3.6

2.1K 163 76
                                    

düzenlendi.

🍃

Şu an uçuyordum.

Gerçek anlamda değil merak etmeyin. Kafam uçuyordu sadece. Elimdeki dördüncü sojuyu içerken kanıma karışan alkolün beni çok çabuk etkisi altına aldığını rahatlıkla hissedebiliyordum.

Taehyung'la birkaç kez içtiğim zamanlar aklıma geldi. Tabii o zamanlar bir tanesiyle kafa buluyordum ama şu an dört tane art arda içtiğim için dört kat daha sarhoştum.

Seokjin deminden beri beni izliyordu ve yüz ifadesine bakacak olursak, bana içki verdiği için pişman olmuşa benziyordu.

Hangi manyak içtiği şişeyle önce konuşur, sonra onu içmeden önce ondan özür dilerdi ki? Bu ruh hastası bendim.

"Seokjin," dedim ve ona döndüm. "İçkim bitmek üzere. Başka bir tane daha istiyorum."

Seokjin bu anı bekliyormuş gibi "Asla vermem," dedi. "Bu son şişeydi küçük hanım."

Gözlerim irileşti. Ayağa fırladım ama dengemi kuramayınca yalpalayıp koltuğa geri düştüm. Alnıma dökülen saçlarımı geriye savururken "Bana bak," dedim ve işaret parmağımı ona doğrulttum. "Eğer bir tane daha vermezsen çeker giderim."

"Sunyeon, gözümün önünde girmediğin şekil kalmadı. Biraz daha zorlasan 'ben aslında soju şişesiyim' diyeceksin. Yeter çok sarhoşsun."

Elimdeki şişeye baktım. Sonra onu yüzümün yanında tuttum. "Bence benziyoruz aslında." dedim ve kıkırdadım.

Seokjin inleyerek yüzünü kapattı ve koltukta debelenmeye başladı. O "Kafayı yemek üzereyim!" diye söylenirken sadece güldüm ve yanına gittim.

Şişemden bir yudum almadan önce deminden beri yaptığım şeyi yaptım ve şişeye üzgünce bakıp "Seni içip canına kıydığım için özür dilerim." dedim. Şişeyi bir dikişte bitirip odanın herhangi bir köşesine fırlattım. Kırılan sesi kulağıma dolduğunda kıkırdamıştım.

"Seokjin?"

Elini yüzünden çekip bana baktığında "Seni seviyorum." dedim. Kelimeler ağzımın içinde yuvarlansada ne dediğimi anlamıştı.

"Ne istiyorsun?"

Omuz silktim. "Bir şey istemiyorum. Sadece seni seviyorum."

Kaşları havalandı. "Ne yani içki istemiyor musun?" diye sordu.

Gözlerimi devirdim. "Ya oğlum sen gerizekalı mısın? Seni seviyorum diyorum. Çıkar için mi söylüyorum sanıyorsun?"

Çok doğal bir şey dermiş gibi "Evet!" dedi.

Sırıttım. "Çok doğru sanıyorsun," dedim. "Şimdi kalk ve bana soju getir."

"Nah getiririm. Yürü kalk uyumaya gidiyoruz. Yarın okulun var."

Kalkmadığımı görünce beni kucağına almaya çalıştı ama hemen engel oldum. "Ya tamam otur, bir şey diyip kalkacağım sonra."

"Söz mü?" dediğinde başımla onayladım hızlıca.

Oturdu ve bana döndü. "Söyle bakalım, dinliyorum."

Ayağa kalktığımda sendeledim ama hemen eliyle belimi tutup düşmeme engel oldu. Dengemi kurup yanına gittiğimde kucağına çıkıp oturdum. Bunu beklemiyordu ve şu an gerçek anlamda epey şaşkındı görebiliyordum.

İçki beni arsızlaştırmıştı.

"S-sunyeon..-"

Elimi dudağına bastırdım ve konuşmasına engel oldum. Yüz hatları çok yakınımdaydı ve bir süre sadece güzel yüzünü inceledim. Sonra elimi yüzünde gezdirmeye başladım.

tear 🍃 kim seokjinWo Geschichten leben. Entdecke jetzt