp banyoya girdim. Kısa sürede işlerimi halledip üstüme rahat bir şeyler giyinip şalımı yaptım. Komidinin üstündeki kokuyu alıp içime çektim. Meriç bana bu çiçeksi kokuyu hediye etmişti, her sabah çok daha iyi hissederek uyanmama sebep olmuştu. Çok rahatlatıcı bir kokusu vardı ve ben mayışıyordum bu kokuyla. Daha fazla elimdeki kokuya bağımlı olmadan yerine koydum.

Yaklaşık bir haftadır buradaydım, bu bir haftada düğünle ilgili hiçbir şey yapmamıştık. Bugün Meriç'le mekan seçmeye gidecektik. Meriç'in bana bir sürprizi vardı, bu sürprizleri de sonunda görmüş olacaktım. Fazla oyalanmadan aşağı kahvaltıya indim. Evde bir düzen vardı, herkes aynı saatte kahvaltı yapıyordu. Bende buna alışmıştım, erkenden kalkıp kahvaltıya iniyordum. Her zamanki gibi Meriç'le aynı anda odadan çıkmıştık. Her zaman nasıl böyle denk geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok ama bu beni memnun ediyor. Herkes kahvaltıya bizden daha erken indiği için tek başıma, sonradan gelmek beni utandırırdı.

" Hayırlı Sabahlar." Otomatik bir sesle o da,

" Hayırlı Sabahlar." Dedi ve tüm ciddiyetiyle merdivenlere yöneldi. Her zaman nasıl böyle ciddi durabiliyor hiç anlamıyordum. İnsan vücudunun gülmeye ihtiyacı vardı, en azından birkaç kahkaha yada bir tebessüm. Gözlerimi devirdim ve arkasından bende merdivenlerden indim.

Kahvaltıdan hemen sonra Meriç'le birlikte dışarı çıktık. Mekan seçiminde beni yanında götürmesinin tek sebebi yapacağı sürpriz olmalıydı. Aksi takdirde nereye götürürse götürsün lüks bir yer olacaktı ve ben burayı beğenmedim demeyecektim. Yine de düğünümüzden önce mekanı görmek güzel olurdu. Havalar yeni yeni ısınıyordu, belki açık havada yeşillik bir alanda yapabilirdik. Bu hayale kapılıp yolun ne kadar sürdüğünü fark edememiştim. Kapıda bizi bekleyen biri vardı, gayet kibar bir sesle bizi yönlendiriyordu.

" Açık alanımız ve kapalı alanımız var, siz hangisini tercih edeceksiniz?" Meriç'in gözleri bana kayınca şaşkınlıkla kalmıştım. Seçimi yapacağımı düşünmemiştim, Meriç bu saçma duraksamadan beni kurtarıp adama döndü.

" Açık alanı görmek istiyoruz." Adam bizi açık alana doğru yönlendirdi. Tıpkı hayallerimdeki gibi, her yerin çiçeklerle donatıldığı yeşillik bir alandı. Etrafa o kadar hayran kalmıştım ki, Meriç'i ve adamı geride bırakarak her yeri incelemeye başladım. Gelin ve damadın oturacağı koltuğa baktım, Meriç'le ikimizi hayal etmeye çalışıyordum. Acaba istediğim gibi bir gelinlik diktirebilir miydim? Hayallerimi süsleyen bir gelinliğim vardı ve onu da çizmiştim. Hayallerimdeki gibi gelinliğimi giyinmiş, Meriç'le yan yana bizi hayal etmek çok tuhaf hissettirmişti.

" Beğendin mi, istediğin çiçeklerle süslenecek her yer." Meriç'in yanıma yaklaştığını fark edememiştim, yine de korkmadım. Gözlerimi Meriç'e çevirdim, şuan da gözlerimin içinin güldüğüne emindim.

" Harika bir yer, teşekkür ederim." Gözleri parladı ve gülümsedi. Yine kibar olan adama dönüşmüştü, onun bu hallerini çok seviyordum.

" Pekala gidip adamla konuşmamız gerekiyor, seçmen gereken şeyler var." Gülümsedim, Meriç eliyle bana yol verince önden yürümeye başladım.

Masalarda, süslenmede kullanılacak olan çiçekleri ve pastayı seçmiştik. Bu seçimleri yaparken çok kararsız kalmıştım, bütün çiçekler harika görünüyordu bu yüzden seçim yapmak zor olmuştu benim için. Nedimelerin arkamızdan atacağı çiçeği ve son olarak da bana verilecek buketi Meriç seçmişti. Nedenini bilmiyordum ama rica etmişti bende kıramamıştım. Hem gayet güzel çiçekler seçmişti, hepsi birbirinden güzel kokuyordu. Seçmemiz gereken her şeyi bir anda seçmiş olduğumuz için sevinmiştim. Kına gecesi için de kapalı mekanı tutmuştuk. Neredeyse öğlen olmuştu ve sürekli bir şeyler seçmek bana çok da eğlenceli gelmiyordu. Kararsız olduğum için işler daha da zorlaşıyordu. Neyse ki sonunda işimizi tamamlamış, son olarak davetiye seçimini de hızlıca tamamlamıştık. Sonunda sürprizin ne olduğunu öğrenecektim.

HÜZNÜN SESİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt