-24-

2.2K 152 27
                                    

Kulağıma gelen mırıldanmayla kıpırdandım. Etrafım sıcaktı ama rahat bir sıcaklıktı bu.

Ne uyuyordum ne de uyanıktım. Daha doğrusu uyanamıyordum. Kafamı yasladığım yere biraz daha gömdüm. Jimin yanımda oturduğu için kokusunu çok net duyabiliyordum.

Sesi biraz daha dikkatli dinledim.

Sık nefes alış verişlerinin arasında Jimin bu aralar çalıştığımız şarkıyı fısıldıyordu.

Odaklandığımda birşey daha fark ettim.

Titriyordum!

Kafamı kaldırsam da vücudumu sarmalayan şey özgürce hareket etmeme engel oluyordu.

Gözlerimi kırpıştırıp bakındım.

Tanrım.

Siktir.

BURASI JİMİN'İN KUCAĞI!!

"Günaydın minik."

"Ben, ne ara? Senin kucağın... Oh Jimin sen haklıydın sanırım cidden kucağına çıkmadan duramıyorum."

"Çok yaramazsın bebeğim."

Utanıp parmaklarımla oynamaya başladım.
Sonra aklıma gelen şeyle konuşmaya devam ettim.

"Ama sen titriyorsun."

"Yeni mi fark ettin?"

"Kötü birşey mi var?"

"Hayır, ben hep titrerim minik bunu bilmen lazım."

Anladığımı gösteren sesler çıkardım.

"Millet! Hadi iniyoruz."

Görevlinin sesiyle artık oturduğum yerden ayrılmam gerektiğini fark ettim.

İstemesem de yavaşça kalktım.

Herkesin inmesini bekledikten sonra biz de ayaklandık.

İndikten sonra valizlerimizi alıp otelin lobisine girdik. Kartlarımızı aldıktan sonra odalara geçecektik.

"Oha! Bu valizle mi geldin cidden?"

Jimin bir bana bir de bavuluma bakıyordu.

"O kadar büyük de-"

Gözümün onun bavuluna kaymasıyla cümlemi yarıda kestim.

"İyi de seninki daha büyük!"

"Evet. Senin gibi azla yetinmem ben."

Garip bir şekilde bakarken Shijin yanıma gelip elindeki oda kartını salladı.

"Odamız hazır prenses!"

Gülümseyip Jimin'e küçük bir öpücük kondurduktan sonra Shijin'in ardından gittim.

Asansöre binip 5. kata çıktık.
Odamıza girdik.

"Bizim cimri müdürümüz nasıl böyle güzel bir yere rezervasyon yaptırmış ki?"

"Bir öğrencinin babasının oteli. İndirim yapılmış."

Kahkaha atarken kendimi yatağa attım.

"Hadi akşam yemeğine kadar yatalım!"

"Shijin! Aynı düşüncedeyiz hadi evlenelim!"

______

Shijin'in saçlarını biraz daha düzeltip kendimi kontrol ettim.

"İyi göründüğüme emin misin?"

"Evet kesinlikle!"

"Gerçekten çok heyecanlıyım, ilk defa Jimin'le akşam yemeği yiyeceğim."

"Ben de!"

Neşeyle elbisemi düzeltip telefonumu aldım.
Shijin'e çıkmamız için bir işaret yaptım.

Hızlıca aşağı inip yemeklerimizi aldıktan sonra masamıza oturduk.

"Eminim harika bir akşam olacak!"

"Ergen bir kız gibi davranmak istemem ama romantik olmalı!"

Biraz daha bekledikten sonra arkamdan gelen homurdanmalarla bütün heyecanım bir anda söndü.

"Dostum açık büfe kadar sevdiğim birşey yok!"

"Haklısın. Herşeyi yiyebilirim."

"Ah kızlar da buradaymış, hadi oturalım!"

Ellerindeki dolu tabakları masaya koyup oturdular.

Yüzümüze bile bakmadan nefes almaksızın yerlerken Shijin ve ben şaşkınlıktan ağzımız açık onları izliyorduk.

"Size de selam çocuklar."

"Öy sövgölöm sönö dö sölöm. Yö Jömön şönön tödönö böktön mö?!"

Ağzı dolu olan Jungmin komikti ama ona cevap veren ağzı dolu Jimin çok daha komikti.

"Son gorçokton çok hokloson. Şono do gordon mo?"

"Ağzınızdaki bittikten sonra konuşsanız ya?"

Susup ağzındakini yuttuktan sonra tekrar konuşmaya başladı Jimin.

"Harika bir akşam değil mi? Kesinlikle bu kadar güzel yemekler yememiştim!"

"Ne akşam ama!"

______
Buyrun size bir bölüm daha!🙃
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Merak etmeyin yakında beklediğiniz aksiyon gelecek şimdi böyle hareketsiz olduğuna bakmayın!
Teşekkürler.

LUNATICحيث تعيش القصص. اكتشف الآن