1.4

3.6K 268 145
                                    

multi; seokjin.

düzenlendi.

🌿

Seokjin'in mesajını almamın üzerinden yarım saat geçmişti ve ben o süre zarfında çoktan hazırlanmıştım. Telefonum çalmaya başladığında ekranda onun ismini gördüm.

"Efendim?"

"Güzelim ben aşağıdayım."

Dudağımı ısırırken bana "güzelim" demiş olması aşıklar gibi sırıtmama neden olmuş, sonra fazla abarttığımı düşünerek gülüşümü bastırmaya çalışmıştım.

"Geliyorum hemen." diyip kapattım telefonu.

Üzerimi düzeltip çantamı elime aldım ve alt katta indim. Evden çıkıp arabasına yürüyene kadar fazla gergindim. Heyecanımı bastırmayı umarak arabasına bindiğimde "Merhaba." dedim.

Gülümsedi. "Merhaba. Karnen nasıl?"

Ona tip tip baktım. "Neden sürekli karnemi soruyorsun?"

"İlgili bir manitayım."

Güldüm. "Manitam değilsin."

"Yakında olacağım ama değil mi?" diye sordu şirin bir bakış atarak.

Dünün gerginliğini çok çabuk atmışa benziyordu. Bu iyi bir şeydi.

"Nereye gideceğiz?" diye sordum. Bilerek sorusuna cevap vermemiştim çünkü cevabı hepimiz biliyorduk.

"Cevap vermedin?" dedi yüzüme doğru eğilerek. En son böyle eğildiğinde kafasını geriye savurmuştum ve sonuç, cama çarpmıştı.

"Bakarız." dedim geçiştirerek.

"Bakarız mı?" dedi hayretle. Sonra duraksadı. "Neyse bu 'hayır'dan iyidir."

Gülümsedim. Emniyet kemerimi bağlarken o da keyifli bir şekilde arabayı çalıştırdı. Ara ara araba kullanırken ona bakmıştım ve sadece araba kullanırken bile çok karizmatik görünüyordu.

"Yoongi ne yapıyor?" diye sordum.

"Şirketle ilgileniyor olmalı. Bu arada," dediğinde dikkatimi ona verdim. "Gelecek dönem Yoongi okulunuzda çalışabilir."

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Cidden mi?"

Başını salladı. "Evet ve sana ayrıcalıklı davranmayacağını söyledi."

Sırıttım. "Buna gerek yok zaten. Çünkü ingilizcem iyidir."

İngilizce gerçekten iyi olduğum ve sevdiğim bir dersti. Yine de Yoongi'nin hazırlayacağı sınav kağıdı ve vereceği notlar konusunda endişeye düşmeye başlıyordum. Neyse, şimdilik bu derdi bir kenarı bıraksam iyi olurdu.

"Biz sevgili olana kadar okuluna Yoongi bahanesiyle gelebilir ve seninle görüşebilirim."

Güldüm. "Senin işin gücün yok mu ya? Koskoca CEO'sun. Şirketinle ilgilensene."

Yoldaki bakışlarını bana çevirdi ve omuz silkti. "İşim gücüm sensin. Şirket ikinci planda artık."

Utanmıştım. Elimle saçlarımı düzeltip oyalanırken Seokjin gülmeye başladı. "Cidden her şeye utanıp duruyorsun. Ne yapacağım seninle?"

"Elimde değil. İlk defa duyduğum şeyler." dedim mırıldanıp parmaklarımla oynarken.

"Ne yani hiç erkek arkadaşın olmadı mı?" Şaşırmıştı.

"Hayır. Abim bu tarz şeylerden hoşlanmaz."

"Önemli olan senin hoşlanıp hoşlanmaman. Abin neden karışıyor ki?"

tear 🍃 kim seokjinजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें