33

1.1K 134 20
                                    

Y/N: #614everwithCHANBAEK diye bir giriş yapayım ve bugünün anlamına uygun olacak şekilde bölüm paylaşayım💜 İstediğim gibi bir bölüm olmadı o yüzden de yazarken çok zorlandım, zorlandığım için paylaşmam geç oldu ama bugüne denk geldi, diye mutluyum Okuyup görüş ve önerilerinizi belli edin lütfen sizleri seviyorum iyi okumalar. 🧚🏼‍♀️

Bir buçuk saattir pasta yapmakla uğraşıyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




Bir buçuk saattir pasta yapmakla uğraşıyordum. Normalde bu kadar uzun sürmemesi gerektiğine neredeyse emindim ama ben de sona yaklaşmıştım. Çevresindeki kremayı düzeltmeyi yeni bitirmiştim ve üstünü yapraklarını koparttığım bütün çileklerle süslemeye başlamıştım. Tam ortasına da aldığım küçük çakıl taşı şekerlerini dökerek süsleyecektim. Dizdiğim çileklerden birkaç tane araklayarak ağzıma attım ve ekşimsi tadının keyfini çıkardım. Yine ağzımda bütün bir çileği çiğnerken pastanın ortasına da son dokunuşumu yapmakla meşguldüm. Tam o sırada belime dolanan kollarla boş bulunarak sıçradım.

"Pastayı mı tırtıklıyorsun sen?" Ağzımdakiyle konuştum. "Chanyeol, ödüm koptu."

"Ağzın dolu! Gerçekten pastayı tırtıklıyorsun."

"Sadece kalan çileklerden yiyordum." Bir çileği alıp ona döndüm ve dudaklarına yapıştırdım. "Aç ağzını, sen de ye!"

Uzattığım çileğin yarısını ısırdığı için kalanını da ben ağzıma attım.

"Tadı güzelmiş." Dedi.

Tekrar pastaya dönerken gülümsemiştim. O da tezgahın kenarına yaslanmış çilek yemeğe devam etmişti.

"Neden buradasın? İçeride beklemen konusunda anlaşmıştık."

"O bir buçuk saat önceydi. Chibi bile benimle oynamaktan sıkılıp uyumaya başladı."

"Neyse ki pasta tamam. Şimdi dolaba koyup seninle ilgileneceğim."

"En sevdiğim an." Mutlulukla pastayı dolaba koyuşumu izledi. Buzdolabının kapağını kapattığımda kollarını açmış beni bekliyordu. "İşte tamam!" dedim boynuna sarılırken.

"Sen bana sarılırken her şey tamam."

Uzanıp çenesini öptüm ve içeri geçerken sordum.

"Ne yapmak istersin?"

İlk önce onu oturtmuş sonra bacaklarımı toplayıp yanına oturmuştum. Sorum üzerine pis pis bakınca omzuna vurdum.

"Hayır, başka bir şey. O bugün olmaz."

"Hangi gün olur?"

"Chan! Bugün değil. Çocukların ne zaman geleceği belli olmaz."

"İstersen arayıp evde olmadığımızı söyleyeyim, hıh?" Omzuna bir tane daha geçirdim ama her vuruşum tüy kadar hafifti. "İyi, tamam. Belki onlar gittikten sonra sen de istersin ama ben de eve gitmiş olabilirim."

TEATROWhere stories live. Discover now