09

1.2K 151 38
                                    


İyi okumalar, kısa oldu ama yorum yapın lütfen, lütfen~ Mv gelene kadar teaserları izlemeye de devam EXO-L 💪🏼

           

Dün gece erkenden uykuya daldığım için sabah oldukça erken uyanmıştım ve işe ilk gelen eskiden olduğu gibi ben olmuştum. Bir saat erkenden çalışmaya başladığım için Wufan'dan izin alıp bugün bir saat erken çıkmayı düşünüyordum. Erkenden eve gidip hazırlık yapacak sonra da çocukları akşam eve çağıracaktım. Bir araya toplanmayalı uzun zaman oluyordu ve zaten onları çağırmayı düşünüyordum. Wufan'la konuştuktan sonra hepsi bir aradayken söyledim.

"Akşam bendesiniz, haberiniz olsun."

Büyük bir parti veriyormuşum gibi bir memnuniyetle kabul etmişlerdi. Kabul etmeme hakları yoktu ve zaten kabul etmeyecek kişiler değillerdi. Hepsi aynı anda konuşup akşamla ilgili bir şeyler söylüyorlarken Chanyeol pek oralı değildi. Kendisini bizden biri gibi görmeye alışamamış olmalıydı. Özel olarak davetimi ona da iletmeliydim. Aynaya bakarak tiradını okurken yaklaştım. Aynada yaklaştığımı görünce ara verip bana döndü.

"Az önce beni duydun mu?"

Soruma baş sallamayla karşılık verdi.

"İyi o zaman, sen de geliyorsun. Anlamışsındır."

"Ah! Pek emin değilim. Siz birlikte takılsanız daha iyi olur gibi. Ben rahatsız etmek istemem."

Gözlerimi devirdim.

"Senin rahatsız etmekle sorunun ne? Biz artık bir ekibiz ve onlar geliyorsa, elbette sen de geleceksin. Önemli bir işin yoksa tabii, ki bu akşam için olduğunu sanmıyorum."

"Baekhyun, gerçek-" Hızla lafını kestim. "Akşam görüşürüz, Chanyeol. Ben eren çıkacağım siz birlikte gelirsiniz. Chibi de bekliyor olacak."

Bir şey söylemesine izin vermedim ve kapıya yönelerek seslendim.

"Ben çıktım! Akşam görüşürüz millet."

***

Kapı çaldığında hazırlığımı tamamlamış yatağımda uzanırken uyuyan Chibi'yi seviyordum.

"Geldiler kızım, bugün amcalarla tanışacaksın! Biraz çatlaklar ama seveceğine eminim."

Onu uykusunda bırakıp ikinci defa çalan kapıya gittim. Kapıyı açmamla birlikte büyük bir curcuna eşliğinde içeriye girdiler. Sona kalıp bana "Merhaba," diyen tek kişi elinde bira dolu olan poşeti uzatan Wufan olmuştu.

En azından birinin aklı başında olması iyiydi. İçeriye girdiğimde sehpanın üstündeki yiyeceklere üşüşmüşlerdi bile. Gülerek biraları da önlerine bıraktım. Onlar poşetten çıkarırlardı. Kyungsoo, Luhan ve Jongin Luhan'ın telefonuna bakıp kahkaha atarlarken Wufan, Sehun ve Tao'nun yanına ilerledi. Eksik vardı, değil mi?

"Chanyeol, nerede?" diye sordum.

Başını kaldırıp cevap veren Kyungsoo olmuştu. "Birlikte çıktık ama gelmeyeceğini söyledi."

"Öylece bıraktınız mı yani?"

"Israr ettik tabi ki." dedi Luhan.

Israra rağmen gelmediyse üstünde durmaya çok gerek yoktu. Bize yavaş yavaş alışırdı. Aralarına katılmak için adım attığım sırada kapı zili çalmıştı. Kesin komşulardı!

"Biraz sessiz olun! İnsanlar ilk dakikadan rahatsız olmaya başladı bile."

Alt komşum muydu, yan komşum muydu? Her ikisi içinde özür metnimi hazırlayıp kapıyı açtım ama gelen komşularım değildi.

"Chanyeol?"

"Gelebilir miyim?"

Kapıda dikilip onu içeri almadığımı fark edince hızla başımı sallayıp geçmesi için kenara çekildim. O içeriye girince kapıyı kapattım. İçeriye geçmek için beni beklemişti.

"Neden diğerleriyle gelmedin?" İçeriye ilerlerken merak ettiğim şeyi sormuştum. "Birilerini rahatsız edip etmemekle ilgili ciddi şüphelerim var."

