13

1.2K 160 43
                                    

Y/N: Ben geldim~~ Bölümü buraya bırakıp geldiğim gibi gidiyorum. Siz de yorum bırakın, öpüldünüz ChanBaek shippers😙

          

Boynumdaki atkıdan burnuma dolan Chanyeol'un kokusuyla soğuktan korunarak gitmiştim evime. Hani şu Chanyeol'un beni kapıda öptüğü andan hemen sonraydı kendimi dışarıya atmam. Eve girdiğimde Chibi'nin mamasını vermiş ve fazlasıyla düşüncelerle dolu olan aklımla ona Jaime'den bahsetmiştim. Tüm bu anlarda boynumdaki atkıyı çözmek istememiştim. Duyduğum koku iyi geliyordu. Ama yatağa girmek zorunda olduğum anda pijamalarımı giyerken atkıdan ayrı kalmıştım. Başımı yastığa koyacağım sıradaysa katlayıp komodinin üstüne koyduğum atkıyı yastığımın kenarına koymaya karar vermiş ve tüm gece atkıdan yayılan o kokuyla uyumuştum.

Sabah işe gitmek için hazırlanmış Chanyeol'un atkısını da sırt çantama koymuştum. Teşekkür edip ona bugün geri vermeliydim. Çalışma odamızdan içeriye girdiğim de kimsenin gelmemiş olduğunu gördüm. Saatim 08.44'ü gösteriyordu. Chanyeol'un geliş saati ilk zamandan beri hiç değişmemiş saat tam 09.00'ı gösterdiğinde hep kapıda belirmişti. Bugün de öyle olmasını beklemiştim ama geç kalmıştı. En son geç kaldığında hasta olmuştu ve kaç gün boyunca gelememişti. Yine hasta olmuş olması düşüncesiyle duyduğum endişeyle bir ileri bir geri adımlarken bulmuştum kendimi. Dokuzu, sekiz dakika geçerken kapı açılmış arkamda kalan kapıya hızlı bir dönüş yaparak Chanyeol'u görmüştüm.

"İyi misin?" Hiç beklemeden sorduğum soru karşısında bana tuhafça bakmıştı. "Evet, neden sordun ki?"

O ceketini çıkartırken önümde birleştirdiğim ellerimle gerçekten iyi mi diye onu süzüyordum.

"Geç kaldın da, önceki gibi hasta oldun sandım."

Kol saatine bakıp hafifçe güldü. Sonra bana döndü. "Sadece sekiz dakika geç geldim. Artık korkmazsın, diye düşündüğümden saate dikkat etmemiştim."

Kaşlarım havalandı. "Ne yani, ben korkmayayım diye mi hep aynı saatte geliyordun?"

Omuz silkti.

"Öyle yapmasaydım, beni suçlamaya devam ederdin." Mahcup hissetmiştim. "Ben üzgünüm, yani-"

"Sorun yok, ben şikayetçi değilim."

Kestirip atmıştı. Bana da başımı hafifçe sallamaktan başka yapabilecek bir şey kalmamıştı. Sonra atkı geldi aklıma. Köşede duran çantama yönelip içindeki katlanmış atkıyı çıkardım. Çoktan bir köşeye oturmuş Chanyeol'un yanına yaklaştım.

"Teşekkürler Chanyeol."

Başını kaldırıp ayakta duran bana baktı. Gözleri yüzümde gezinip sonra uzattığım atkıda duraksadı.

"Sen de kalabilirdi."

Başımı iki yana sallayıp biraz daha uzattım. Eli elime temas edip atkıyı aldı. Ben de kalması teklifini kabul edip atkıdan yayılan kokuyla daha huzurlu bir uyku çekmeyi tercih edebilirdim ama zaten çoktan onun kokusu gece atkıya sarıldığım için benim kokumla değişmişti. Sessizliğimizi diğerleri gelip bozmuş kısa süre sonra ise çalışmaya koyulmuştuk. Sehun'la bugün yapmamız gerekenler hakkında konuşurken bakışlarım Chanyeol'a kayıyordu. Onun bakışlarını da üstümde hissediyordum. Gözlerimiz sürekli temas ediyordu ve bunun farkında olarak bakışlarımızı kaçırıyorduk ama bu bir sonraki dakika aynı şeyi tekrarlamamıza engel olamıyordu. Bu durum Chanyeol yukarıda biraz işi olduğunu Wufan'a söyleyip yukarı çıkana kadar da devam etti. Sonra o gitti, ben de arkasından izledikten sonra Kyungsoo ile şakalaştım. Araya giren Jongin'e sataştım.

TEATROWhere stories live. Discover now