3.2

2.3K 174 132
                                    

düzenlendi.

🍃

Yoongi'yle anlaştığımız üzere ona Jimin'in numarasını vermiştim ve o da bana Seokjin'in tüm hesaplarının şifresini söylemişti. Bir an gaza gelip kredi kartlarının şifresini de söyleyecekti ama onu durdurmuştum.

Sahi, bu çocuk ne yapacaktı Jimin'in numarasını? Her şey iyi hoştu, bir bunu sormak aklıma gelmemişti.

Okuldan çıktığımda Taehyung'la vedalaştık. O arabasına ilerlerken beni Seokjin'in evine bırakmayı teklif etmişti ama onu reddetmiştim çünkü ondan önce Yoongi teklif etmişti ve ilk o sorduğu için onunkini kabul etmiştim.

Yoongi'nin arabasına binerken birçok öğrenci bu tarafa bakıyor ve eminim kafalarında Yoongi'yle olan samimiyetimin nereden geldiğini merak eden sorular dolanıyordu.

Yoongi arabayı çalıştırırken ondan tarafa dönüp "Ne yapacaksın Jimin'in numarasını?" diye sordum.

Bana döndü ve "Sana ne?" dedi. "Ben sana Seokjin hyung'un sosyal medya şifrelerini ne yapacaksın diye soruyor muyum?"

"Yapacağım şeyi çok iyi biliyorsun çünkü!" dediğimde "Yoo bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum." dedi.

Sadece birazcık bakınacakım.. Seokjin'den istesem muhtemelen söylerdi ama gözünde daha fazla "kıskanç sevgili" profili oluşturmak istemiyordum.. o yüzden sessizce halledecektim.

"Sen bir baksana bana." dedim ona dönerek.

"Kızım araba sürüyorum nasıl bakayım?"

"Ya of öyle değil," dedim. "Lafın gelişi bak yani."

"Bakıyorum, ne diyeceksin?" dese de hâlâ yola bakıyordu.

"Jimin'den mi hoşlanıyorsun?"

Araba ani frenle durunca öne doğru savruldum. Kemerimi bağlamamış olsaydım kesin arabanın ön camından metrelerce ileriye uçardım.

"Ne yapıyorsun ya!" diye bağırdım. "Öldürecek misin bizi?!"

Yoongi "Jimin'den hoşlanmıyorum." dedi. "Ayrıca numarasını şey yüzünden istedim."

"Ne yüzünden?"

"Sana söylemek zorunda mıyım?" dediğinde "Evet çünkü numarasını benden istedin ve geçerli bir sebep istiyorum" dedim sinirle.

"İn."

Kaşlarım çatıldı. "Ne?"

"Sunyeon in arabadan. Eve kendin git."

Ona öfkeyle baktım ve arabadan inerken söylenmeye başladım. "Sen bir aptalsın! Seviyorsun işte kimi kandırıyorsun? Bir de beni arabadan kovuyor. Sen teklif ettin ben mi dedim beni arabana al diye gerizekâlı..." diyene kadar araba çoktan uzaklaşmaya başlamıştı.

Az önce ne olmuştu?

Oflayarak arkasından biraz daha sövdüm, sonra yorulunca vazgeçtim ve bir taksi çevirip Seokjin'in evine gittim. Bana dün verdiği anahtarla kapıyı açarken bakıcı kızın oturma odasında White'la oynadığını görünce yanlarına gittim.

Kız beni görünce ayağa kalktı ve saygıyla eğildi. Ben de eğildim ve "Merhaba." dedim.

"Hoş geldiniz. Ben de birazdan çıkacağım."

White'ın tüylerini okşarken "Tanışmadık, ben Sunyeon." dedim ve gülümsedim.

Kız da gülümsedi. "İsmim Chinmae. Memnun oldum."

Chinmae'yle biraz daha konuşmuştuk. Yarım saat sonra o gittiğinde White'la beraber oynamaya başladım.

Telefonum çalmaya başladığında arayana baktım. Seokjin arıyordu.

tear 🍃 kim seokjinWhere stories live. Discover now