Akşamüzeri ona söylediğim şeyi hatırlatarak gülünce ben de güldüm ve içeriye geçtik.

"Hey! Chanyeol gelmiş, gelmeyeceğini söylemiştin." Sehun soru sorar gibi benle aynı meraktan sorunca Chanyeol ona da açıklama yaptı. "Son anda bir karar değişikliği."

"Evi nasıl buldun?" Wufan'ın sorusu yeni gelen komutla kaynamıştı. "Geçsene!"

Benim yerime ev sahipliğini oturmasını söyleyen Luhan yapıyordu. Chanyeol'a yer açtıklarında Chanyeol bana dönerek sordu.

"Kızımız nerede?"

Sonra aynı anda bir gürültü koptu.

"NE?!"

Yerimden sıçrarken Chanyeol'un da kendisine ve bana bakan bakışlar arasında sıçradığını görmüştüm. Hadi ama Chanyeol, böyle sorulur muydu? Sorular ağız değiştirip farklı farklı sorulmaya başlanmıştı.

"Ne kızı?... Kızımız derken?... Ne dönüyor burada?... Siz tanışalı daha ne kadar oldu, farkında mısınız?... Ben de evi nasıl bulduğunu soruyorum, aptalım..."

Onları duymazdan gelerek şaşkınca bakan Chanyeol'a söyledim. "Kızımız, dedin. Ne bekliyordun ki?"

Jongin cırtlak bir ses çıkartarak araya girdi. "Bize cevap vermeyi düşünmüyor musunuz?"

"Biraz susun, onu getireceğim."

Ben odaya ilerlerken Sehun söyleniyordu. "Tanrım, ciddilermiş şimdi yeğenimiz mi oldu bizim? Luhan görüyor musun, biz geç kalmışız bunlar daha yeni tanışmalarına rağmen-"

Sesini içeriye ilerlerken bile duyduğum için yüksek sesle bağırdım. "Aptal! Susmanızı söylemiştim. Kapa çeneni Sehun!"

Saçmalamakta master yapmıştı. Chanyeol da daha fazla zor durumda kalmasın diye Chibi'yi kucaklayıp hemen odaya dönmeyi planlıyordum.

"Gel bakalım. Tanışma zamanı geldi!" İçeriye girdiğimde tüm gözler kucağımdaydı. "Ah!" Yaptıkları hatanın farkına varanlardan çıkan ses buydu.

"İşte kızımız."

Söylediğimle Chanyeol gülerek yanıma gelmiş ve Chibi'yi almıştı.

"Biz sandık ki-" Kyungsoo söyleyeceği sırada araya girdim. "Sizin bazı şeyleri sanmayı bırakmanız gerekiyor. Gerçi tüm suç sizde değil, Chanyeol birden öyle deyince-"

Benim cümlemde araya giren ise Chanyeol'du. "Ben bilmediklerini hatırlayamadığım için söyleyiverdim. Böyle bir tepkiyi tahmin edemedim."

"Her neyse işte."

Söyledikten sonra Chibi'yle olan hikayemizi anlattık. Başka sohbetler açtık ve Chibi gece boyunca kucaktan kucağa gezerek kendisini sevdirecek eller aradı. Gecenin sonunda herkesi yolcu etmiş sona kalan Chanyeol'u da yolcu etmek için Chibi'yle kapının girişinde dikiliyordum. Chanyeol montunu giyinip bize döndü.

"Görüşürüz, kızım." Chibi'yi severek bana döndü. "Bugün için teşekkürler."

"Teşekkür edilecek bir şey yapmadım. Bizim için bir rütiel gibi sen de alışacaksın."

"Umarım, ben artık gideyim. İyi geceler." Başımı sallayıp kapıyı açtım. "İyi geceler."

Kısaca gülümseyip elleri ceplerinde "Görüşürüz." dedikten sonra gitti. Yine Chibi'yle başbaşa kalmıştım. Ben dağınıklığı toplarken Chibi ayaklarımın altında dolanmış yorgunlukla yatağa girdiğim de ise yanıma kıvrılmıştı.

Ona dönerek tüylerini okşamaya başlarken bugün ki yanlış anlaşılma aklıma düşmüştü. Arkadaşlarım gerçekten çok patavatsızdı. Ben ve Chanyeol'un öyle bir ilişkimiz olmadığını bilecek kadar akıllı olmaları gerekiyordu. Bu yanlış anlaşılmanın belli etmesem de beni biraz utandırdığını itiraf edebilirdim. Kim bilir Chanyeol ne kadar rahatsız olmuştu.

Sabah uyandığımda sonrası yoktu. Çünkü düşüncelerimin tam ortasında uyuyakalmıştım.

TEATROWhere stories live. Discover now