LUNATIC

-17-

"Dip boyası da hemen gelmiş ya!"

Çocukça sitemlerine karşın kıkırdadım.

"Ya Jiminie! Ne diye hastaneden çıktığımız gibi saç boyatmaya gidiyoruz ki?"

Düşünür gibi yapıp cevap verdi.

"Sonra unutuyorum çünkü."
"Yalancı."
"Tamam tamam, bir an önce seni siyah görmek istiyorum bebeğim."

Cevabından tatmin olarak kuaföre girdim.
Jimin sanki yorgun olan benmişim gibi bağrınıyordu.

"Hyung biz geldik! Simsiyah olacağız!"

Yanına gidip kollarımı arkasından beline doladım.

"Biraz yavaş ol aptal daha iyileşmedin."
"Oh haklısın 2 hafta hastaneden sonra bir de 400 yıllık bir iyileşme süreci var." dedi karnında birleşen ellerimi tutarken.

Sahte bir kahkaha patlatıp esprisinin ne kadar iğrenç olduğunu fark ettirmeye çalıştım.

"Aman tanrım, siz çocuklar gerçekten çok güzelsiniz!"

"Hey hyung! Hadi bizi simsiyah yap!"

"Sizi kara kediler."
______

"Uykum geldi hyung biraz daha hızlı olamaz mısın lütfen?"

Kıkırdayarak uykusunda konuşan Jimin'i izliyordum. Aslında işi bitmişti benim saçlarım yapılıyordu şu an ama işlem sırasında uyuyakaldığı için şu an saçmalıyordu.

Siyah saçın ona ne kadar harika durduğunu düşündüm perçemleri alnına düşerken.

"Oppa Jimin'e yakışmayan bir renk türü yok mu?"

Saçlarımla uğraşan adam bir süre düşündü.

"Sanırım yok. Gerçekten harika görünüyor. Ve sana da çok yakıştı."

Gülümseyip aynaya baktım.
Saçlarımın gerçekten çok güzel göründüğünü fark ettim.

Jimin'i uyandırmak için ayağa kalkıp yanına gittim. Arkaya yasladığı kafasına yaklaşarak biraz izledim. Sonra saçlarını karıştırmaya başladım.
Kıpırdandı. Uyanmıştı ama gözlerini açmıyordu.

"Öpmeni beklerdim minik." diye fısıldadı.

"Dejavu?"

Kıkırdadım. Kalın dudaklarını benimkilerle birleştirip birkaç saniyelik bir öpücük verdim ona.

Dudaklarımızı ayırdığımda gözlerini açıp kocaman gülümsedi.

"İlk söylediğim zaman da öpseydi- AMAN TANRIM SAÇLARIN?!"

Kocaman gözlerle bana bakması çok komik görünüyordu.

Şaşkınlıkla konuşmaya başladı.

"Tanrım sen cidden harika görünüyorsun!"

"Ama sen güzellik konusunda benimle yarışıyorsun Jiminie."

Gülümseyip kendini gösteren şirin hareketlerinin bitmesini bekledikten sonra konuşmaya başladım.