32

1.1K 137 23
                                    

Y/N: Seelaaammm~ Nabersiniz canımcımlar🧚🏼‍♀️ İyisinizdir, diye umuyorum daha iyi olun, diye bölüm paylaşıyorum. Okuyun ve yorum yapmadan geçmeyin olur mu? Siz yorum yapınca ben çok mutlu oluyorum çünkümsüü İyi okumalar🎈
————

         

Chanyeol'a ailesini sormuştum. İlk önce yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu. Bu bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamama yetmişti ama her ne olursa olsun yanlış bir şey değildi ona sormam. Bu bilmem gereken bir şeydi.

"Babam iki sene önce yeniden evlendi ve eşiyle birlikte şehir dışına yerleştiler. Daha sakin bir yerde yaşamak istediklerinden."

Babasına başkasıyla evlendi, diye kızgın veya kırgın mıydı?

"Görüşmüyor musunuz?" Elinin üstünü kaşırken cevap verdi. "Hayır, görüşüyoruz tabi. Çok sık olmasa da gidip geliyoruz. Beni özlemeye dayansa bile torununu özlemeye dayanamıyor."

Tek kaşım havaya kalktı. Bir şeyleri yanlış anlamıştım. "Ona yeniden evlendi, diye kızgın değilsin yani?"

Kaşıdığı ve hafiften kızarmış olan elinin üstüne bakmaya devam ederken gülümsedi.

"Evlenmesini yeniden isteyen bendim. Yalnızlık onu fazlasıyla etkilemeye başlamıştı. Şimdi öncesine göre daha mutlu biri oldu. Biraz birikimi ve bu evi bana bıraktı. Hiçbir şeye ihtiyacı yok, mutluluktan başka."

Boğazımı temizledim ve üstü kızarmış elini avucumun arasına aldım.

"Annen, Chanyeol?"

Ellerimizi izleyen elleri gözlerime çıktı. Bir şey söylemeden birkaç saniye gözlerini ayırmadı. Sonra ise fotoğraflarla dolu olan televizyon ünitesine çevirdi bakışlarını. Orada bu kadar çok fotoğraf olduğunu bugün fark ediyor olmama şaşırıyordum.

"Şu kadını görüyor musun? Siyah beyaz oldukça eski bir fotoğraftaki kadın."

Tarifiyle çerçeveleri gözlerimle taradım. Sağdan ikinci çerçevedeydi. Başımı salladım.

"Bildiğim iki görüntüsünden biri o. Evlendikleri sene çektiği bir fotoğrafmış. Bir de ben doğduktan iki gün sonra benimle çektiği bir fotoğraf var ama o burada değil. Bildiğim diğer görüntüsü de şu an burada olmayan o fotoğrafta."

Gözlerimi fotoğraftaki kadından alamıyordum. Çok ciddi bir hali vardı ama güzeldi. Chanyeol'u ona benzetememiştim. Belki de benziyordu ama ben görüntünün eski oluşundan çıkartamıyordum. Dikkatimi sonunda Chanyeol'a verince yeniden sordum.

"Ona ne oldu?"

"Doğumumdan altı gün sonra kaptığı enfeksiyon yüzünden ölmüş. Nasıl biri olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey elimdeki iki fotoğrafında."

Kalbim sancımıştı. Öldüğünü kolayca söyleyebiliyordu çünkü onu tanıyamamıştı. Sıcaklığını, kokusunu sadece altı günlük olduğu için hatırlayamıyordu. Hatırlasaydı kolayca öldü, diyemezdi. Dili varmazdı.

"Bir anne nasıl hissettirir bilmek isterdim ama babam çok iyi bir babaydı. Bunun için üzülmeme izin vermedi. Beni doğurduğu için ölmesinden kendimi sorumlu tutmama izin vermedi."

Son cümlesiyle ellerini bırakıp yüzünü avuçladım.

"Tabi ki de kendini sorumlu tutamazdın. Annen de böyle bir şeyi istemezdi."

"Ne isteyip ne istemeyeceğini bilecek kadar onu tanımıyorum, güzelim."

Gözlerinin içine bakarken gözlerimin titremesini istemediğim için hemen konuştum.

TEATROWhere stories live. Discover now