Bölüm (19)

53.2K 3.2K 201
                                    

Keyifli okumalar...

*Gözyaşları kuruduğunda acılar dilsizleşir. ( T. Kurt)

   Yastık ve çarşaf almak için sessiz adımlarla odaya girdiğimde Birceyi sırtını yatak başladığına dayamış yatakta otururken buldum. İçeri girdiğimde öne eğdiği başını kaldırarak yüzüme bakmaya başladı. Sessizce boğazımı temizleyerek yatağa doğru ilerledim.

"Daha iyi misin? Eğer acıktıysan hemen bir şeyler hazırlayabilirim."

"Yok acıkmadım, teşekkür ederim." Kısık ve ağlamaktan dolayı boğuk çıkan sesi kulaklarıma dolduğunda yatağın yanındaki boş yere oturarak yorganın üstündeki ellerini kavradım.

"İçindeki acıyı anlayamam belki ama konuşmak, anlatmak istediğin zaman ben hep yanındayım."

"Teşekkür ederim gerçekten benim için yaptığın herşey için. Bana evini açtığın, yatağını verdiğin ve yanımda olduğun için. Ama anlatacak tek bir kelimem bile yok. Ruhumda sanki bir fırtına var ve ben şuan sadece o fırtınanın dinmesini bekliyor gibiyim." Sesinin git gide kısıldığını fark ettiğimde ağlamaması ve aklının bir nebze olsun dağılması için konuyu değiştirerek konuşmaya başladım.

"Yarın sabah kahvaltıya misafirlerimiz gelecek. Senin için sorun olur mu?"

"Yok olmaz zaten senin evin."

"Hayır bugünden itibaren bu ev artık ikimizin evi." Mahcup bir şekilde hafifçe tebessüm ettikten sonra merak kırıntıları serpiştirilmiş ses tonunu işittim.

"Kimler gelecek?"

"Nişanlım yani Üsteğmenim ve Tufan."

"Bu arada tebrik ederim, birbirinize gerçekten çok yakışıyorsunuz. Peki saat kaçta gelecekler?"

"Ben bunu sormayı tamamen unuttum. Ama erken gelirler diye tahmin ediyorum."

"Tamam o zaman ben sabah kahvaltı için yardım ederim."

"Hiç gerek yok sen yatıp dinlenmene bak. Ben herşeyi hallederim."

"Gerçekten yardım etsem benim için daha iyi olur. Aklımı başka şeylere verirsem rahatlarım diye düşünüyorum."

"Sen öyle diyorsan. Neyse ben yastık ve çarşafları alıp gidiyorum malum sabah erken kalacağız erkenden yatalım."

"Ben içeri de yatabilirim." Birce telaşla ayağa kalkmak için hareket ettiğinde elimle onu durdurdum.

"Gerek yok sen bugün güzelce dinlen. Ben içeri de yatarım."

"Teşekkür ederim ama kendimi seni yatağından ettiğim için kötü hissettim."

"Hiç sorun değil yarın komşulardan yer yatağı için malzeme isteriz olur biter. Hadi iyi geceler."

"Sana da." Dolaptan eşyalarımı aldıktan sonra odadan çıkarak oturma odasına gittim.

...

   Birbirini takip eden kadın ve erkek sesleri bir kaos yaratırcasına kulaklarıma dolarken üzerime çöken uykunun ağırlığından kurtularak göz kapaklarımı yavaşça araladım. Pencerden içeriye giren ışık o kadar yoğundu ki açılan gözlerim istem dışı kısıldı. Üzerimdeki yorganı yavaşça kenara itip ayağa kalkarak dış kapıya doğru yöneldim.Gecenin karanlığına isyan edercesine gökyüzünü kaplayan bu ışığın kaynağını bulmak için kapıyı açarak kendimi dışarı attığımda ağız ve burun deliklerimden içeriye dolan havayla öksürmeye başladım. Göz yaşlarım görüşümü bulanıklaştırsa da seslere ortaklık eden görüntüler çoktan hafızamın derinliklerine işlemişti. 

Aşkın Kokusu:BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin