-19-

2.7K 177 20
                                    

"Güzel görünüyoruz aslında."

"Evet, yine de o telefonu Jungmin'e yedireceğim."

Yüksek sesli bir kahkaha attıktan sonra oturduğu yerden kalktı.

"Hadi bir daha deneyelim."

"Yorulmadın mı?"

Elimden tutarak beni de kaldırdı ardından kaşlarını kaldırıp yüzüme doğru eğildi.

"Öpüşmemizi kastediyorsan, yoramayacak kadar küçüksün."

Sırıtıp kapıya yöneldi.

"Çantamı motorda unuttum gidip almalıyım."

Çıkmasını izledikten sonra kendimi duvara yasladım. Utançtan ölmek üzereydim.

"İyi de onu şey etmemiştim ki ben. Beni gerçekten zorluyorsun Park Jimin."

"Oh o küçük ağzına hiç yakışmadı bu güzel isim."

Sesin geldiği yere döndüm.
Karşımda benden biraz daha uzun güzel bir kız duruyordu.

"Sen kimsin?"

"Hadi ama beni illaki duymuşsundur 'minik'. Son Ha. Ama ismim önemli değil. Belan olacağım tatlım."

Kaşlarımı çatarak sırıttım.
Biraz ona yaklaşarak konuşmaya başladım.

"Adını duydum ama pek de dikkate almadım güzelim."

"Dikkate almalısın ama."

Sertçe saçlarıma dokundu ardından elini boynuma götürüp kavradı.

Nefes almamı engellemiyordu fakat uzun tırnakları canımı yakıyordu.

Bileğinden tutup çekmeye çalıştım, benden güçlüydü.

"Eğer Jimin'i elimden almaya kalkarsan, bücür.
Seni öldürürüm."

"O hiçbir zaman elinde değildi."

Kafamı arkadaki duvara vurup bağırmaya başladı.

"Onu elde edeceğim!"

"Senin gibi bir ucuz mu beni elde edecek?"

Jimin'i görünce ellerini benden çekip hemen ona döndü.

"Ah Jimin! Ben de uzun sürmeyeceğini anlatıyordum ona. Son sahibinin ben olduğunu da söyleyecektim tam"

"Sen gerçekten delirmişsin."

Nefretle kızı kolundan tutup dışarı çıktı.
Arkalarından gitmek yerine duvara sürünerek yere çöktüm.

Canımın acısıyla gözlerimi kapatıp sızlandım.

Kapının açılmasıyla sesimi kestim.

Kokusunun yaklaşması beni biraz tedirgin etti.

Gözlerimi açmadan saçlarımı boynumda oluştuğuna emin olduğum izin üzerine getirdim.

LUNATICHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin