HÜZNÜN SESİ

37. Bölüm ( Final)

🌼 Hifa'dan 🌼

Birkaç ay boyunca Sude'nin son yaşadıklarıyla uğraşmış, Sude'ye yaşatılanların hesabı sorulsun diye elimizden gelen her şeyi yapmıştık. Bu süreçte Sude oldukça fazla yıpranmıştı. O adamı defalarca kez tekrar görmek zorunda kalmış, neler olduğunu tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmıştı. Selin Sude'nin Tuğukan'ın yanında olduğu, uzunca bir süre geçtikten sonra Sude'nin nasıl bir halde Selin'in evine geldiğiyle ilgili şahitlik etmişti. Parti de olan birkaç kişi de şahitlik yapmayı kabul etmişti. Fakat hiç kimse olayın tam olarak ne olduğunu görmemişti. Olayın üstünden uzun bir süre geçmesi, kanıt yetersizliği gibi birçok şey önümüze gelmişti. Meriç'i sakin tutabilmek için elimden geleni yapmaya çalışıyor olsam da hiçbir sonuç alamıyor olmak onu çıldırtıyor. Kardeşi için yapabileceği hiçbir şeyin olmaması onun için, hepimiz için oldukça zor.

Sabah namazından sonra Meriç odaya tekrar gelmemiş terasa çıkmıştı. Benim yatmamı söylemiş olsa da aklım onda kalmıştı. Hem bu saatlerde havanın rahatlatıcı bir etkisi oluyordu. Birlikte biraz oturur, birbirimizi dinlerdik. Yavaşça Meriç'e doğru adımladım, önünde durup ona baktım. Bir şey söylemeden elimi tutup yanına oturttu. Yanında duran örtüyü açıp omuzlarımı sardı, bıraktığı elimi tekrar tutup gözlerini oraya dikti. Bir süre hiçbir şey söylemeden oturduk, Meriç'in ne kadar yorgun olduğunu her hücremde hissedebiliyordum. Sanki konuşmaya bile mecali kalmamış gibiydi.

" İnsanlar değilse bile hayat adaletlidir, Allah adaletlidir. Başkasını üzen, başkasına bu denli zarar veren biri hem bu hayatta hem de öbür hayatta cezasını çekecektir. Bizim yapabileceğimiz tek şey mücadele etmek. Her daim Sude'nin yanında olduğumuzu hissettirmek. " Birkaç kez yutkundu, yüzüne baktığımda dudağını ısırdığını gördüm. Gözleri kızarmıştı.

" En kötüsü ne biliyor musun Hifa?" Gözlerinin içine baktım, ağlamamak için gerçekten direniyordu.

" Hani evlendiğimiz zaman sana her şeyi anlattığım da benim gibi insanların hapse girmeyeceğini söylemiştim ya. Tıpkı senin dediğin gibi hayat gerçekten adaletli. Şimdi Sude'nin yaşadıklarının suçlusu benim. Gelip bana anlatamadı bile. Ben kardeşim için bir şey yapamayacaksam neden varım ki!" Sonunda sinirle başını ellerinin arasına aldı. Birkaç kez kafasına vurunca ellerini tutmak zorunda kaldım.

" Hiçbiri senin hatan değildi, geçmişin yüzünden kendini suçlama. Sude senin gibi bir abisi olduğu için şanslı. Sen elinden gelen her şeyi yapıyorsun. Kendini fazlasıyla harap ettin zaten. Sude seni böyle görünce daha fazla üzülecek. Sana ilk başta bunları anlatmadığı için çok pişman. " Meriç kafasını omzuma koyup biraz sakinleştiği zaman tekrar konuştum.

" Ben çok önemli bir şey buldum, Tuğukan'ın hayatını büyük ölçüde etkileyecek bir şey. " Meriç anında başını omzumdan kaldırıp bana baktı. Gözleri büyük bir beklenti içerisindeydi.

" Bir süredir Tuğukan'ın hayatını araştırıyorum. Bu Tuğukan'ın ilk olayı değil, bir şekilde üstü hep kapatılmış. Eskiden çok yakın oldukları bir arkadaşını buldum. Uzunca bir süre kızla buluşmak için uğraştım, ilk başlarda konuşmak istemedi. Kısaca Sude'nin yaşadıklarını anlattım, bir şekilde Tuğukan'ın hayatını büyük bir ölçüde etkileyebileceğimize dair söz verdim. " Gözlerimi tam karşıya dikmiştim.

" Sonunda kız buluşmayı kabul etti. Tuğukan'ın ona yaşattıklarını anlattı ve kendisinden önce de Tuğukan'ın başka kızlara da farklı şekillerde tacizde bulunduğundan emin olduğunu söyledi. Kız Tuğukan'la mücadele bile edememiş, dava çabucak kapanmış. Diğer kızları bulmak için de bana fazlasıyla yardımı oldu. Hepsini ikna etti, hep birlikte bir söz verdik. Ne olursa olsun Tuğukan yaptığının cezasını çekecek. Herkesin onun nasıl bir insan olduğunu bilmesini sağlayacağız. Çevresinde ne kadar insan varsa, hepsi onun nasıl bir insan olduğunu öğrenecek. Aslında o kadar güçlü olmadığını anlayacak. Elindeki güç bu sefer onu kurtaramayacak. Küçük küçük kanıtlar toplamayı başardık. Bunların hepsini sosyal medyada yayacağız. Taciz ettiği bütün kadınların altında ezilecek. O çok güvendiği gücünü onun başına yıkacağız. " Bunu yapmak için birbirimize bir söz vermiştik, taciz edilen her insan için biz hep el ele savaşacaktık.