24

1.1K 129 44
                                    

Elimde iki fincan sıcak çayla ayağıma dolanmaya çalışan Chibi eşliğinde mutfaktan oturduğumuz odaya yürüdüm. Tatil gününde oyunu yetiştirebilmek için Chanyeol ile benim evimde çalışıyorduk. Koltuğa yaklaşıp fincanlardan birini ona uzatıp yanındaki yerimi aldım. Ona dönerek oturmuş bacaklarımdan birini de koltuğun üstüne toplamıştım. O da bana benzer bir şekilde oturmuştu. Tek farkı ben ayağımın üstüne oturmamışken onun tek ayağı poposunun altındaydı. İçtiği bir yudumdan sonra mırıldandı.

"Yorulduğum için mi bilmiyorum ama bu içtiğim en lezzetli çay olabilir." Gülümsedim. "Afiyet olsun, bitirince istersen daha fazlası mutfakta var."

Bir yudum daha alıp fincanı kenara bıraktı.

"Çaydan önce çalışmayı bitirsek daha iyi olacak sanki."

Haklıydı birbirimizle flört etmekten doğru dürüst çalışmıyorduk. Bu işe hiç girmemiş olsak daha mı iyi olurdu acaba?

"Yapabilecek miyiz sence?" Sorduğum soruyla elindeki dosyayı incelemeyi bırakıp başını kaldırdı. "Yetiştiremeyeceğimizden mi korkuyorsun?"

"Bir an öyle bir hisse kapıldım. Şu kağıdı okumak yerine seni izlemeyi tercih edince zaman geçiyor ve bence böyle hissetmem normal."

"Beni mi izliyordun?"

Evet, yakaladığı tek nokta bu olmak zorunda mıydı?

"Konumuz bu değil!"

"Hayır, tam olarak bu."

Hoşuna gitmiş ve iyice bana yanaşmıştı. Başını boynuma doğru yaklaştırınca işaret parmağımla kafasından ittirdim.

"Konumuz tam olarak bu yaptığın. Böyle yapmaya devam edersek kesinlikle yetiştiremeyiz."

İteklememe rağmen sokulup boynuma öpücük kondurdu ve geri çekildi.

"Tamam, haklısın. O zaman bir şeyler düşünelim. Bize engelleyecek bir şeyler."

"Böyle söyleyince kendimi her an üzerine atlamaya meraklı biriymiş gibi hissettim."

"Değil misin?" Kendini beğenmiş pislik! "Park Chanyeol!" Kızgınca adını söyleyince güldü. "Tamam, tamam. Ciddi olacağım."

Gözlerimi devirip çayımı yudumladım.

"Buldum! Çalışma sırasında birbirimize sırnaşırsak sırnaşan kişi üstünden bir parça kıyafet çıkartır."

Beğenmemiştim.

"Hayır, çok saçma ve bu sana bir kaç hak tanır."

"Senin fikrini bekliyorum o zaman."

Biraz düşündüm ve aklıma bir şey geldi. Söyleyip söylememek arasında kaldığım anda kelimeler ağzımdan dökülüverdi.

"Çalışma sırasında sırnaşan altta olur."

Cidden bunu söylemiştim. Chanyeol şaşkınca yüzüme bakarken pişman olmuş gibi görünmemek için yüz ifademi sabit tutmaya uğraşıyordum.

Çok büyük bir sırrı açıklıyormuşcasına bir sesle konuştu.

"Yani az önce üstüme atlamak istediğin doğruydu ve bu sevişeceğiz mi, demek?"

İfademi kaybedip şaşkınca baktım. Söylediklerimden çıkardığı anlamlar utanç vericiydi ama haksızdı da diyemezdim. Arkamdaki yastığı çekip göğsüne fırlattım.

"Hayır, bu seninle asla sevişmeyeceğim, demek. Duydun mu sırnaşırsan böyle bir şey asla olmayacak!"

"Sırnaşmazsam olabilir yani?"

TEATROWhere stories live. Discover now