LUNATIC

-20-

"Yürüyen yerçekimim ne demek ya?!"

"Jimin'i bilmiyor musun işte romantik olacağım diye öküzlüğün dibine vuruyor. Ama sen de büyütüp niye kavga ediyorsun ki?"

"Bir bardak daha istiyorum Ki Ji!" diye bağırdım bana yaklaşan barmene.

"Çünkü, o an kafam çok iyiydi. Jimin beni şu önümdeki şeyden daha çok sarhoş ediyor." dedim önümdeki yeni doldurulmuş bardağı göstererek.

Güldüm. Sarılışını hissederek güldüm.

"Ne dedi biliyor musun?"

"Biliyorum."

"BİLMİYORSUN. Dinle. Dedi ki madem bana katlanamıyorsun git. Ya se-"

"Kızlar en başında sormadım ama sizin yaşınız tutuyor muydu?" sözümü kesen kişiye sinirle bakıp konuştum.

"Ki Ji! Kafa mı buluyorsun? Tabiki de tutmuyor ama sen benim arkadaşımsın. Bu yüzden barmen bir arkadaşım var ya! Sanki senin yaşın burada çalışmaya tutuyor."

"Park Jimin duyunca beni gebertecek."

Elinde temizlediği bardağı rafa koyup diğer müşterilerin yanına gitti.

"Nerde kalmıştım? Heh, ya kısa boyunu yediğim sen ne demek git diyorsun? Gitsem en başında giderdim ya."

"Bir anlık şeyle şey etmiştir, dikkate alma sen onu."

"Bir de şu kız çıktı ya başıma... Ne diyordum? He şey. Sonra dedim ki odanın anahtarını getir Yoomi!"

"O gerçekten ikinci bardağın dibini göremeden mi sarhoş oldu?"

"Ki Ji, önemli olan sarhoş olmak değil önemli olan Park Jimin ve hiçlik sonra da siyah ojeler. Oh biliyor musun ben o dizinin beşinci sezonunu hala izlemedim."

"Spoiler veriyim mi. O son sezon."

"Sanırım birilerine haber vermeliyim siz ikinizi alması için. Dayanıksızsınız hemen sarhoş oldunuz."

Kimsenin ne dediğini anlamıyordum. Kafam Jimin'in peri kızı ses tonu kadar güzeldi.

Oturduğum yerden kalkıp merdivenlere oturdum.

"Jimin! Şuraya gel."

"Üzgünüm Ki Ji-sshi burası daha az peynirli süt kokuyor."

Hırkamın cebindeki telefonu kıkırdayarak çıkardım.
Belki birileri beni anlardı.

~MAHŞERİN DÖRT DÖRTLÜSÜ~

Jungmin: Sizi aptallar hani akşam için plan yapmıştık?!

Jimin: Kızlar ekti hyung ben gelmek üzereyim.

"Ekti mi? Git diyen bendim zaten değil mi huysuz limonata!"

"Huysuz limonata da ne?"

"Shijin hadi yanıma otur."

"Midem bulanıyor."