C • XIII.

2.8K 254 99
                                    

Beni önceden sevdiğin gibi sev.
Beni önceki gibi sev.
Sana her şeyi veririm, her şeyi...

"Bir şeyi merak ediyordum da..."

Bunu sormaya hakkım var mıydı hiç bilmiyordum. Aren insanlardan sır saklayan bir kıza benzemiyordu ama kendi iç dünyasından bahsetmekten pek hoşlanıyor gibi de durmuyordu. Oldukça tatlı, güzel, kendisini çoğu zaman mutlu ve yeni şeyler öğrenmek için istekli görsem de içinde bir yerlerde dışarıya sergilediğinden çok daha derin bir Aren olduğunu hissedebiliyordum. Bu tanıdığım Aren'i çok seviyordum. Ama... içinde sakladığı ve gündüzleri sırtını döndüğü birisi daha vardı, ben onu da tanımak istiyordum.

"Tabii," başını yavaşça salladı. "Kafana takılan her şeyi sorabileceğin konusunda anlaşmıştık."

"Hayır, o ders konusundaydı. Benim soracağım biraz daha... kişisel bir soruya giriyor sanırım."

Yürümeyi bırakıp durdu. İlgisi zaten bendeydi, onu çıkıştan sonra evine bırakmayı teklif etmiştim ve o da hiç düşünmeden kabul etmişti. Yolda yürürken sohbet ediyorduk ama bu soru sürekli aklımı kurcaladığı için asıl ilgim konuya tam olarak ilişemiyordu.

Kucağında tuttuğu kalın ciltli biyoloji kitabını ve defterini daha sıkı kavradığında biraz heyecanlanmıştı. Daha çok da gerilmişti. Bunu belli etmemeye çalışma çabaları ise aslında gün gibi ortadaydı. Hala sorup sormamak konusunda tereddütlerim vardı fakat konuya balıklama atlamıştım bir kere. Bundan sonrasında eğer geriye çekilirsem peşimi bırakmayan kişinin Aren olacağını biliyordum.

"Pekala... şimdi daha çok meraklandım."

Acaba çıkma teklifi edeceğimi mi düşünüyordu? Bunu düşünür müydü ki? Festivale davet etsem reddetmeden önce gerçekten benimle gelmek isteyip istemeyeceği konusunu kafasında tartar mıydı?

Salak herif. O kız senin gibi aklına gelen her şeyi aniden söylemiyor, tabii ki düşünür.

Seslice genzimi temizledim. Sırt çantamın kayışlarını avucumun arasında sıkarken heyecanımın Aren'de olduğu gibi beni de ele geçirmesine izin vermemeye çalıştım. Bu oldukça normal bir soruydu.

"Ben şeyi merak ediyordum-" Bir kez daha genzimi temizledim. Aren bu sırada bana tepki olarak kaşlarını beklentiyle havaya kaldırdı. "Bursu kendin için istemediğini söylemiştin. Buydu. Evet, merak ettiğim şey buydu."

Yüzünde Aren'de daha önce görmediğim türden bir ifade oluştuğunda kesinlikle güzel giden her şeyin içine bayağı sıçıp batırdığımı fark etmem uzun sürmedi. Gerilmiş miydi yoksa rahatsız mı olmuştu pek anlayamamıştım. Ama muhtemelen bu sormamam gereken türden epey gizli bir soruydu.

Zaten bana söyleyecek olsa bir ay önce söylerdi, değil mi? Ben niye piç gibi burnumu sokmamam gereken meselelere sokmaya meraklıysam.

"Özür dilerim," dedim aceleyle. "Sadece bomboş bir meraktı. Gerçekten, cevap vermek zorunda bile değilsin- Ah!"

Kaşlarının çatıklığı bozularak eski hallerini aldı. Yüzündeki o ciddi ifade yumuşayarak dudaklarına bir gülümseme olarak yerleştiğinde işin ortasına sıçtığım için ağlasa mıydım yoksa karşımda tüm güzelliğiyle gülümsüyor diye dizlerimin üstüne çöküp bir de bunun için mi ağlasaydım bilemedim.

Lanet olsun... gerçekten çok güzeldi.

Yüzümü tekmelemek istiyordum. Güzelliği canımı çok acıtıyordu.

A Certain Romance || hoodWhere stories live. Discover now